Translate.vc / Portuguese → Turkish / Tobe
Tobe translate Turkish
95 parallel translation
Tobe, pára de ladrar.
Tobe, kes artık havlamayı.
Cala-te, Tobe.
Sessiz ol, Tobe.
- Olá, Tobe.
- Merhaba, Tobe.
- E o Tobe?
- Tobe nasıl?
- É sempre bem-vindo, Tobe.
- Herzaman buyur gel, Tobe.
Tobe insiste que é o terceiro homem.
- Tobe, üçüncü adam olmakta ısrar ediyor. - Ah.
Não perca a carroça de vista.
Şimdi, Tobe, sen her zaman bu arabayı gözleyeceksin.
O velho Tobe ainda está no trabalho.
İhtiyar Tobe hala bu işte.
Espero que o Tobe não esteja dormindo.
Umarım Tobe, bir şekerleme yapmıyordur.
Vamos esperar algumas horas e dar uma chance ao Tobe.
Biz sadece bir kaç saat bekleyeceğiz ve Tobe'a bir şans vereceğiz.
"OLHO" Dirigido por
"GÖZ" Yönetmen : TOBE HOOPER
Sou o Dr. Tobe Hodge, do Centro de Controlo de Doenças em Atlanta.
Ben Dr. Tobe Hodge, Atlanta'daki HKM'den.
Ei, Tobe.
Hey Tobe.
Já disse... que não quero que durma no quarto de Tobey o tempo todo.
Söyledim sana. Sürekli Tobe'un odasında uyumanı istemiyorum.
- Tobe!
- Tobe!
Tobe.
- Tobe.
Tobe é abreviação de Tobey?
Neyin kısaltılmışı? Toby mi?
Você é o irmão menor da Tobe, não é?
Sen Tobe'un kardeşisin değil mi?
Cadê a Tobe?
Tobe nerede?
Eu não terminei de falar com você. Tobe, eu não... Vamos, Tobe.
Henüz sözümü bitirmedim Tobe.
Escute, senhor, eu tenho que dizer... que entendo que esteja com raiva, mas...
Bakın efendim, sadece şunu söylemek istiyorum. Kızmışsanız sizi anlarım ama bu olanların Tobe'la bir ilgisi yok.
Tobe diga ao seu amigo aqui... que precisa muito mais do que honestidade para me conquistar.
Tobe, arkadaşına söyle beni kazanmak için biraz daha dürüst olması gerekecek.
Tobe... me desculpe.
Tobe. Özür dilerim. Özür dilerim.
A Tobe está?
- Tobe buralarda mı?
Tobe não está.
Tobe burada değil.
De todo jeito, não estava com Tobe, estava com Lonnie.
Zaten Tobe'la zaman geçirmiyordum. Loni'yle zaman geçiriyordum.
Tobe. Pare. Vamos.
- Dur, dur, dur!
Tobe?
Tobe?
Tobe levou um tiro.
Tobe vuruldu.
Eu vim aqui... vê-la, porque queria me despedir, ia ficar fora por uns tempos.
Tobe'u görmeye gelmiştim. Çünkü bir süreliğine buradan gidecektim.
Tobe ficou entre nós e ele atirou nela.
Tobe ikimizin arasına girince vuruldu.
Quando Tobe melhorar a gente volta e a pega também.
Ve Tobe iyileşince gelip onu da alırız.
Tobe vai ficar bem?
Tobe iyileşecek mi?
Lonnie, ele atirou na Tobe.
- Lonnie. Tobe'u o vurdu.
Me escute. Ele atirou em Tobe.
Dinle Lonnie, o Tobe'u vurdu.
Podíamos percorrer a lista A do género de terror Ridley, Tobe Hooper. Ou podíamos tentar encontrar o próximo James Wan.
Korku filmleri kategorisinde A filmleri arasına gireceğiz Ridley'i, Tobe Hooper sonra düşündük de James Wan'a gittik, "Testere" yi çekmişti.
Tobey, Tobey, já falamos sobre isto.
Tobe, Tobe, Tobe, bunu konuşmuştuk.
Tobe, por que sempre faz isso?
- Tobe, neden her defasında böyle davranıyorsun?
Tobe, Tobe, Toby!
Tobe, Tobe, Toby!
Tobe.
Tobe.
Está só dizendo palavras ao acaso, Tobe?
Bu ne Tobe rastgele kelimeler mi söylüyorsun?
- O quê? Quantas vezes falamos sobre ver o futuro, Tobe?
Geleceği görmek konusunda ne kadar konuştuk, Tobe?
Eles não são nós, Tobe.
Biz değiller, Tobe.
Sente-se bem com isso, Tobe?
Sence öyle mi olmalı, Tobe?
Tobe, vi esse lugar cheio de corpos!
- Tobe, mekanı ölü dolu haliyle gördüm.
Vou ter um monte de ideias, um monte de péssimas ideias.
Bir sürü fikirle geldim, çoğu berbat fikirler. - Tobe!
Vamos, Tobe...
Hadi, Tobe.
Claro, esses são Pete e Tobe.
Doğru ya, bunlar Pete ve Tobe.
- Deus nos ajude. - Onde está?
Töbe töbe.
Tobe, volte já para a porra do...
İçeri gir.
- Tobe!
- Hepsine güldünüz ama...