Translate.vc / Portuguese → Turkish / Sérum
Sérum translate Turkish
1,063 parallel translation
Injectem-lhe salino.
Büyük bir şişe serum bağlayın.
É um anti-soro experimental de "Virologia" de Yale.
Yale virüs bölümünde denenmiş bir anti-serum.
Este não é um anti-soro experimental.
Bu deneysel bir anti-serum değildi.
Tivemos que sintetizar o anti-soro.
Anti-serum üretmeliydik.
Guia-te pelo E-1101 para sintetizar um anti-soro.
E-1101'i temel alarak bir anti-serum sentezle.
Tínhamos anti-soro e não o usamos.
Anti-serum vardı ve kullanmadık.
Temos um anti-soro que já está a ser administrado enquanto falamos.
Söylediğimiz gibi, hazırlanmış bir anti-serum var.
Não sabe que temos um soro eficiente.
İşe yarayan bir serum olduğunu bilmiyor.
- Como vão com o soro?
- Anti-serum işi nasıl gidiyor?
Devias ir devagar com o soro da verdade.
Kolay serum yapıyor olamlısınız. Onlarıda yollayabilirdi.
Dêem-lhe líquidos.
Ona biraz serum verin.
Duas intravenosas grandes, 15 litros de oxigénio, tensão 80 / 50, pulso 56.
İki büyük serum, 15 litre oksijen, basınç 80 / 50, nabız 56.
Queixa-se de dor torácica, tem uma intravenosa.
Göğüs ağrısından şikayetçi, serum taktık.
Primeiro tentaremos medicá-lo e hidratá-lo.
Önce ilaç ve serum deneyeceğiz.
Administrámos-lhe duas intravenosas...
İki büyük serum verdik...
- Pressão arterial alta, 160 / 110.
İkinci bir serum verin.
- Segurem-na.
Serum takıldı mı?
A outra rebentou.
Serum çıktı!
- Segurem-na.
Serum iğnesi nerede?
- Como um cateter intravenoso normal? - Sim.
Serum gibi mi?
- A intravenosa está também a sangrar.
Serum akmaya başladı.
Atropina, 1 mg, intravenoso.
Atropin, 1 mg., serum.
Isto são intravenosas.
Bu serum tepsisi.
A maioria dos doentes leva uma quando chega cá.
Çoğu hastaya geldiğinde serum takılır.
Sabes dar uma IV?
Serum takmayı biliyor musun?
- 80 / 60, o coração bate a 128.
80 / 60, nabzı 128. Serum?
Pusemo-lo a soro para hidratação, e demos 5mg de morfina para as dores.
Su kaybı için serum takıldı, ağrısı için 5 mg morfin verdik.
- Não há pressão.
Üç, serum. Tansiyon yok.
Ajuda a Wendy a abrir uma via no nosso drogado da 2.
2'de ayyaş dostumuza serum takmada Wendy'ye yardım edebilirsin.
- Isso não está na minha lista.
Serum listemde yok.
Duas IV em via aberta.
İki serum takıldı.
Soro em via aberta!
Serum açık!
Não consegui pô-la a soro.
Serum takamadık.
Espero que a Campbell's invente uma linha de sopas intravenosas, que dê para ser logo para a veia, percebem?
Campell'ların serum çorbası yapacağına inanıyorum böylece direkt kolunuza takacaksınız, bilirsiniz?
O soro parece estar a replicar o estado do Westlake... alinhando o sistema nervoso central... causando o aumento de força... e curando mais rápido.
Serum, Westlake'nin merkezi sinir sistemini yeniden hizalayarak çoğaltılmış güç oluşturup hızlı iyileşme meydana getirerek Westlake'nin durumunu kopya ediyor.
Vá para ali. Você, tenho um rompimento de uma artéria que precisa de um I.V.
Kanaması olan biri var, serum vermeliyiz.
Duplicar o lúmen intravenoso.
Çift lümen serum.
Infusão lenta de soro!
Serum takın.
Não consegui pôr-lhe a IV. Oxigénio, 4 litros por cânula nasal.
Serum takamadık. Oksijen, burun kanülünden 4 litre.
Duas IV de soro no local.
Olay yerinde iki serum takıldı.
- A IV saltou.
- Serum açıldı.
A IV saltou.
Serum açıldı.
Esta IV saiu.
Bu serum patlamış.
Colocar IV, abrir o infusor no máximo!
Serum başlatın. Hızlı zerk makinesi hazırlayın.
Vou abrir-lhe uma via.
Serum takacağım.
Já está a soro.
Serum takılı.
Prepara uma IV. Alguém viu o que aconteceu?
Bir serum hazırla. Olanları gören var mı?
Lang. Falta uma tomografia à cabeça, à cara e o antibiótico.
Kafa tomografisi, yüz tomogramları ve serum antibiyotiği gerekiyor.
Quero um bólus de 40mg de Lasix, IV.
Pekala, 40 mg. serum boluslu Lasix verin.
Nenhum pós-operatório está a soro.
Ameliyat ettikleri serum almıyor.
O pai não me deixa administrar-lhe antibióticos IV.
Babası serum antibiyotiği reddediyor.