Translate.vc / Portuguese → Turkish / Tes
Tes translate Turkish
104 parallel translation
O Lee rendeu...
Lee tes...
Lave as mãos antes de tocar a comida. - An-tes!
"Wash your hands before you handle the food."
Ouvis-tes?
Duydunuz mu?
Tes que pensar numa maneira de neutralizar aqueles tipos.
Sen o adamları etkisiz hale getirmenin bir yolunu bulmak zorundasın.
- Com certeza sabem à cerca do tes...
- Elbette hazine hakkında...
Laisse-moir respirir... longtemps longtemps L'odeur de tes cheveux.
"Laisse-moir respirir, longtemps longtemps L'odeur de tes cheveux."
Oh baby, baby, baby, mais os teus "cala-tes"...
Ah, bebek, bebek, bebek, kapa çeneni.
Porque não deixas-tes os médicos tirarem-te as balas?
Neden doktorların kurşunları çıkartmalarına izin vermedin?
Empresários recebem quinze e agen - tes dez, portanto eu quero quinze.
Menajer yüzde on beş alır. On beşe anlaştık mı?
Avise a principal nave cardassiana que iremos...
Ana gemiye tes...
"Ao Só-cra-tes..."
Sok-ra-ta...
Mas todas as noites ás 9 tes - tamos a corrente de emergência.
Ama her akşam 9'da acil enerji devresini kontrol ediyoruz.
Transportar um programador cadastrado para fora do país viola nosso tratado de exportação de armas.
Bizim kayıtlı bir programcımızın yurt dışına çıkarılması askeri antlaşmalarımıza tes düşer.
Aram, certo?
Aram, değil mi? Rockwell - Matthis'tes Yael.
Odisseu ( = Ulisses ), Perseu, Teseu.
Odisey, Pers, Tes.
Preciso de mais uns casos de aciden - tes.
Birkaç kaza işimi görür.
Tess, esta criança é minha e eu aceito isso, mas eu também quero que saibas que esta decisão é tua e eu vou respeitar - seja o que tu decidires...
Tes, bu benim de çocuğum ve O'nu kabul ediyorum, ama bunun senin kararın olduğunu bilmeni istiyorum ve buna saygı duyuyorum neye karar verirsen..
Ba-ta-tas?
Pa-ta-tes.
- Tenho a certeza que já ouvis-tes falar de nós.
- Eminim bizi duymuşsundur.
- Parece que ainda não arranjas-tes esses pianos, Elvira.
- Piyano tamir edilmeyecek mi Elvira?
Bem, Cyril hora de outro fabuloso tratamento de TES.
Tamam Cyril, başka bir harika ECT tedavisi zamanı.
O que seja TES?
ECT de ne?
Deus, por que devo te explicar todas as vezes o que signifique TES?
Tanrım, neden her defasında ECT'yi açıklamak zorunda kalıyorum?
Mas " nada disto vale o veneno que corre dos teus olhos, dos teus olhos verdes
Mais "Tout cela ne vaut pas le poison qui decoule..." "... de tes yeux, de tes yeux verts... "
Eu queria saber se tes alguma pergunta ou... preocupações, sabes, sobre ti e o James.
Ben de sana, sen ve James ile ilgili bir sorunun veya şikayetin olup olmadığını sormak istiyordum.
Tes sorte de ter filhas tão adoráveis.
Böyle kızlarınız olduğu için çok şanslısınız.
Sim, o último dos rancheiros independen - tes lutando contra o papão do governo.
Evet, büyük ve kötü hükünete karşı savaşan son hayvan üreticisi.
Bem, desde que sejamos honestos, Tes alguma coisa para dizer...
Dürüst olduğumuz sürece, bana söyleyecek başka bir şeyin var mı?
Excedes-tes, não foi?
Hep dışarıdaydın değil mi?
É a mesma coisa.
Ha pa-ta-tes, ha pa-te-tis.
Sabe, ela diz "to-may-to" e ele diz "to-mah-to."
Bilirsin işte biri "do-ma-tes" der diğeri de "do-ma-ti" der.
- Tes...
- Bu...
Espero que tenha usado bem o seu tempo.
son gün p.tes,.
- "Ou sont tes valises?"
- Ou sont tes valises? - Ne?
En-tre-ga.
Tes-li-mat.
Chama-se Margeritte com dois "tes"
Margueritte, iki "T" ile yazılıyor.
- An-tes.
- Befor-e!
- Óptimo.
Teş...
O... Obrigado, Mr. Vendetti.
Te-Teş-Teşekkürler, B-B-Bay Vendetti.
Merci b...
Çok teş...
Juntas-tes a nós para o jantar?
Yemekte bize katılıyor musunuz?
Então, qual é o teu "diag-nos-tolice"?
Koyduğu "teş-pis" ne?
Diga.me, Dra. vai, qual é o teu "diag.nos.toIice"?
Söylesene, Dr. Val. "Teş-pis" in ne?
Se não consegue espontaneidade sem esta conduta indecente, acabou-se, não há mais, passou à história.
Bunu yayınlayamayız. Eğer sekse teş vik edici olmadan doğaçlama kaydedemiyorsan, bu iş olmaz. Tarih olursun.
Tudo o que posso dizer, é que espero que não seja uma emergencia real porque só comprei uma única garrafa de vodka.
Diyeceğim teş şey, umarım bu acil bir durum değildir çünkü yanımda sadece bir şişe votka var.
O que ela sabe, é que fez pior que isto.
Bildiği teş şey varsa, o da şu anki kötü durumudur.
Se não pode controlar a espontaneidade no programa sem a conducta certa, está acabado, é o fim da sua história.
Eğer sekse teş vik edici olmadan doğaçlama kaydedemiyorsan, bu iş olmaz. Tarih olursun. Ayınlayamayız
Tudo o que temos que fazer é ligar balísticamente a arma a ambas as vítimas.
yapmamız gereken teş şey her iki kurbandaki mermilerle birlikte balistik incelemesini yapmak.
Dixie Wreckt, Tess Tickler...
Diksi Rekd, Tes Tiklır.
A-te-le-tas, isso é in-crí-ve-le.
Bu "muh-teş-tem."
Obrigado por teres...
Geldiğin için teş- -