English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Termina

Termina translate Turkish

2,772 parallel translation
Não se termina por uma viciada, isso é normal.
Bir keş için eşinden ayrılmazsın, bu normal.
Ele não se importa como começa e como termina.
Nasıl başladığı, nasıl bittiğini umursamıyor.
Sua missão termina aqui, Hamilton.
Senin işin burada bitti, Hamilton.
Porque mesmo sabendo que no fundo a viagem termina na escuridão, não significa necessariamente, que começou na escuridão.
Çünkü derinlerde yolculuğunuzun karanlıkta bittiğini bilseniz bile bu, karanlıkta başladığı anlamına gelmez.
Andromeda Mama, sozinha, termina longe da concorrência. Liza's Turn chega em segundo.
Andromeda Mama tek başına, diğerlerinden uzak ara ipi göğüslüyor Liza's Turn ikinciliği alıyor.
E hoje à noite... O sonho revela como a história termina.
Ve bu gece... hikayenin nasıl biteceği ortaya çıkmakta.
Este filme termina ao meu modo.
Bu film, benim yöntemimle bitecek.
Este filme termina do meu modo.
- Bu film, benim yöntemimle bitecek.
Só termina amanhã. Vai para a cama.
Sirk yarın, yatağa git.
Termina a tua taça de champagne e diz que tens que ir embora.
Şampanyanı bitir ve gitmek zorunda olduğunu söyle.
Vamos, termina a tua bebida.
Hadi, içkini bitir.
Senta-te, termina a tua bebida, fala comigo.
Otur, içkini bitir, konuş benimle.
Termina isso.
Çöz şunları.
Apenas termina isso.
Makyajı bitir.
Por que disseste "sim" se sabes como termina?
Söylesene, bile bile bunu nasıl kabul ediyorsun?
Valérie, termina o teu, senão estás lixada.
Valérie pastanı bitir, yoksa fena tartışırız.
Nunca termina.
Hep aynı terane.
O ciclo termina com a tua morte.
Döngü senin ölümünle sona eriyor.
Se ficarmos quietos, a Esther termina o feitiço, o Klaus morre e és vingado.
Ve eğer bir şey yapmaz beklersek Esther büyüsünü tamamlar Klaus ölür, sen intikamını alırsın.
Sim, você termina as minhas frases.
Evet, cümlelerimi tamamlıyorsun.
Entendido. Mal-cheiroso termina.
Anlaşıldı. kokuşmuş devrede.
- E termina isto num mês?
- Ve bir ayda bitirmek için?
Termina aqui. Prometo.
Ama bitiriyorum.
Infelizmente, O Mestre dos Calabouços nunca termina com a princesa.
Ne yazık ki zindan efendisi asla prensese ulaşamaz.
Contrata alguns motoristas, Para ver quem termina primeiro.
İlk kimin bitireceğini merak ediyordu.
"CUIDADO, A RAMPA TERMINA ABRUPTAMENTE, VERIFIQUE O COMPRIMENTO"
Rampa birdenbire bitiyor, uzunlugunu kontrol edin
É de onde vão. De onde vão... Aqui é onde termina...
Gittikleri yer, gittikleri yer gittikleri yer burası...
Não é assim que se termina a aula!
Bu dersi böyle bitirmeyiz.
A conversa não termina só porque abandonas a sala.
Sen odayı terk ettin diye görüşme bitmiyor, değil mi?
O primeiro dia de trabalho termina connosco no La Caravelle.
İlk günümüzün akşamı La Caravelle'e * gideriz yemeğe.
Bem, termina o que tens a fazer e depois vamos dar uma volta.
İyi o zaman, işini bitirince biraz gezeriz.
Fica aqui enquanto esperas e termina o projeto. Eu levo-te mais tarde.
Neyse, ödevini burada yap o zaman.
Ninguém termina uma guerra antes das eleições.
Seçimden önce savaş filan durdurulmaz.
Termina isso.
Kapatın.
Termina o pequeno-almoço, que depois falamos.
Kahvaltını neden bitirmiyorsun? Birazdan sana verici yerleştireceğiz.
"SIM"! Na outra campanha, isso termina com um "Não".
Diğer kampanyada bu spot HAYIR'la bitiyordu.
Nesta termina com um "Sim".'
Bu kampanya da, EVET'le bitiyor.
Portanto, quando é que termina?
Peki ne zaman bitecek?
Termina quando não sobrar mais sangue para derramar.
Dökülecek kan kalmadığında.
- Sabes como o caso termina, certo?
Bu vaka nasıl biter biliyorsun, değil mi?
Mais um e isto termina.
Bir kişi kaldı, sonrasında bitecek.
Então, termina-a!
- Bitir o zaman.
Todos vão estar lá à espera dele... e assim termina tudo.
Herkes onu bekliyor olacak. Bitti artık.
Mas isto não termina assim.
Bu iş bitmedi.
Toda a gente sabe como termina.
Herkes o hikâyenin nasıl bittiğini bilir.
Termina o dia de trabalho.
Mesaini bitir.
Eu comecei o trabalho e vou terminá-lo.
Bu işe başladım ve bitireceğim.
Termina a tua bebida, meu.
İçkini bitir önce.
Irei terminá-la.
Sana nasıl biteceğini göstereceğim.
Isto sempre foi uma missão e hoje vou terminá-la.
Bu benim için her zaman bir görevdi ve bugün görevimi bitirecegim.
- Mas não chegou a terminá-las, pois não?
Ama dersleri bitirmedi, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]