Translate.vc / Portuguese → Turkish / Tron
Tron translate Turkish
280 parallel translation
SOLICITO AO PCC QUE LIBERTE O ACESSO A TRON 307020
ANA KONTROL PROGRAMl TRON'U SERBEST BlRAKSlN
Tinha o Tron quase pronto, quando o Dillinger cortou todos os acessos do Grupo-7.
Tron neredeyse hazır olmuşken... Dillinger grup yedideki herkesin sisteme girmesini birden yasakladı.
Não se o meu programa Tron estiver a correr.
Tron programım çalışmazsa tabii.
Quando activar o Tron, terás apenas alguns minutos - antes que o Dillinger nos descubra. - Está bem.
Tron programını çalıştırdığımda, Dillinger'ın... güvenliği deldiğimizi fark etmesinden önce birkaç dakikan olacak.
- Ainda está desorientado do transporte, Tron.
Nakil sırasında aklı karışmış Tron.
Unidade Tron escapou para o próximo sector.
Tron diğer bölüme geçiyor.
Ajuda o Tron.
Tron'a yardım et.
Tron!
Tron.
Este é o lugar a que Tron disse que vinha.
Tron buraya geleceğini söylemişti.
Tron, qual é a tua localização.
Tron, orada mısın?
O Tron?
Tron?
O Tron está morto.
Tron öldü.
O Tron acreditava nele.
Tron ona güveniyordu.
És muito persistente,
- Çok ısrarcı birisin Tron.
- Tron. - Sou melhor do que tu.
- Ayrıca senden daha iyiyim.
- É a única maneira de ajudar o Tron.
Tron'a yardım etmenin tek yolu bu.
Após avaliar milhões de dados num piscar de olhos... O Jogador-Tron 2000 diz que o vencedor é... Cincinnati... por 200 pontos?
Bir göz kırpması süresinde... milyonlarca bilgiyi işledikten sonra Gamble-Tron 2000 kazananı söylüyor, Cincinnati... 200 puan farkla mı?
Alguém viu o filme Tron?
Tron filmini izleyen biri var mı aranızda?
Qual era o nome do cara mau do filme Tron?
Tron'daki o kötü adamın adı neydi?
Já que estás aí, traz uma cerveja ao "Ross-a-trónico".
Hazır hepiniz buradayken, "The Ross-a-tron"'a içmeye ne dersiniz?
E temos um pronunciamento especial de Jesse para Belle Williams.
Birazdan ısınma turları. Jumbo Tron'da özel bir anonsumuz var. New York Bankaları sürücüsü Belle Williams için.
Oh, activem o Invencitrone!
Invince-a-tron basşlatın.
É o Invencitrone!
Bu ınvince-a-tron!
É demasiado cedo para ver o poster do Tron, não achas?
Bunun için biraz erken değil mi?
Sr. Tron, Sra. Tron.
Bay Tron, Bayan Tron.
Está a ver, é por isso que perdeu, Tron, a sua mulher.
Sinemanın dili evrensel.
- Jumbo Tron.
- Dev Skorbord.
Jumbo Tron?
Dev skorbord mu?
Já viste duas pessoas a ficarem noivas num Jumbo Tron, num jogo de futebol?
Sen hiç bir çiftin maç esnasında dev skorbord önünde evlendiğini gördün mü? Sadece bunu bir düşün.
Achas que precisamos um Jumbo Tron?
Bizim dev skorborda ihtiyacımız var, böyle mi düşünüyorsun?
Ouviste dizer que o pai do J.D. vai doar o Jumbo Tron?
J.D'nin babasının Dev Skorbordun masraflarını karşılayacağını duydun mu?
É um Jumbo Tron lindo, estou a dizer-te.
Bu son derece güzel bir Dev Skorbord, size diyorum.
O Jumbo Tron!
Dev Skorbord!
- Vamos reaver esses professores. - Decidi que vou redistribuir os fundos do Jumbo Tron para a escola.
Dev Skorbord fonlarını akademi için harcamaya karar verdim.
Estou a dizer-te, não vai haver um Jumbo Tron.
Sana diyorum, Dev Skorbord diye bir şey olmayacak. Üzgünüm.
Acabei de dizer ao Buddy Garrity que vou ter de redistribuir os fundos do Jumbo Tron para a escola.
Daha yeni Buddy Garrity'e Dev Skorbord bağışlarını akademik alana aktaracağımı söyledim.
- Precisamos de um Jumbo Tron?
Dev Skorborda mı ihtiyacımız var?
- Acabei de dizer ao Buddy Garrity que iria redistribuir os fundos do Jumbo Tron para a escola.
Buddy Garrity'e Dev Skorbord bağışlarını akademik alana aktaracağımı söyledim.
O Jumbo Tron.
Dev Skorbord?
Sei que adoram o seu futebol, mas também sei que não estão contentes com a perda do Jumbo Tron.
Bunu biliyorum ayrıca Dev Skorbordlarını alamadıklarından ne kadar rahatsız olduklarını da biliyorum.
Não me importo com o maldito Jumbo Tron, não me importo mesmo.
Ne var biliyor musun? Bu lanet Skorbord umurumda değil, gerçekten.
Mas deixa-me dizer-te algo, se o Buddy Garrity e os apoiantes querem aquele maldito Jumbo Tron, vão ter aquele maldito Jumbo Tron, e os outros todos que se lixem.
Ama sana bir şey söyleyeyim, Buddy Garrity ve destekçileri, eğer onlar lanet skorbordu istiyorsa, o lanet skorbordu elde edecekler. Ve onların canları cehenneme,...
Querida, há uma grande diferença entre um "pouco" e o Jumbo Tron.
Bebeğim, Dev Skorbord ile küçük bir miktar arasında büyük bir fark var.
Sim, desde que não seja sobre o Jumbo Tron, porque não quero falar sobre isso no meu tempo livre.
Tabi ki, konu Dev Skorbord olmadığı sürece, çünkü iş zamanı dışında bu konuda konuşmak istemiyorum.
Bem, é sobre o Jumbo Tron, porque...
Şey, Dev Skorbord ile alakalı, çünkü...
Bem, os apoiantes, e a Presidente da Câmara, e o superintendente, e todas as pessoas a quem tenho andado a pedir dinheiro para o Jumbo Tron.
Şey, destekçiler, ve başkan, ve müfettiş ve Dev Skorbord için para istediğim bütün insanlar.
Fazê-lo, para que eu não tenha de ter estes incentivadores todos a gritarem comigo sobre o Jumbo Tron na minha casa.
Bütün o destekçilerin evimde Dev Skorbord için bağırmalarına katlanmak zorunda kalmayacağım.
Todas as pessoas a quem tenho andado a pedir dinheiro para o Jumbo Tron.
Dev Skorbord için para istediğim bütün insanlar.
Chama-se Tron.
- Adı Tron.
- Tron.
Tron.
"O Ross-a-trónico."
"The Ross-a-tron."