English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Sylvester

Sylvester translate Turkish

611 parallel translation
Vamos abrigar-nos, Sylvester.
Bir şeyin altına girmeli, Sylvester.
- Venha aqui, Sylvester. Nós estamos nos mudando.
- Gel buraya Sylvester, gidiyoruz.
Sylvester!
Sylvester!
Andamos para aqui feitos malucos e nem nos lembramos de Sylvester!
Neden düşünemedim? Şimdiye kadar etrafta deli gibi dolaştık. Oysa Sylvester aklımıza hiç gelmedi.
- Quem é esse?
- Sylvester da kim peki?
Vamos ou não ligar ao Sylvester?
Sylvester'ı arayacak mıyız, aramayacak mıyız?
Porque seu filho Sylvester é um irresponsável... vagabundo, imprestável, não confiável!
Nedenini bilmek ister misin? Çünkü oğlun sorumsuz, küstah, eğlence düşkünü ve kötü niyetli biri.
Quero falar com Sylvester Marcus!
Sylvester Marcus ile konuşmak istiyorum.
- Sylvester?
- Sylvester?
- Sylvester ouve,
- Konuşma ve dinle.
O tal Sylvester, que a velha chamou... está a ir na direcção oposta.
Bu da Sylvester Marcus, onu yaşlı kadın çağırdı buraya gelmek üzere ama farklı yönden geliyor.
É o Sylvester!
Sylvester! Bu Sylvester!
Está a ficar para trás!
Sylvester!
Sylvester!
Anne! Sylvester!
É o Sylvester! Acompanhe-o! Não o deixe escapar!
Seni geçmelerine izin verme!
Nem o Russell, nem a minha mãe, nem o Sylvester.
Russell'ın, annemin, Sylvester'ın, kimsenin bulamayacağı bir yere.
Sylvester, o que fazes aí?
Ne yapıyorsun orada, Sylvester. Aklını mı kaçırdın?
Major Sylvester Pennington Sloane, dos fuzileiros escoceses de Sua Majestade, aposentado.
Major Sylvester Pennington Sloane. Majestelerinin 42. Dağ Füze Birliğinden emekliyim.
Sou o Sargento Havert e estes dão os meus dois ajudantes, que quase nem vale a pena mencionar, Sylvester e Harry.
Ben Çavuş Havert, yardımcılarım ise sözlerini etmeye değmeyecek Sylvester ve Harry.
Sylvester, consegues vê-lo?
Onu görebiliyor musun?
Sylvester Newel.
Sylvester Newel.
- Sylvester Newel.
- Sylvester Newell.
Betty Ryan, Sylvester Cole, Clelia Morgan, também conhecida como Mary.
Betty Ryan, Sylvester Cole, Clelia Morgan, Mary olarak da bilinir.
Para o caso de ainda não teres reparado no Sylvester e no Tweety na televisão.
Sylvester ve Tweety'i TV'de seyretmedin sanki.
Tento dizer-te que, como lutador, o meu Jimmy Cagney desintegra o teu Silvester Stallone!
Sana söylüyorum, savaşçı olarak benim oğlan Jimmy Cagney senin Sylvester Stallone'ni dağıtır.
Sabe, Sylvester Stallone, o do olhar de peixe morto.
Sylvestor Stallone falan. Yavşak suratlı tipler. Anladın mı sağdıcım?
A casa do Sylvester Stallone é ali.
Şuradaki Sylvester Stallone'un evi.
Oh, e a estrela do palco, ecrã e do chupa-chupa, Sylvester, certo?
Sahnelerin yıldız saksocusu da gelmiş. - Slyvester, değil mi?
- Sylvester.
- Slyvester.
Não, Flo, se eu precisar de alguma coisa, eu chamo aqui o Sylvester.
Başka bir şey istesem, Sylvester'a söylerdim.
Quero dizer, uma boca cheia de experiência, Sylvester?
Çok deneyimli bir ağız olmalı.
Sou a mãe do Sylvester.
Selam, ben Jillian, Sylvester'in annesi.
O pai do Sylvester já não vive connosco. E o Sylvester preocupa-me.
- Bak, Sylvester'nın babası... bizimle artık oturmuyor... ve ben sadece Sylvester yüzünden endişeliyim.
O Sylvester vê o pai?
Sylvester hiç babasını gördü mü?
Não será mau para o Sylvester?
Sylvester'e yazık olur, sizce de öyle değil mi?
O que é mau para ele é que o pai nos trocou por um homem.
Hayır, Sylvester'e babası onu... bir erkek için bıraktığı için yazık olur.
Princesa Diana e Sylvester Stallone em Bora Bora. Esquece o Mike Gambril.
PRENSES DIANA, SYLVESTER STALLONE'LA BORA BORA'DA
Escolhe entre o Piu-Piu e o Frajola.
Tweetie ve Sylvester arasında tercih yap.
Eu digo que o Sylvester é o verdadeiro gangster.
Derim ki ; Sylvester, gerçek bir haydut.
O Sylvester fode o Tweetie e a ti!
Sylvester, Tweetie ve senin ammına kor.
De qualquer forma, o Sylvester é um mano preto.
Bu arada, Sylvester, senin zenci kardeşinmiş.
Conheço-te, Silvestre?
Seni tanıyor muyum Sylvester?
- Sylvester Stallone.
- Sylvester Stallone.
Na casa de Sylvester Fitch, em Avalon, 109... um prédio castanho na esquina, no andar de cima.
Sylvester Fitch, 109 Avalon köşedeki kahverengi ev, üst kat.
Toda a gente sabe que o Sylvester é o cão mais duro de South Park.
Herkes, Sylvester'ın, South Park'taki en sağlam köpek olduğunu bilir.
Ei, Sylvester!
Hey, Sylvester!
- Eu aposto um dólar no Sylvester.
- Sylvester'a bir dolar yatırıyorum.
Podemos deixar Sylvester cuidar de tudo, visto que sabe tanto.
Söyleriz, Sylvester her şeye göz kulak olur. Ta ki mevzuyu çakana kadar.
Sylvester, não quero que praguejem nesta casa.
Sylvester, bu evde argo konuşulmasını istemiyorum.
Sylvester, as tuas botas estão cheias de lama.
Sylvester, botlarına çamurlar yapışmış.
Sylvester, Por que não levas aqueles três primeiros homens, e te diriges ao cimo da colina?
Sylvester,... neden şu üç adamı alıp sırtın üzerine çıkmıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]