Translate.vc / Portuguese → Turkish / Talk
Talk translate Turkish
516 parallel translation
Este disco é uma apresentação da Sales Talk Transcription Co.
Bu kayıt, Satış Söylev Örnekleri A.Ş. Tarafından hazırlanmıştır.
Temos um pó de talco suave como a seda pura.
İpek kadar yumuşak talk pudramız da var.
E pobre daquele que, como disse Pedro o pescador, pregue aos outros quando ele mesmo é um náufrago.
Evet, yazıklar olsun o kimseye ki, Büyük Pavlus'un dediği gibi,... kendisi günahlara batmışken, başkalarına talkın verir.
Devia ir a um congresso de chanfrados.
Neden talk show hazırlamıyorsun ki?
As senhoras tomavam banho de manhã, e depois da sesta à tarde... e ao cair da noite pareciam bolinhos... devido ao suor e às camadas de pó de talco.
Kadınlar öğleyin 12'den önce ve saat 3 uykularından sonra yıkanırlardı... ve akşam karanlığı bastığında pasta gibi yumuşacık olurlardı : Üzeri şekerli krema yerine ter ve tatlı talk pudrasıyla kaplı bir pasta.
- Glória, pó de talco.
- Gloria, talk pudrası.
Uma caixa vulgar de pó talco.
Sıradan bir talk pudrası kutusu.
Muito bem, fala!
All right, talk!
Para os que não gostam de variedades, temos variedades, com Brian Close em Talk of the Town.
Varyeteden hoşlanmayanlar için Talk of the Town'dan Brian Close'la varyete var.
Sabonete, unguento, água-de-colónia, pó-de-talco, sais de frutos...
Biraz sabun, merhem, lavanta suyu... talk pudrası, Enolar...
Escutaremos o que ele vai dizer... e a menos que algo horrendo esteja na cassete, vamos pô-la no ar... porque estamos a lidar com... dez minutos de talk-show contra a vida de um homem.
Söylediği herşeyi biz dinleyeceğiz. Ve o bantta korkunç birşeyler olmazsa yayına vereceğiz. Çünkü burada bir adamın hayatına karşılık on dakikalık bir şovdan bahsediyoruz.
Rupert Pupkin, o sequestrador Rei da Comédia, foi sentenciado hoje... a seis anos numa prisão de segurança mínima... em Allanwood, Pensilvânia, pelo seu papel no rapto de Jerry Langford.
Komedinin adam kaçıran kralı Rupert Pupkin Allenwood / Pennsylvania'daki düşük güvenlikli hapishanede talk showcu Jerry Langfdord'u kaçırmaktan dolayı altı yıl hapis yatacak.
Benvindo a "Con Talk".
Con Talk'a hoşgeldiniz.
Deixa. E foi tudo por hoje em Con Talk.
Con Talk'tan bugünlük bu kadar.
Estive num debate com o seu pai.
Babanla bir talk şovdaydım.
Pensei que estávamos fazendo o "Body Talk", não "O Último Tango em Paris".
Vücut Dili'ni çektiğini sanıyordum, Son Tango'yu değil.
Ninguém o faz e vive para contar a história.
Nobody does that and lives to talk about it.
- Pó de talco?
Talk pudrası?
Nazis, vendedores de desodorizante, wrestlers, concursos de beleza, programas de conversa...
Naziler, deodorant satıcıları güreşler, güzellik yarışmaları, talk şovlar...
Foi encontrado talco na sua perna. Mas não havia talco na casa de banho.
Bacağında talk pudrasına rastlandı, ama banyoda pudra bulunamadı.
Tem um talk show em que entrevista loucos e dementes.
Yerel bir "Talk showcu". "Kooks and wierdos" ile birlikte.
Eu comecei em um talk show.
Bir talk show ile başladım.
Mando-te à loja para comprares umas coisas, e tu voltas com batatas fritas e cerveja, em vez de talco e fraldas.
Seni bir kaç işi bakkala gönderdim ve talk pudrasıyla bebek bezi yerine bira ve cipsle geri döndüm.
Eu vi-te em três talk shows diferentes a defender a matança de animais a favor da pesquisa.
Araştırmalar için hayvanların katledilmesinin savunulduğu gösteren üç farklı tartışma programı gördüm.
Lembras-te daquele tipo que estava em todos os programas na TV?
Bu adamın talk show yapan, birisi olduğunu hatırladın mı?
A KGAB aguarda a sua chamada. Marque 555-TALK.
KGAB'nin 555-SOHBET hatları sizin aramanızı bekliyor.
Larguem as batatas fritas... o jornal e peguem no telefone... marquem 555-TALK e comecem a falar.
Eliniz çerezlerden çekin. National Enquirer'ı da bırakın ve telefonu alın. Yüzünüze yaklaştırın. 555-SOHBET'i tuşlayın ve bana bu ülkeyi içine battığı pislikten kurtarmak için ne yapacağımızı söyleyin!
Linhas disponíveis... liguem agora para 555-TALK.
Teksas'ın en iyi sohbetini dinliyorsunuz. Telefon hatlarımız açık. Hemen 555-SOHBET hattını arayın.
As linhas da KGAB estão livres... e aguardam a tua ligação... pelo 555-TALK.
KGAB telefon hatları 555-SOHBET sizlerin aramasını bekliyor.
Tenho o meu talk show.
Ya da kendi şovumu yapıyor gibi hissediyorum.
Devias ter o teu próprio talk show! Perguntem ao'Dr. Bud'.
Kendi Talk Show'unu yapmaya başlamalısın! "Dr. Bud'a Sorun!"
E vamos a um talk-show por sermos o casal mais ingénuo na América.
Biz de Amerika'nin en enayi çifti olarak Geraldo Rivera'ya çikariz.
Isto é que é ter um dia mesmo mau..
Talk about having a bad day.
Olá, novamente. Daqui Harry Doyle, em mais uma edição de "Teepee Talk".
Tekrar Merhaba, sizi wahu manyakları, ben Harry Doyle Bir başka Tippie snack programına daha hoşgeldiniz.
Isto é pó de talco, meu.
Bu talk pudrası be!
Precisa de talco?
Talk pudrasına ihtiyacın var mı?
Queres aparecer nos "60 Minutos" entalado entre o Andy Rooney e os anúncios.
Televizyona çıkmak istiyorsun talk şov'la reklamlar arasında gözükeceksin.
Decerto que o verei muito nos talk shows quando encontrar o Graal.
Kaseyi aldığında, TV şovlarında sık sık görüşürüz.
Diz-lhes que estou a falar com os da Cabo sobre um talk show.
Sohbet programı için görüştüğümü söyle.
Vou ter o meu talk show na Cabo.
Sohbet programı yapacağım.
He won't talk just yet.
Birazdan olacak kangren.
As long as you're still alive, I can make you talk.
Sen konuşmadıkça, o daha da vurmaya devam etçek.
Porque não faz em vez disso um programa sobre apresentadores presunçosos?
Bunun yerine niye bir talk şov yerine sabah programı sunmuyor ki?
Que tal anfitrião de um programa de entrevistas?
Peki ya talk-show sunuculuğu?
É uma boa ideia...
Talk-show sunuculuğu. Güzel.
Houve quem me dissesse até que eu teria jeito para um programa assim.
Hatta birileri bana iyi bir talk-show'cu olabileceğimi söylemişlerdi.
Não posso entrar num lugar e dizer : "Quero apresentar um programa de entrevistas."
İçeri girip "Ben talk-show'cu olmak istiyorum" diyemezsin.
Pronto, desporto, cinema, anfitrião de um programa de entrevistas...
Pekala. Tamam. Spor, filmler, talk-show'culuk...
muçulmanos talk um bom jogo, mas eles nunca fazem nothin.
Müslümanlar iyi konuşuyorlar, ama asla bir şey yapmıyorlar.
Tiro-a já.
Talk pudrası! Neden, leke hemen çıkacak.
O número é 555-TALK.
Numaramız 555-SOHBET.