English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Toy

Toy translate Turkish

357 parallel translation
Eu era muito mais novo, e menos sensato.
O zamanlar çok toy ve aptaldım.
Jovens ingénuos
İki toy yavrucak
Falas como inocente, sem experiência nessas artes.
Toy bir kız gibi, bilmeden konuşuyorsun böyle durumlardaki tehlikeyi.
É um crime enviar o rapaz para enfrentar um pistoleiro.
- Denemekten ne çıkar. Bir silahşörü toy bir çocukla karşı karşıya getiriyorsun.
Minha querida Luz, se não soubesse que tinhas uma cabeça Benedict sobre esses ombros imaturos, dava-te uma boa surra. Ele é um sonho.
Tatlı Luz'cuğum... o toy omuzların üstünde sağduyu sahibi bir Benedict kafası olduğunu bilmesem... sana iki şamar atardım.
Um bocado inexperiente, por vezes, mas não poderia matar! O Tommy é bom rapaz. É impossível!
Tommy iyi bir çocuk, bazan biraz toy olabilir, fakat o öldüremez!
Aquele jovem?
O toy çocuk mu?
Tu sabes que não tenho malícia... que só tenho conhecido sofrimento e miséria.
Toy olduğumu biliyorsun. Çok acılar çektim, zor zamanlar geçirdim.
"Imaturo".
"Toy." Bu bir yaftadir.
Ladrões sim, mas não tolos.
Hırsız birer hergele olabiliriz, ama toy da değiliz.
Meu idiota, é o Senador Stoddard e a esposa.
Seni toy budala, onlar Senatör Stoddard ve eşi.
Nos encontraremos no "Hoop and Toy". Sabe... o pub que há ali. Às 7?
Seni "Hoop and Toy" yazan şu bardan alırım saat 7 gibi?
Sei que Sou ingênua
Toy olduğumu biliyorum
Chama aquilo de cão? Sr. Toy...
Siz buna köpek mi diyorsunuz? Bay Toy...
Temos dois aleijados, um maçarico e um velho...
Bizde iki sakat, toy bir çocuk, meraklı, yaşlı bir...
Não estou com disposição para os teus gracejos juvenis.
Havam, senin toy esprilerine uygun değil.
E finalmente, die Spielknaben, "Os Garotos Brinquedo".
Und son olarak, die Spielknaben, The Toy Boys.
Swan... ele ainda acha que eu e ele somos jovens e simples.
Swan hala ikimizi de genç ve toy zannediyor.
Com a famosa tetralogia, isso se deveu unicamente às subvenções... Que, com danosa habilidade, Wagner conseguia extorquir Ao nosso ingênuo monarca!
'TetraIogy'ile açıldığında, bunu sağlayan yegane şey, Wagner'in ünlü açgözlülüğüyle bu finansmanı bizim toy kralımızdan sağlayabilmesi olmuştur.
Os jovens são novos demais para recordar. Talvez demasiado jovens para compreender.
Gençler, hatırlamak için daha çok toy belki de anlamak için.
Talvez seja nova de mais. Mas o mexicano não é.
Herhalde o kadarını akıl edemeyecek kadar toy, ama Meksikalı öyle değil.
Este jovem sabia seduzir uma rapariga ingénua, e se eu era ingénua.
Toy kızları büyülemesini iyi biliyordu ben de geçekten toydum.
Você é adorável, mas ainda não está maduro.
Hoş bir adamsın, ama senin hala toy olduğunu düşünüyorum.
Este amor juvenil, em tempo de guerra, manteve-se intacto, até aparecer Matzerath.
Bu toy savaş zamanı romantizmi tıkırında gitti tâ ki Bay Matzerath kaçınılmaz bir biçimde ortaya çıkana kadar.
Recebi hoje uma proposta da Smart Deal Toy Company.
Smart Deal Oyuncak Şirketi'yle anlaşma yaptım.
- Já ouviu falar de uma Smart Deal Toy?
- Smart Deal Oyuncaklarını duydun mu?
Era um jovem rapaz bem-sucedido que estava apenas a começar...
Yalnız başına iş yapan toy bir delikanlıydım.
Ele escreveu a um puto novo que tinha o teu problema, para lhe dizer que ele tinha muitas razões para saltar para cima de uma mulher mais velha.
Bunu, seninle aynı soruna sahip toy bir serseriye yazdı kendinden büyük kadınlarla yatmak için bir sürü sebep olduğunu ona anlattı.
Acabou por aconselhar o jovem Romeu a cobrir o rosto da Julieta com uma bandeira, se não aguentar vê-lo, e ser tudo pela Pátria.
Toy Romeo'ya verdiği öğütler onu heyecanlandırmış " İhtiyar Juliet'in suratını miden kaldırmazsa, bir bayrakla kapat ve attır ABD bayrağına'deyivermiş.
Pirara-se para a Terra dos Brinquedos ou para o Pólo Norte, ou para onde raios vai.
Toy Town'a, lgloo City'ye, Kuzey Kutbu'na veya her neresiyse oraya dönmüştü.
De certa forma, ele é como um filho para mim.
Dez : O bana göre bir toy, bir bakıma, bilirsin.
Escuta. O miúdo é novo.
Bak, biliyorsun, çocuk daha toy.
O miúdo é tão inexperiente que quase nos entregou as provas.
Çocuk o kadar toy ki, bize delili kendi eliyle verdi.
ele é jovem e inexperiente.
Gençve toy o.
Näo quero um miúdo... que näo sabe dizer que näo ao papä.
Peşimde dolaşan toy bir çocuğa ihtiyacım yok... babasına hayır diyemeyen birine!
Papel higiênico nas árvores, dois rapazes na flor da idade, à procura de umas gatas.
Bilirsin işte, yere atılmış tuvalet kağıtları, baharın.. ... gelmesiyle toy oğlan avına çıkan azgın kızlar.
- Às vezes és tão imatura.
- Bazen ne kadar toy oluyorsun.
E depois, que aconteceu?
Çok toy, çok toy.
Titanic Toy Corporation.
Titanic Oyuncak Şirketi.
TITANIC TO Y CORPORATION $ 50,000
TıTANIC TOY CORPORATION 50.000 dolar
Vou cantar para si, universitário.
Ben sana şarkı söyleyeyim seni toy çocuk.
Tímido e menos maduro.
İçine kapalı ve daha toy.
O estúpido vai armar sarilhos e dois pretos vão desaparecer.
Beyinsiz, toy bir it bu dünyadan iki zencinin eksilmesine neden olacak.
E garanto-vos que vereis uma diferença... assim como nós, seus súbditos, vimos... entre o que ele prometia vir a ser e o que é hoje.
Ve emin olun, onun toy günlerine kıyasla... şimdiki oturaklı hali arasında bir fark göreceksiniz... çünkü biz onun vatandaşları olarak gördük.
Viste como envergonhou os teus jovens lutadores?
İçeride senin toy dövüşçülerini nasıl utandırdı, gördün.
LIQUIDAÇÃO DE NATAL NO DUNCAN'S TOY CHEST Brilhante, Harry!
Bu harika Harry!
Duncan's Toy Chest.
Duncan Oyuncak Dünyası
À meia-noite, vamos assaltar a Duncan's Toy Chest.
Bu gece yarısı Duncan Oyuncak Dünyası'nı soyacağız..
À meia-noite, vamos assaltar Duncan's Toy Chest.
Bu gece yarısı, Duncan Oyuncak Dünyası'nı soyacağız.
Eram rapazes muito imaturos.
- Çok toy çocuklardı. Senin gibi değillerdi.
Voltámos aos velhos tempos, McAngus.
Hayır, yeni bir cellat yetiştiriyoruz ve kendisi hayli toy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]