Translate.vc / Portuguese → Turkish / Ten
Ten translate Turkish
11,615 parallel translation
- Claro que não. Porque não me contaste sobre o Wes?
Wes'ten niye bahsetmedin bana?
Ficamos preocupados com a regra 3.4.
- Kanun 3.4'ten endişelendik.
Pelo tamanho da roupa, media 1,70 de altura.
Kıyafetlerinin uzunluğuna bakarsak, 1.75'ten uzun olamaz.
- A aparência desta mulher...
- Kadının ten rengi...
Desde o Derek, que a tens mimado.
Derek'ten beri şımartıyorsun ama ben bunu yapmayacağım.
Não vejo uma assim desde o Mercy West.
Mercy West'ten beri gümüş akını görmemiştim.
Isso faz de si o Agente Shale da Segurança Interna.
- Siz de İç Güvenlik'ten Ajan Shale olmalısınız.
Pedi um favor à polícia, eles deram-te um passe pelo LAX.
LAPD'den bir iyilik istedim. LAX'ten geçiş izni veriyorlar.
Haynes encurrala Nakano, com uma direita arrasadora, e parece que pode ter magoado Nakano.
Haynes, Nakano'nun üstüne gidiyor. Haynes'ten yıkıcı bir sağ yumruk, Nakano'nun canı yanmış olmalı.
É do meu irmão, o James.
Kardeşim James'ten haber var.
Tenho permissão federal da SN para fazer o necessário para que fales.
Seni öttürmek için ne lazımsa yapmak üzere, İç Güvenlik'ten federal iznim var.
Nunca contei à CIA sobre o Brian Finch.
CIA'e hiç Brian Finch'ten bahsetmedim.
É da vice-directora Rovick.
Yardımcı Direktör Rovick'ten.
Sabia que Washington estava ciente do Finch, mas é diferente aqui no terreno.
D.C.'nin Finch'ten haberdar olduğunu biliyordum ama burada sahada durum farklı.
Bem, então terei que descobrir uma maneira para que sejas demitido do CJC.
O zaman seni YİK'ten kovdurmanın bir yolunu bulmalıyım.
O Instagram da tatuagem nova, o tweet "a mãe é uma chata," uma pesquisa pelo seu endereço e a compra online do bilhete de Phoenix para Las Vegas.
Instagram'a yeni dövmesini koydu, "Berbat anne" tweeti attı cep telefonuyla adresini buldu ve Phoenix'ten Las Vegas'a internet üzerinden otobüs bileti aldı.
Boa, o sotaque dele mudou de Colin Firth para Michael Caine.
Rezalet, aksanı Colin Firth'ten Michael Caine'e dönüverdi.
Como sou do MI6, seguem as minhas ordens.
MI6'ten olan ben olduğuma göre ; emirleri de ben veririm.
Mal são melhores que o MI5, e são metade do MI12.
MI5'ten bir gıdım ve MI12'nin yarısı kadar iyiler.
Howard Wolowitz, Caltech.
Ben Howard Wolowitz, Caltech'ten.
Só para constar, se quiserem ver Meninas Atrevidas ligo a Netflix.
Bir dahaki için söyleyeyim, Kötü Kızlar'ı izlemek isteseydim Netflix'ten bakardım.
Não penses demais sobre isto.
Çok tatlısın canım ama sabah 5'ten beri ayaktayım.
Pedi à James Tech para reunir tudo o que aconteceu de estranho a noite passada.
Ben de James Tek'ten dün gece olan tüm garip olayları toplamasını istedim.
Compra um bronzeador, tinta para o cabelo e... continuas com a tua vida.
Bir kutu saç spreyi ve ten boyası ile yaşamaya devam edebilirsin.
Quero o Severide fora do Esquadrão.
Severide'ı Manga 3'ten transfer etmek istiyorum.
O Michael Vincent não reclamou até agora.
Bugüne kadar Micheal Vincent'ten herhangi bir şikayet almadık.
Preciso pedir reforço parana Associação de Heróis.
Birlik'ten takviye istemem gerek.
Recebi uma mensagem da Violet.
Violet'ten bir mesaj geldi.
Ghost para Liberator.
Hayalet'ten Kurtarıcı'ya.
Queríamos deixar Palm Springs.
Palm Springs'ten ayrılmak istedik, temiz bir sayfa açtık.
Sim, e consegui recuperar o endereço do GPS.
Buldum ve GPS'ten adresi aldım.
Conseguimos obter uma impressão digital do bilhete, mas, não deu nada no AFIS.
Laboratuvar nottan parmak izi çıkardı ama AFIS'ten sonuç çıkmadı.
Sra. Avery, sou Angenette do Channel 5.
Bayan Avery, Kanal 5'ten Angenette ben.
Já fiz parte das forças policiais de um tipo... INVESTIGADOR DEAN E JERRY TEN. XERIFE ADJUNTO, ILLINOIS... e noutra posição durante cerca de 40 anos.
40 yıl boyunca emniyet teşkilatında çeşitli pozisyonlarda görev yaptım.
O interessante é que o formulário que acompanha as provas, em 2002, para o laboratório criminal está preenchido pelo, então, detetive sargento James Lenk.
Çok ilginç, içindeki delillerle birlikte 2002 senesinde laboratuvara gönderilen nakliye formunu dolduran kişi o zamanlar çavuş rütbeli olan Dedektif James Lenk'ten başkası değil.
Mais de 970.
970'ten fazla.
Quando ia caçar veados, deviam ser quase 15h horas.
Tahmini saat 3 : 00'ten biraz önce, geyik avlamak için ormana giderken...
Há sempre um agente de Calumet com ele nas buscas.
Bir de, aramaların hepsinde Calumet'ten bir memur hep yanındaydı.
Agente Fassbender, depois das 14h, viu algum agente ou cidadão a tocar no RAV4?
Ajan Fassbender, saat 14 : 00'ten sonra bir emniyet görevlisinin veya vatandaşın RAV4'ü kurcaladığını gördünüz mü hiç?
Gostaria que olhasse para aí e me mostrasse onde o Ten.
Peki. Şimdi buraya bir göz atıp Teğmen Lenk'in giriş yaparken imzaladığı yeri gösterir misiniz?
Na minha opinião, as manchas do RAV4 não podiam ter vindo do tubo de EDTA que nos foi enviado.
Şahsi kanaatim, RAV4'ten alınan kan örneklerinin dava kapsamında tarafımıza gönderilen EDTA tüpünden gelmiş olamayacağı yönünde.
Falhou várias vezes, depois de 1985.
1985'ten sonra da yine defalarca sınıfta kaldı.
A seguir a 31 de outubro de 2005... Perdeu peso?
31 Ekim 2005'ten sonra hiç kilo verdin mi?
Que estive lá antes das 17h.
Saat 5'ten önce oraya gitmem.
Verá que descobri até uma função que representa exactamente o número de números primos menores do que X na forma de uma série infinita.
Sonsuz bir seride X'ten küçük kaç adet asal sayı olduğunu kesin olarak hesaplamayı sağlayan bir fonksiyon geliştirdiğimi göreceksiniz.
E lembrem-se, fazer uma compra na Vonsberg não é só ir às compras, é uma experiencia.
Unutmayın, Fonnesbech'ten bir şey satın almak sadece alışveriş değil, bir deneyim.
Esse número baixou de 3 para 2 desde 1985.
1985'ten beri bu sayı üçten ikiye düşmüş.
Te disse : "Afasta-te do Plunkett", não?
Sana Plunkett'ten uzak dur dedim.
ESCOLA DOS LIBERTOS.
- Adam, tava, ten...
Homem, panela, correr, ventilador.
- Adam, tava, ten... -... koş, yelpaze. -... koş, yelpaze.
XERIFE ADJUNTO DE CALUMET Acredita que o Ten. Lenk ou o Sgto.
Teğmen Lenk ya da Çavuş Colborn'ün o gün siz görmeden anahtarı oraya yerleştirmek için fırsat bulduklarını düşündünüz mü?