Translate.vc / Portuguese → Turkish / Tal
Tal translate Turkish
61,394 parallel translation
Tal como as minhas perspetivas de futuro.
Gelecekteki başarı şansım gibi.
Está a descobrir a vida dela, tal como tu descobres a tua.
O da senin gibi hayati keşfediyor.
Mas devo admitir que nunca faria tal coisa só com base nisso.
Ama itiraf etmeliyim ki böyle bir varsayimi sadece bunlarla yapamam.
Que tal?
Ne dersiniz?
Queria que ele fosse banido do parque por tal vigarice.
Tekrar parka girmemesi için ceza verilmesine emin olmalıydım.
Que tal batizarmos o sofá antes de acabar com as minhas costas?
Nasıl vaftiz edelim Önce kanepe, Sırtım çıkmadan önce mi?
Que tal... começarmos pela cozinha?
Ne dersin... Mutfakta başlıyoruz
Vamos dar uma olhada, que tal?
Bilirsin, bir göz atalım, görelim mi?
Que tal ires buscar o Rob e o Hudson e vires ter connosco?
Rob ve Hudson'ı da alıp bizimle buluşmaya ne dersin?
Não sei, mana, mas... que tal fazeres assim, vais ficar calma, ir buscar o Hudson e encontramo-nos no Yonk, ok?
Neler oluyor? Bilmiyorum kardeşim, ama şöyle yapalım sakin ol, Hudson'ı yanına al ve bizimle Yonk'da buluş tamam mı?
Que tal irmos para o Yonk e encontrarmo-nos lá com o teu pai?
Yonk'a gidip orada babanla buluşalım mı?
E que tal Bang Bang?
Bam Bam nasıl?
E que tal Dominadora? A Dominadora.
Dominant nasıl? "Dominant Hatun."
Vai ler as palavras tal como estão escritas.
Şimdi kelimeleri yazıldığı gibi okuyacaksın.
Que tal vem-te nos meus dedos?
Parmaklarıma boşal o zaman.
Ele precisa de comida, água e oxigênio, tal como nós.
Yemeğe, suya ve oksijene ihtiyacı var. Tıpkı bizim gibi.
Que tal te soa Espanhol?
İspanyolca'ya ne dersin?
Então esse tal de Reynard está à solta?
Reynard hala dışarıda mı?
Você matou Amit de tal maneira que não pude nem cremá-lo.
Amit'i öyle bir öldürdün ki cenazesinde onu yakacak bedeni yoktu.
Eu aqueço.
Hadi gidip ısıtalım.
- Que tal?
- Nasıl sence?
Trabalhas para Alterplex, tal como ela?
Sen de onun gibi Alterplex için mi çalışıyorsun?
- Tal como falámos.
- Konuştuğumuz şeyi.
Que tal um enterro no mar?
Denize gömülmeye ne dersin?
Que tal um pouco de música?
Müzik dinlemek ister misin?
E que tal, pessoal?
Ne dersiniz millet?
Que tal vai isso?
Nasılsın?
E que tal lixares isto?
Bununla uğraşmaya ne dersin?
Tal como o Peter Gallagher
Yani Peter Gallagher ile adaştı
Deixavam crescer os pelos da cara, tal como os tenho na minha.
Onların suratları kıllıydı, benimki de kıllı.
É um animal selvagem. Que tal deixá-lo em paz?
Yabani bir hayvan olduğu için hiç bulaşmasak mı?
- Que tal às 14 : 00 de amanhã?
- Yarın saat iki nasıl?
Burrows, que tal apareceres e nos pagares os 100 mil dólares que nos deves?
Burrows! Buraya gelip bize borcun olan 100 bini ödesen nasıl olur?
Tal como o buraco que perder um marido deixa?
Tıpkı koca kaybetmenin bıraktığı boşluk gibi.
Que tal um encontro esta noite, cidadão exemplar?
Bu akşam bir randevuya çıksak nasıl olur, örnek vatandaş?
Mas, tal como todo o trabalho inovador, não é fácil obter fundos. Porém, incrivelmente, eu obtive os fundos na forma de um avultado donativo anónimo com uma condição. Que o primeiro paciente desta minha intervenção seja o senhor.
Ama tüm ileri teknoloji işlerde olduğu gibi finansmanı bulmak kolay değil, ama yine de inanılmaz olarak, bir bağış var tek bir şartla, prosedürümün ilk alıcısına büyük miktarda anonim olarak bağış yapılacak o da sensin.
Tal como eu disse, uma luta.
Söylediğim gibi, mücadele.
Achei que se mostrasse gratidão a quem nunca conheceu tal coisa, talvez ele ficasse agradecido e fizesse algo por todos nós, ele incluído.
Hayatında hiç iyilik görmemiş bir adama iyilik yaparsam belki minnettar olur, bizim için kendi de dâhil hepimiz için bir şey yapar diye düşündüm.
Só conseguiremos a tal vida linda e mundana que mencionaste se eu acabar com a vida dele.
Bahsettiğin o güzel, sıradan hayata sahip olmamızın tek yolu benim onun canını almam.
Assim, que tal fazermos antes um acordo?
O yüzden onu geçip bir anlaşma yapalım.
- Tal como o Abu Ramal.
Ebu Ramal gibi.
Tal como eu disse, sou eu que tenho as cartas na mão.
Dediğim gibi, kartlar bende.
Não esperava tal coisa.
Bunu beklemiyordum.
A verdade é o que mostramos às pessoas como tal.
Gerçek, insanlara ne söylersen odur.
Ele obrigou-me a tal para poder incriminar-me.
Suçu bana atabilmek için beni buna zorladı.
Ela mudou-se para cá há seis meses e, assim que a vi, soube que era a tal.
Buraya altı ay önce taşındı ve onu gördüğüm an anlamıştım...
Tenho estado em contacto com o tal tipo, fui a casa dele, discutimos e ele atirou-me ao chão.
O adamla temas hâlindeydik ve evine gittim. Kavga ettik ve beni yere itti.
Que tal o hospital? Enfermeiros jeitosos?
Seksi hemşireler var mı?
Tal como sabemos que vem aí uma tempestade.
Aynı, bir fırtına yaklaştığını bildiğimiz gibi.
- Que tal estes diamantes?
Bunlar elmas.
Ajo como tal porque me tratas mal. ENCONTREI AS TUAS CHAVES. vem ao carro
ANAHTARLARINI BULDUM.