Translate.vc / Portuguese → Turkish / Tape
Tape translate Turkish
154 parallel translation
Tape a entrada de luz.
Işığı kapat.
Não me tape a luz.
Lşığı kapatma.
Tape-o com isto.
Bununla örtersin.
Tape-se! Senão é inútil!
Sarıp sarmalan, yoksa, kötü olursun.
Tape-o.
Üstünü kapat.
Tape isso, vá retocar a maquilhagem e faça a chamada, que eu vou dar um longo passeio a cavalo.
Ben uzun bir yürüyüş yapacağım.
Tape a chaminé com isto.
Şunu bacanın üstüne geçir.
Tape os olhos à etiqueta!
Şimdi, gözlerinizi bağlayacağım, bayan Protokol.
He's got a tape deck in his tractor
* Traktöründe kaset çalar vardı *
Mas não o tape com o muro, podemos precisar dele.
Evet, ama tuğlaları örme, tekrar lazım olabilir.
Fique atrás e tape-lhe os olhos.
Evet, Pascal'ın arkasında dur ve onun gözlerini kapat.
Fá-lo de modo a que a tua boca o tape e... escuta, é importante.
Ağzına uyacak büyüklükte bir delik aç. Kalemi yolla ve bir dikişte... Şimdi dinle bak, bu çok önemli.
Tape o nariz e a boca.
Ağzını burnunu kapat.
- Pelo amor de Deus, tape-se!
- Tanrı aşkına, üstüne bir şey al!
Compreendo que tenham muito que fazer aí em baixo... mas estou a dactilografar as cartas e a atender as minhas chamadas... e está a tornar-se muito chato.
İşinizin başınızdan aşkın olduğunu biliyorum... ama mektuplarımı kendim tape ediyorum ve telefonlara kendim cevap veriyorum... ve artık canıma tak dedi.
Jean, transcreva estas notas.
Jean, şu notları tape et.
- Tape os olhos.
Gözlerini kapat.
Quero que salte para a banheira e tape a cabeça com o cobertor.
Küvete dal. Korunma örtüsünü başına sar.
lmporta-se que o tape?
Üstünü örtebilir miyim?
Deixa que te tape, estás gelado.
Üstünü örteyim, buz kesmişsin.
Tape drive backup interno de 40 megabyes? - Quarenta megas de hard drive?
40 MB dâhili yedekleme kartuşu, 40 MB sabit disk.
Não diga nada nem tape a cara.
Başını saklama.
Miss Lemon, tape a máquina de escrever.
Bayan Lemon, daktilonuzu örtün.
- E por favor, tape o seu lixo.
- Ve lütfen çöpünüzü kapayın.
tape-o!
Üstünü ört!
Não se tape.
Gizlenme.
Vai andar feito com o gajo do Clube do Disco que anda atrás de mim há anos.
Yillardir benim pesimde olan Columbia Record and Tape'deki herifle isbirligi yapacak.
Tape os ouvidos e faz, "uuuuuuh".
Bak şimdi, kulaklarını kapatıp sürekli "uuuuuu" diyorsun.
Sim, tape os ouvidos e faça "uuuuuuuh".
Evet, kulaklarını kapatıp sürekli "uuuuuu" diyorsun.
Se apostar nele para perder, tape-o com uma moeda.
Bir sayının kaybetmesi üzerine bahse gireceksen üstüne bir peni koy.
Se ele quiser falar, tape as janelas e telefone-me.
Konuşmak isterse, kepenkleri kapatın ve beni çağırın.
Se o senhor chegar antes de estar pronta, tape-a com folha de alumínio.
Tamam. Eğer beyefendi geç kalırsa üstünü alüminyum folyo ile kapatın.
- Tape a boca.
- Ağzını gizle.
Tape lá isso.
Kapatın şunu.
Tape os Ouvidos!
Kulaklarınızı koruyun!
Peguem este livro e enfiem na bunda Até que lhes tape Malditos salvadores de alma.
Bu kitabı da alın erdemli götünüzün en dibine tıkın, sizi ısrarcı domuz sikiciler!
Tape a narina desobstruída enquanto lhe ponho esta máscara na boca.
Bu maskeyi size takarken tıkanmamış burun deliğinizi kapatın.
Ele que assinale o local e tape o corpo do Wade.
İlkin, tutun Onu ve Wade'in cesedinin mezar detaylarını tutturun.
Sr. Simpson, por favor tape os ouvidos enquanto digo a palavra secreta.
Bay Simpson, gizli giriş kodunu söylerken lütfen kulaklarınızı kapatın.
Major Carter, tape-lhe os olhos.
Binbaşı Carter, gözlerini kapat.
Agora tape os ouvidos, vai ser alto.
Pekala, kulaklarını tıka'bu biraz gürültülü olabilir.
Tape os ouvidos.
Kulaklarını kapat.
- Tape o olho direito e leia o quadro.
- Sağ gözünü kapat ve tabelayı oku.
"Now I can't find the duct tape"
" Kalbimi senin için toparlamalıyım...
Tu não podes deixar que o teu cabelo tape a tua cara linda dessa maneira.
Saçınla yüzünü kapamamalısın.
Bob Klose tocava na guitarra solo, mas abandonou a banda depois de gravar o tema de Syd "Lucy Leave", para uma demo tape.
Lead gitarda Bob Klose vardı. Fakat demo olarak Syd'in "Lucy Leave" şarkısını kaydettikten kısa süre sonra gruptan ayrıldı.
Tape-se, senhorita. Fiqueremos mais quentes.
Sıcak kalmak için sarılıp uyumalıyız, hanımefendi.
Vá lá, tape os olhos com isto.
Hadi, gözlerine koy.
- Então tape-o!
Yarından önce hazır olmaz. Ne?
Ambos concluíram que a voz na fita foi gravada no telefone... sem qualquer manipulação.
l have reports from two independent audio labs... that Bay Garrett himself has used to verify evidence... in other trials. They both conclude that the voice on the tape... was recorded over the phone, with no tampering.
Tape a cara.
Yüzünü kapat.