English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Tempura

Tempura translate Turkish

41 parallel translation
Tempura... sashimi... gelatina...
Tempura, sashimi, jöle.
Voces alguma vez conduziram um Tempura?
Hiç Tempura hatchback kullandınız mı?
Só que se expulsarmos todos, deixaremos de poder comer tempura!
Sadece hepsini kovarsak, bize yememiz için tempura verecek kimse kalmayacak.
EU digo que o melhor é um rato em tempura!
Bence en muhteşemi tempura fare!
Tempura.
Tempura.
Tempura, sukiyaki.
Tempura, sukiyaki.
Arroz de tempura para mim.
Bana da tempura pilavı al!
- Tempura.
Ben de Tempura.
Tempura?
Tempura?
Bolas, aquela Princesa Tempura é um transformazóide e peras.
Adamım, bu Prenses Tempura tam bir Transformazoid.
Têm camarões tigre, camarão frito tempura de camarão...
Devasa karides, yağa bulanmış karides, sebzeli karides...
Ei, tu aí com a têmpora, o teu braço está partido?
Hey, sen tempura yiyen, kolun mu kırk?
Usada para tempero, não na pastelaria.
Fırın için değil tempura için kullanılıyormuş.
Tinha feito um melhor trabalho no meu teste.
Tempura'yı çok daha iyi pişirirdim.
Porque é que me pediste para cozinhar o peixe naquela altura?
Ne diye o sırada Tempura'yı benim kızartmamı istedin?
Quero os pastelinhos e a tempura de cogumelos shitake.
Ben Çin usulü mantı ve meşe mantarlı tempura alacağım.
Não sei se há problema de ser tempura de manhã, Há?
Sabah sabah kızarmış balık yer misiniz emin olamadım. İster misiniz?
Que tempura tão saborosa.
Lezzetli bir kızartma oldu.
No dia seguinte fiz tempura de milho e quando estava a fritá-lo ouviu-se um "Olá!"
Ertesi gün mısırlı tempura * yapıyordum tam ben onları kızartırken biri "merhaba" dedi.
Ela conta a mesma história sempre que faz tempura.
Ne zaman tempura yapsa, hep aynı hikâyeyi anlatır.
Diz que não quer, que só quer falar de tempura.
İstemediğini söylüyor. Tek konuşmak istediği şeyin tempura olduğunu söylüyor.
Devia ter fritado menos tempura, que desperdício...
O kadar tempura kızartmamalıydım. Ziyan oldu.
Tempura de um dia para o outro perde o estaladiço todo.
Kalmış tempura güzel olmaz. Gevrekliğini kaybeder.
Se não fossem os falhados a comer tempura de pila de touro, eles teriam sorte em produzir um info-anúncio decente.
Boğa penisi tempurasını yiyenler ezik insanlar olmasaydı düzgün bir radyo reklamı bile yayınlayamazlardı.
Pensei em fazer tempura.
Donmuş tempura yaptım.
e um bocado de ebu tempura, dividimos entre nós e comemos.
Yanına da bir tane Ebi Tempura. Onu bize pay ederdi. Onu yerdik.
A Tempura Joe.
Tempura Joe.
Não, não, ela é voluntária duas notes por semana na casa de têmpora.
Hayır hayır, o gönüllü olarak haftada iki gece tempura evinde.
A casa de têmpora?
Tempura evi?
O sushi sai fresquinho do mar. A tempura sai fresquinha do óleo.
Suşi denizden daha yeni çıkmıştır tempura da yağdan yeni çıkmıştır.
O bebé quer tempura de rolo da Califórnia.
Bebek California yapımı tempura istiyor.
Quero tempura de coração banhado em cerveja.
Şu biraya yatırılmış cezbedici balık yemeğinden alacağım.
Porque cheira a tempura?
Burası neden tempura gibi kokuyor?
Uma garrafa de cerveja e... uma tempura.
- Tempura. - Ben de tempura alayım.
Também quero a tempura.
- Tempura. - Küllük de alabilir miyim?
- Ou Ace Tempura.
- Ya da Ace Tempura.
Eu quero a tempura de vegetais e pode trazer-me a galinha com alho com o molho ponzu?
Evet, ben de sebzeli tempura alayım lütfen, bir de ponzu soslu sarımsaklı tavuk alabilir miyim?
O rolo de tempura de camarão, o rolo de dragão, o rolo arco-íris.
Sonra karidesli tempura sarma... ejder sarması, gökkuşağı sarması.
"Tempura".
- Tempura.
Sim.
- Bir şişe bira ve tempura.
Tempura.
- Tabii.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]