Titi translate Turkish

" Titi, estou a morrer.

# Küçük maymun, ben ölüyorum.

" Pequeno titi, és um pateta, mas invejo a tua tolice.

# Küçük maymun, sen aptalın tekisin, ama ahmaklığından ötürü sana imreniyorum...

"Adeus, pequeno titi, meu colega de escola, " e não confies em ninguém.

# Elveda, küçük maymun, benim okul arkadaşım... #... ve hiç kimseye güvenme!

Para casa da titi?

Teyzemin yanına mı döneyim?

Para casa da titi.

Teyzenizin yanına.

Titi... é o Titi!

Titi... Bu Titi!

Barato.

Titi paraya.

Basta, Titi.

Dur Titi, geç kalacağız.

E foi Titi.

Titi'ydi.

"Porque fostes embora, deixando a Titi desta maneira?"

"Neden gidiyorsun, Titi'yi bu haIde bırakıp?"

Óptimo, Titi!

Harika, Titi!

- Titi.

- Titi!

Smao e Titi vão ficar no silo a controlar a equipa.

Smao ve Titi ambardan gözetIeyecekIer.

- Estou aqui para ver a Titi Brasseur.

- Titi Brasseur'u görmeye geIdim.

Alvejaram a Titi, ela está em coma.

Titi vuruIdu, komada.

Posso interromper sua seção de embelezamento, Titi?

Makyajını bölebilir miyim, Titti?

Vem, irmão TiTi. Ajuda-nos a recolher paus cha cha.

Gel kardeş titi, cha-cha dansı için çubuk toplayalım.

No aniversario da tia Titi e do tio Karl... eles juntavam dinheiro numa meia velha.

Karl Amca ve Titi Yenge, her evlilik yıldönümlerinde eski bir çorap içine para koyarmış.

É o dia da tia Titi e do tio Karl... como será para nós quando esta festa acabar...

Bugün, tıpkı Karl Amca ve Titi Yenge'ye de olduğu gibi eğlencenin bittiği gün.

O meu bom amigo aqui diz que o teu nome é Titi ou Chiti ou Rodito.

Buradaki iyi dostum bana adının Titi ya da Chiti ya da Rodito olduğunu söyledi.

Deve ter deixado o Titus com a Titi e ido ao corpo de guarda. Provavelmente com o Jorisz.

Onları bana sen verdin!

Titi!

Titi!

Titi.

- Titi! - Titi de kim?

Titi.

Titi!

Não, devagar Titi, mais...

Hayır! Yavaş Titi! Yavaş, yavaş!

Olha o seu príncipe encantado, Titi. Anda, beija.

Beyaz atlı prensin geliyor, Tia.

- Titi, Titi, Titi.

- Tia! Tia, Tia!

Titi, deste-me uma ideia genial.

Ah Tia, sen gerçek bir dâhisin.

Titi, conseguiste encontrá-lo.

Ama sen onu bulmuşsun, Tia!

- TT.

Titi.

- TT?

- Titi?

Só um instante, Titi.

- Bir saniye.

Está bem, mas ele disse que não.

- Titi yanlış anlamış.

- Sim, Chef.

- Titi. - Evet, şef!

Titi, depois escaldas os legumes.

- Titi, sebzeleri haşla.

Eu sei, ia à festas, titi-tatá.

- Biliyorum, partilere giderdin...

Basta ir ao Titi, está bem?

Titi'lere git, tamam mı?

Titi, precisas de ajuda?

TT, yardıma ihtiyacın var mı?

Titi... - Não me chames isso, por favor.

Bana öyle seslenme.

Raios, desculpa.

Ha titi, özür dilerim.

"Raios"?

"Ha titi" mi?

As palavras "mono titi" dizem-lhe alguma coisa?

Mono titi size bir şey çağrıştırıyor mu?

A Gertje está na casa da Titi com o Titus.

Kendine bir de sütanne mi diyorsun?

E o Titi assentava ladrilhos.

Ve Titi, fayans döşüyordu.

Mussa, Titi e Chang!

Moussa, Titi, Chang!

Mas o Titi é que disse...

- Ama Titi öyle dedi.