Translate.vc / Portuguese → Turkish / Thorn
Thorn translate Turkish
407 parallel translation
Vou tratar do meu assunto e dizer ao Thorn Seanton que estará melhor sem ti.
Bırak da görevimi yapayım yoksa Bay Thorn Seanton'a sensiz daha iyi olacağımı söyleyeceğim.
-... a pedido do Thorn Seanton...
-... çünkü bunu Thorn Seanton istedi.
Campeão Thorn, claro!
Süvari Thorn, tabii ya!
"Campeão Thorn abandona o ringue"
SÜVARI THORN RİNGLERİ BIRAKIYOR
Telefonista, fala Mr.
Santral, ben Bay Thorn...
Thorn.... Kaplan no 796.
Yani Kaplan, 796 numaradan.
Detective Thorn, 14ª Esquadra.
Dedektif Thorn, 14. bölge.
Não estavas no controlo de motins?
Thorn, çevik kuvvette görevlisin sanıyordum.
Thorn, 14ª Esquadra.
Thorn, 14. bölge.
Não há nada ilícito aqui.
Binamız temizdir Bay Thorn.
Quando ele voltar, diga-lhe que o Detective Thorn esteve cá.
Döndüğü zaman Dedektif Thorn'un uğradığını söyle. Tamam mı?
Devia ter-lhe oferecido algo, Mr. Thorn.
Size bir şey ikram etseydim Bay Thorn?
Thorn.
Thorn.
Thorn, que tal uma visita?
Thorn, bize uğramaya ne dersin?
Era o Thorn.
Thorn'du.
Detective Thorn.
Dedektif Thorn.
Não sabia que estava aqui, Mr. Thorn.
Burada olduğunuzu bilmiyordum Bay Thorn.
Não quero fazer nada tão hostil como isso, Mr. Thorn.
Öyle hoş olmayan bir şey yapmak istemem Bay Thorn.
Thorn, padre, 14ª Esquadra.
Ben Thorn, peder. 14. bölgeden.
Thorn...
Thorn.
Thorn?
Thorn.
" Thorn. Vou para casa.
Thorn, Eve gidiyorum.
- Thorn?
- Thorn?
Adoro-te, Thorn.
Seni seviyorum Thorn.
Escuta-me, Thorn.
Beni dinle Thorn.
Thorn, escuta...
Thorn, dinle.
Tens de prová-lo, Thorn.
Kanıtlamak zorundasın, Thorn.
Por favor, Thorn.
Lütfen, Thorn.
- Thorn, identificação RC105.
- Thorn, Kimlik No : RC105.
Thorn, ainda bem!
Thorn, iyi ki aradın.
Thorn, quero viver contigo.
Thorn, seninle yaşamak istiyorum.
Thorn?
Thorn?
Thorn!
Thorn.
- Thorn, onde raio te meteste?
- Thorn, nereye kayboldun?
Well, if you strike a thorn on a rose
* Bir gülün dikeni battığında *
Nesta noite, Sr. Thorn, Deus deu-lhe um filho.
Bu gece, Bay Thorn Tanrı size bir oğul verdi.
- Ou é herdeiro dos milhões do Thorn ou Jesus Cristo em pessoa.
- Anlamadım. - O ya Thorn milyonlarının varisi ya da İsa'nın ta kendisi.
- Sr. Thorn, ela drogava-se?
- Bay Thorn, dadı uyuşturucu kullanmış mı?
Fechei a porta à chave, Sr. Thorn.
Kapıyı kilitledim, Bay Thorn.
Peço-lhe, oiça o que lhe digo.
Size yalvarıyorum, Bay Thorn. Beni dinlemek zorundasınız.
Embaixador Thorn?
Büyükelçi Thorn?
Eu estive no hospital, na noite em que o seu filho nasceu.
Oğlunuzun doğduğu gece hastanedeydim, Bay Thorn.
- Salvá-lo, Sr. Thorn.
- Sizi kurtarmak, Bay Thorn.
- À mãe dele, Sr. Thorn.
- Onun annesini, Bay Thorn.
- O Embaixador e a Sra. Thorn.
- Büyükelçi ve Bayan Thorn.
- Bom dia, Sr. Thorn.
- Günaydın, efendim.
O seu filho, Sr. Thorn.
Oğlunuzdan, Bay Thorn.
- Ele tem de morrer.
- O ölmeli, Bay Thorn!
Há-de ver-me no Inferno, Sr. Thorn.
Beni cehennemde göreceksiniz, Bay Thorn.
- Embaixador Thorn?
- Büyükelçi Thorn?
- Senhor Thorn?
- Efendim?