Translate.vc / Portuguese → Turkish / These
These translate Turkish
102 parallel translation
Temos ar no túnel, mas é pouco.
These are to extend the line.
- Que tal Some Of These Days?
- Some Of These Days'e ne dersin?
Mas agora estes dias foram-se E não estou assim tão seguro
But now these days are gone l'm not so self assured
Nesses dias estão sempre a piscar-me os olhos.
l'm always getting winked at these days.
As coisas que temos de fazer nestes países pagãos.
The things we have to do in these heathen countries.
Até pulgas.
Even these.
Oh, these troubled times
* Bu zor zamanlar *
Oh, these troubled times They been makin'me weary
* Bu zor zamanlar bitkine çeviriyor beni *
These dues
* Bu borcu *
A suas aventuras terminaram porém seus espíritos estão aqui hoje, tenho a certeza a apreciar o profissionalismo.
To these daring young adventurers whose spirits şu an bizimleler, eminim. Kendilerine saygı duyuyor ve alkışlıyorum.
Um destes dias pago-lhes tudo.
One of these days I'll buy them out.
Pede desculpa pelo incómodo.
Why don't you tell these people you're sorry for bothering them?
Como sabem, temos muito sorte em ter o Sr. Hercule Poirot connosco, que todos conhecemos como um homem muito experiente em nestes assuntos.
Bildiğiniz gibi şansımıza Hercule Poirot da bizimle, ki kendisi bu tür işlerde engin tecrübeye sahip birisi olarak tanınır. ... in these subjects.
Espero que algum destes gajos nos dê boleia.
I hope some o'these fuckin'fellas are gonna be rides.
# One of these early mornings
# Sabahın erken saatlerinden birinde
# After all these changes that you put me through
# Beni bunca değiştirdikten sonra
# One of these early mornings
# Bir sabah daha çok erken
Tradução dodge
# Wreckin'shop when I drop these lyrics # That'll make you call the cops
If you're really tough, let's see you take on these three.
Götün yiyosa bu üçüyle dövüş de göreyim.
Where did you get these poppy leaves?
Bu haşhaş yapraklarını nerden buldun?
These guns are made for shooting elephants.
Bu fil silahını hiç kullanmadıydım daha önce.
"Estes aqui devem morrer".
" These many, them shall die.
Você é louco, sabia?
These crazy, you know?
- Estes gajos são desertores.
- These guys are fuckin ´ flat-leavers.
Estas cuecas estão-me a matar.
These pantyhose are killing me.
É melhor ficar por perto até isto acabar.
Maybe it's good that our stay in these cIose quarters nears its end.
# All these years with nothing to show # l've boned a troll, I've wreaked some wrath
Onca yılı geçirdim felaketlerle. Yattım bir devle, Doldum intikam hisleriyle.
Branco puro e liso até onde a vista alcança e a única coisa que quebra a linha do horizonte são umas casinhas redondas e azuis e de manhã, o céu torna-se completamente verde.
"are these robin-egg blue little houses" ve sabahleyin gökyüzü tamamen yeşile dönüşür.
Seja como for, vocês sabem que eu sempre cantei... These Boots Are Made for Walking, fazendo a minha dança habitual.
Neyse, "These Boots Are Made For Walking" i nasıl söylediğimi bilirsiniz, özel dansımla birlikte.
"Your cheers and laughter " Will linger after " They've torn down these dusty walls
Gülüşleriniz ve alkışlarınız... bu tozlu duvarlar yıkıldıktan sonra bile burada kalacak.
"... down these dusty walls
... burada kalacak.
"You're gonna miss me, baby " Some of these days
Easy Rider, Five Easy Pieces, ve Son Film gibi filmlerin yapımcılığını yaptı.
" Cos one of these, yeah!
Bobby Darin şarkılarını söylemeye devam ediyor.
Check these boots out for size.
Botlara bir bak.
With these ropes I tied can we do no wrong?
Bağladığın bu iplerle yapmayız yanlış bir şey
These better nights that seem too long
Haydi, haydi. Bu güzel ve çok uzun gecelerde.
And know this day these deepened wounds don't heal so fast.
Derinleşmiş yaralar... daha hızlı iyileşmez artık.
Sometimes these eyes forget the face they're peering from
Bazen bu gözler, baktıkları yüzleri unuturlar.
I wanna be a part of it new york, new york these vagabond shoes
'New York, New York'bu avare ayakkabılar
I've been having these feelings, these really intense feelings that I haven't had for a really long time.
Ben bu duyguları sahip olmuştur, ben gerçekten uzun bir süre için olmadı bu gerçekten yoğun duygular.
And it's scary, mostly because the person that I'm having these feelings for is so unexpected.
Ve korkutucu, çoğunlukla çünkü bu duygular yaşıyorum o kişinin kadar beklenmeyen bir durumdur.
There's no way an outsider stalker stalked these girls without being noticed.
Fark edilemeden bu kızları birinin gözetlemiş olması mümkün değil.
We have to assume the people who abducted these girls were members of the community.
Bu kızları kaçıran kişinin buradaki halktan biri olduğunu kabul etmeliyiz.
"Uma destas coisas não pertencem cá".
One of these things just doesn't belong here!
Conforme o sol aquece estas grandes encostas o ar quente sobe dos vales.
As the sun heats these great slopes, warm air rises from the valleys.
Estas águas rasas são excelentes para as crianças.
These shallow waters are great for raising kids.
Nestas águas cristalinas, não há nada para ela comer.
In these crystal-clear waters, there's nothing for her to eat.
These passing moments freeze right here.
Geçen dakikalar, olduğu yerde donup kalıyor. Neden, bilmiyorum.
These portuguese-PT subtitles were translated from the original, by jg10kl, in Christmas 2009 and... this work is dedicated to the great artist Rui Moreira, a Glenn Gould's opera's lover :
Çeviri ; Emre Bekman
Essas coisas acontecem.
These things happen.
" Some of these days
Steve Blauner başarılı bir film yapımcısı oldu.