Translate.vc / Portuguese → Turkish / Tapes
Tapes translate Turkish
38 parallel translation
Não tapes a cara.
Bakmaya devam et!
Importa o olho que tapes?
Peki, o halde hangisi daha iyi?
Então, pelo menos, ouve e não tapes a minha vista.
nasıl bir kadın olduğumu düşünüyorsun? Görelim, bakalım?
É uma esfoladela, não tapes.
Bu bir çizik. Açık kalsın.
Não me agrada que me tapes a entrada cada vez que neva.
Saplantılı bir sapı k gibi park yerimi karlar altında bırakmam hiç hoşuma gitmiyor.
arrancaram a pica do candidato a presidencia - e voces vendo video-tapes?
Yarağı koparılmış bir başkan adayı var ve siz burada video izliyorsunuz!
Querida, se estás aí em cima, Sei que consegues ouvir-me, e estás ao lado de Deus, mas eu quero que tapes os teus olhos e ouvidos.
Tatlım eğer oradaysan, beni duyabileceğini biliyorum ve şimdi Tanrı'nın yanındasın ama gözlerini ve kulaklarını kapatmanı istiyorum.
Não tapes a boca quando fizeres isso!
Hapşırırken ağzını kapatma!
Não tapes os olhos.
Çalılıarı unutma.
- Não me tapes a vista.
- Manzarayı kapama!
Não lhe tapes a cara.
Yüzünü örtmeyin.
Não lhe tapes os ouvidos!
Kulaklarını kapatma!
Năo me tapes a vista!
Manzaramı kapama!
Não tapes os olhos.
Gözlerini kapatma.
Agora o que quero que faças, é que vás para o carro e tapes os ouvidos
Senden istediğim... Şu dolaba girmeni istiyorum... Ve kulaklarını kapatmanı istiyorum.
Não tapes a minha.
Benimkini kapatma.
Quero que tapes o buraco com o dedo.
Parmağınla boşluğu tıkamanı istiyorum.
Quero que fiques debaixo da cama, tapes os ouvidos e só saias de lá quando te dissermos, entendido?
Yani yatağın altında kal, kulaklarını kapat. Biz söyleyene kadar dışarı çıkma tamam mı?
Não tapes o sol com a peneira.
Bu kadar kör olma.
Basta que a tapes.
Üstünü örtersiniz.
Connor, a gente ouve-te, mesmo que tapes a câmara.
Connor, kamerayı kapatsan da seni duyabiliyoruz.
Se espirrares, é muito importante que tapes as narinas ao mesmo tempo.
Hapşırırken, aynı anda kendini sıkman da çok önemli.
Não os tapes, são sensuais.
Saklama. Çok seksiler.
Johnny, a Claire quer que lhe tapes o buraco.
Johnny, Claire çoraptaki deliği doldurmak istiyor.
Não me tapes a boca!
Ağzımı kapama!
Queres que tapes os ouvidos e conduza com o joelho?
Kulaklarımı kapatıp, dizlerimle mi sürmemi istiyorsun?
Queres que vá à casa-de-banho? Até que tires a perna e te tapes?
Bacağı çıkarıp örtünün altına girene kadar banyoda beklememi mi istiyorsun yani?
Não tapes a cara.
Örtüyü çıkar artık üstünden.
Esperemos que alguém se disponha a ouvir estas gravações quando as encontrarem.
Hopefully someone will bother to play back these tapes when they find our gear.
Sabes, manter-me concentrado, encontrar gravações obscuras, ir ao fim do mundo atrás de toranjas orgânicas.
Biliyorsun, programımı tutmak, finding obscure cassette tapes, organik greyfurt almak için dünyanın bir ucuna gidip - Bunu yapmanıza gerek...
Não tapes a gaita.
Sikini kapatmayı bırak.
Não, não o tapes.
Hayır yapma. Saklama gülümsemeni.
E não me tapes a bossa frontal.
Malafatımı da kapatma.
Não me tapes os olhos.
Tereciye tere satma, Benjamin.
Por favor, não me tapes a cabeça com a almofada.
Lütfen yüzüme bir yastıkla basma.
Quando andas na tua scooter não tapes a cara, vai sem capacete.
Scooter'da kask takmayın, arabada elleriniz sürekli direksiyonda olsun ve ışıkları açık bırakın. Her zaman.
Então, quero que tapes os ouvidos.
Bu yüzden kulaklarını kapatmanı istiyorum.