English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Tease

Tease translate Turkish

98 parallel translation
Strip-tease.
Striptiz.
- Era do strip-tease.
- Striptizciymiş.
- Strip-tease.
- Striptiz.
Há orgias, troca de esposas... strip-tease... vamos!
Tıberius'un sefahat düşkünlüğü. Eş değiştirme! Striptiz!
Depois, atravessa a rua e entra numa casa de strip-tease... onde fazia o número da "baby-sitter"... tirando o uniforme e fazendo coisas com o biberão e tal.
Sonra dışarı çıktı caddeden karşıya geçti ve striptiz yerine gitti. "Dadı işi striptiz" yaptığı yere. Üniformasını çıkardı ve biberonla bir şeyler yaptı.
Sabes que ele esteve a viver com uma strip-tease?
North Beach'te bir dansçıyla yaşıyordu, biliyor musun?
Tínhamos esgotado as nossas poupanças num instante, e eu voltei ao strip-tease. E o Lenny ia apanhando os trabalhos que lhe apareciam.
Birikimlerimiz çok çabuk tükendi ve ben striptiz işine geri döndüm Lenny'de ne iş bulabilirse yapıyordu.
Vão ver como fazes "strip tease".
Senin soyunmanı seyrediyor olacaklar.
Falando nisso... há um bar de strip-tease que esses caras freqüentam.
Ve... Uzun bir hikaye.
Queres que ela cresça para fazer "strip tease"?
Lola mı? Ne olmasını istiyorsun, striptizci mi?
# Don't you tease her
# Ama asla onunla alay etme
# Don't you tease her
# Onunla asla alay etme
# Don't you tease her, man
# Ama onunla asla alay etme adamım
# Don't you tease her
# Onunla alay etme
- Uma bailarina de strip-tease.
- Striptiz. Affedersin, egzotik dans.
CORY STRIP-TEASE
CORY EGZOTİK DANSÇI
Vou contar-lhes o teu "strip-tease" no tribunal.
Ben de mahkemede soyunduğunu anlatırım.
Como é possível ter um clube de strip-tease naqueles lugares?
Nasıl orada striptiz klübü açsın insan?
- Um strip tease?
- Bir striptizci mi? - Lütfen.
In the long run, nobody likes a tease.
- Uzun vadede kimse fazla nazdan hoşlanmaz. - Gel hayatım.
- Os quê? - Strip-tease.
- Şu dansçılar işte.
Fazia strip-tease,'tá?
Striptizciydim, tamam mı?
O Gaz e eu... e mais uns outros tipos pensámos ganhar algum a fazer strip-tease.
Ben, Gaz ve başka bir kaç kişi soyunarak birkaç papel kazanabiliriz belki dedik.
Podemos atrasar isto umas horas para irmos a um clube de strip-tease?
Düğünü bir kaç saat geciktirip, bir striptiz kulübüne gidebilir miyiz?
A tipa do strip-tease chegou.
Striptizci geldi.
Ela queria ir trabalhar para um bar de strip-tease.
Çıplak meme barlarında falan çalışacağını söylediydi.
Larguem o "crack" e deixem a bebida do pecado, os saltos altos, as mini-saias os lucros das vossas acções, a roupa interior de pele, os suicídios televisionados, as bailarinas de "strip-tease" em pele de leopardo.
O kokain çubuğunu indirip bırakın günah saçan içkileri mini etekleri, hisse senetlerini deri iç çamaşırlarını, televizyondaki intihar şovlarını kulüplerdeki mayolu dansçıları.
Arlene fez-me jogar matraquilhos com strip-tease.
Arlene, strip langırt oyunu için beni kandırmıştı.
Perderei o strip-tease no meu 100º aniversário.
Yüzüncü yaş günümde striptizci kızları özleyeceğim.
É melhor que limpar o chão num salão de strip tease.
En kötü iş Su Dünyası'nda paspasçı olmak.
Uma coisa te digo, Teese.
- Bir daha söyle Tease.
Não estou para aí virado, Teeze.
Hiç havamda değilim Tease tamam mı?
Se não tem outra motivação, vá tocar piano num bar de strip-tease e não me faça perder mais tempo!
Başka bir motivasyonunuz yoksa bir striptiz kulübünde piyano çalın ve vaktimi daha fazla harcamayın.
Como directora desta empresa, deixe-me dizer-lhe que fazer um "strip tease" na sala de conferências, à frente de uma grande percentagem do corpo gerente é total e absolutamente inaceitável.
Yöneticilerden biri olarak, toplantı odasında yöneticilerin önünde striptiz yapmanın kabul edilemez olduğunu söylemeliyim.
Ele tem um clube de strip-tease.
Striptiz kulübünde çalışıyor.
Não tirei as cuecas. Queres um pouco de strip-tease?
Külotumu çıkarmadım ama istersen sana striptiz yapabilirim.
Esta cena de misturar streap-tease com ciência forense, não me agrada lá muito, apesar de você ser o meu chefe.
İşte, şimdi sapık dedektiflik şeyine bulaşıyoruz. Patronum bile olsan bu kadarına dayanabileceğime pek emin değilim.
Orlando, é um bar de stripe-tease.
Orlando's, küçük bir bar.
Quero que vejas isto pra história do clube de strip-tease.
Striptiz kulübünde çekilen şu şeylere bir bakmanı istiyorum.
Eu gasto mais do que isto em clubes de strip-tease.
Strip-club'ta bile daha fazla harcıyorum.
Eu devo-te um strip-tease.
Sana şehvetli bir striptiz borçluyum.
Queres um pouco de strip-tease?
Istersen striptiz yapayim.
Temos a classe asiática, show individual, strip-tease.
Asyalı fıstık, melez yavru, çikolata dilber...
Eu estive em boates de strip-tease.
Seks kulüplerine gittim.
Então, a minha mãe trabalha na Hotters ( casa de Strip ), mas o sonho dela é ir para Las Vegas trabalhar num verdadeiro clube de strip-tease.
Böyle işte, Annem de Sirencilerde çalışıyor, Ama hayalinde Vegas'a gidip gerçek bir stripriz kulübünde çalışmak var.
Adivinha quem vem ao Tease?
Tahmin et Tease'de kim var.
É verdade que uma vez... que ele cortou a mão do cara que meteu os dedos... no twazzallah da dançarina no Tease-O-Rama?
Bir keresinde Tease-O-Rama'daki bir dansözün şeyine elini sokan bir adamın parmaklarını kestiği doğru mu?
Como dar descontos no aluguel das meninas do Tease-O-Rama.
Tease-O-Rama da sahne kiralarından feragat etmek gibi.
No bar de strip-tease.
Gece kulübündesin.
Lam para um celeiro ou uma cave ou algo assim. É indecente. - Aqui servimos comida, não strip tease.
Burası bir restoran, striptiz kulübü değil ki.
Parece o nome dum clube de strip-tease.
- Lanet bir çizgi filme benziyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]