Translate.vc / Portuguese → Turkish / Toa
Toa translate Turkish
555 parallel translation
Não dispares à toa, Jane.
Gelişigüzel ateş etme Jane.
E vocês... porque estamos à toa, precisam ficar à toa?
Biz boş duruyoruz diye hepinizin boş mu durması gerekiyor?
Não é à toa que os civis criticam o exército.
Sivillerin ordudan şikayetçi olmalarına şaşmamalı.
Não é à toa que ela me despreza, tu a encorajas.
Sen böyle cesaretlendirdikçe, kızın beni küçümsemesine şaşmalı.
Mas não adianta ficarmos à toa à espera de sermos resgatados.
Ense yapıp kurtarılmayı beklemenin faydası yok.
Ela não tinha voto na matéria, mas as mulheres fazem fila à toa e consideram-se lesadas quando são elas as culpadas.
Bu konuda söz hakkı yoktu... Ancak kadınların hiç yoktan olay çıkartma ve kendileri hatalı olsa dahi mağdur olduklarını kabul ettirme konusunda kaygı verici bir yetenekleri vardır.
Achas que vou me sacrificar à toa?
Boş yere mi uğraşıyorum? Neşelen!
Ceda-nos o 15º Exército que está à toa em Calais.
15. ordudan bize 90 bölük verin. Calais'te oturup kağıt oynayan 15. ordudan...
Fugiram à toa nos cavalos.
Daha hızlı sür, kamçıla şu atları.
Preocupámo-nos à toa.
Boş yere telaşlanmışız.
Ficamos aqui á toa, ou arranjamos outra modelo?
Burada takılıp kalacak mıyız yoksa başkasını bulabilir miyiz?
Ele disse... mas Jim Mackey está me dizendo que saíu... por aí cavalgando à toa?
Tabii, ama... Jim McKay, bu zamana kadar seni boşu boşuna mı aradılar?
Não tens essa espada à toa.
O kılıcı boşuna taşımıyorsun.
Quinlan, não podemos entrar no México assim à toa.
Quinlan, öyle hemen Meksika'ya geçemeyiz biz.
Mas nenhum grupo de "reguladores" à toa vai entrar e causar problemas.
Ama kasabaya kimsenin gelip sorun çıkarmasını istemiyorum.
Quantas vezes vim a toa?
Şimdiye kadar ne yaptınız? Hiç bir şey...
Não acho que o Tex esteja aqui à toa.
Tex'in de bildiğini sanmıyorum.
Vamos sair do planeta à toa? Totalmente à toa?
Bir hiç uğruna dünyadan ayrılmanın ne alemi var.
Nao e a toa que isto aqui esta uma desordem.
Burada her şeyin alt üst olmasına şaşmamalı.
Porque gastas a estilha à toa?
Neden meşale yakıyorsun?
Senhoritas, para que não fiquem a andar á toa como um...
Bana iyi bakın kızlar, sahnede sürü gibi yürümeyin.
Ginette, o que estás a fazer aqui? Eu não te pago para ficares à toa!
Benim için çalışıyorsun, onun için değil!
Parece que vim aqui à toa.
Boş yere vakit kaybettim gibi.
- De pé! Não pretendo morrer à toa.
Sebepsiz yere ölmene gerek yok.
Ficar à toa também não vai ajudar!
Kıçımızın üstüne oturmak da bize yardım etmez!
Daqueles foguistas à toa.
Şu aylak itfayeciler.
Vocês querem jogar às cartas ou preferem andar à toa?
Niyetiniz kağıt oynamak mı, öylesine takılmak mı?
Não gosto que gritem à toa.
İnsanların yok yere bana bağırmasından hoşlanmıyorum.
Tens de experimentar! Vais ficar mesmo à toa! Tudo bem!
Beyninde dümbelek çaldıracak.
Suponha que toda a gente se punha a poupar dinheiro à toa.
Herkesin sorumsuzca tasarruf ettiğini düşünsene.
Está todo à toa.
Alanın üzerinde.
- Estás a falar à toa.
- Laf olsun diye söylüyorsun.
Um milhão de rublos à toa!
Bir milyon Ruble, bir heves uğruna!
Um milhão de rublos à toa!
Boşu boşuna bir milyon Ruble!
Não batas à toa.
Yumruklarını harcama.
Não é à toa que lhe chamam Jake Esperto, sabem.
Boşuboşuna'Zeki Jake'demiyorlar ona.
Não é à toa que me chamam Pete Esperto.
Bana boşuboşuna'Zeki Pete'demiyorlar.
Não veio até aqui à toa.
Hadi ama... Buraya zengin olmak için gelmedim zaten...
Há fascistas e fascistas, não atire palavras à toa.
Baksana ; faşist var, faşist var. Bu kelimeyi dikkatli kullanmalıyız.
Estou farta de te dar dinheiro para o gastares á toa.
Bıktım sana sürekli para vermekten ve senin bu paraları boşa harcamandan.
Não os levaram à toa, certamente tinham um motivo.
Tutuklandıklarına göre, vardır elbet bir sebebi!
Não foi à toa que o jogaram no mar.
Boşu boşuna suya atmadılar.
Não foi à toa.
Bir hiç için değildi.
Quantas vezes tenho que te dar algo para fazer para não ficar à toa?
Ne zaman sana bir iş verdiğimde, aptallık etmeyeceksin! Seni bir kere daha yakalarsam, sadece bir kere daha...
Não vos pago para ficarem aí à toa.
Size aylaklık etmeniz için para vermiyorum.
Não é a toa que não aprecia "Um Mundo de Esperança"
Hiçbirşeye değer vermemene şaşmamalı.
Não é questão de ser uma "bebida à toa".
Bu,'bir kadehten bir şey olmaz'meselesi değil.
À toa.
Bir sebebi yok.
Basta de gastar dinheiro à toa.
- Hayır.
Não foi à toa que o mataram.
Onu boş yere öldürmediler.
Não é à toa que eles chamam de "Rose Red".
Hiçbir şeye değil, sadece ona şu denir : "Kızıl Rosa".