Translate.vc / Portuguese → Turkish / Trp
Trp translate Turkish
38 parallel translation
- Está disposto a fazer um TRP?
- Test olmaya razı mısın?
Chegaram os resultados do TRP a Barney Plotkin.
Barney Plotkin'in test sonucu geldi.
Major, alvo TRP-1.
Binbaşı, TRP-1'i hedef alın.
- Treinadores.
TRP'ler yani.
Se parecer que os treinadores estão a tentar matar-te, significa que estão a fazer tudo certo.
TRP'ler sizi öldürecek gibi gelirse işlerini doğru yapıyorlar demektir.
Os treinadores estão à espera.
TRP'ler bekliyor.
Os treinadores simulam combatentes hostis.
TRP'ler düşmanı oynuyor.
Ele começou o contrato de trabalho como TRP há 5 anos atrás e é o líder do grupo.
TRP'lerle eğitim işine beş yıl önce başlamış. Takım lideri.
Os TRPs podem surpreender, então, esperem o inesperado.
TRP'ler bizi şaşırtabilir. Beklenmedik şeylere hazır olun.
O comando vai encontrar outra unidade para o vosso treino.
Kumandanlık eğitim için size başka bir TRP ekibi bulur.
Temos de saber de tudo do seu marido e desses TRPs.
Kocanız ve bu TRP'lerle ilgili her şeyi bilmeliyiz.
- Cala-te! Indiquei-te e agora temos um TRP morto.
Sana kefil oldum ama şimdi bir TRP'nin kanı senin ellerinde.
Porquê? Os TRPs foram informados que iam treinar-nos para irmos atrás dele.
TRP'lere bizi, onu yakalamak için eğittikleri söylenmişti.
- Pessoal, o Inman está de volta para a Casa da Morte dos TRPs.
Beyler, Inman TRP'nin Katliam Evi tesisine gidiyor.
Os TRPs adquiriram um local moderno no Novo México.
TRP, New Mexico'da son teknoloji bir tesisin temelini atmış.
A Nell encontrou alguma prova na rede das câmaras dos TRPs?
Nell, TRP'nin kamera görüntülerinde kanıt buldu mu?
Temos os homens do cartel mais os cinco TRPs.
Karetlin adamları ve beş TRP var.
Para aumentar o TRP para a tua encenação dupla.
Senin çifte oyunculuğun için TRP yi yükseltmek için
O TRP aumentou agora?
TRP şimdi yükseldimi?
Bom item TRP.
Güzel TRP öğesi. Hadi.
Como os TRP nos Drosophila melanogaster.
Tıpkı drozofila melanogasterdaki geçici algaç potansiyeli gibi.
Tecnicamente pertence à Aeronáutica TRP, uma empresa contratada do Departamento de Defesa.
Teknik olarak TRP Havacılığın. Savunma Bakanlığının çalıştığı bir firmadır.
E o Capitão Holland estava emprestado à TRP como piloto de testes.
Yüzbaşı Holland da deneme pilotu olarak TRP'ye verilmişti.
Desde quando ele começou a trabalhar para a TRP, não era incomum ele ficar fora durante alguns dias de cada vez.
TRP'ye çalıştığından beri birkaç gün eve gelmemesi normaldi.
Agora, para que conste, a culpa aqui recai totalmente sobre a Aeronáutica TRP.
Kayıtlara geçsin lütfen buradaki suçlu tamamen TRP Havacılıktır.
Assim como a Senhorita Mason, a directora executiva da TRP.
TRP'nin yönetim kurulu başkanı Bayan Mason da öyle.
Da perspectiva da Força Aérea, talvez, o voo não foi autorizado, mas não da TRP. Meu Deus!
Hava Kuvvetleri açısından bakıldığında uçuş izinsiz olabilir ama TRP açısından değil.
Continue a falar sobre a TRP.
TRP'den bahsedelim.
De acordo com o Nick, a TRP também as usa.
Nick'in dediğine göre TRP de kullanıyormuş.
De acordo com a TRP, com a sua directora executiva, é a única pessoa que nos pode fornecer isso.
TRP ve komutanının dediğine göre sadece siz verebilirmişsiniz.
A TRP fez algo ilegal e agora eles estão a esconder-se por trás da Força Aérea, - estão a esconder-se por trás de si.
TRP yasadışı bir şey yaptı ve şu anda Hava Kuvvetleri'nin sizin arkanıza saklanıyorlar.
Que pertencem à Aeronáutica TRP.
Burası TRP Havacılığa ait.
Certo, aqui diz : A directora executiva da TRP, Cláudia Mason, usava-os como sede na cidade.
Burada yazana göre TRP'nin başkanı Claudia Mason, şehre gelince orada kalırmış.
Sabes, todos os pilotos de testes a disputar os bónus que a TRP estava a oferecer.
Bu deneme pilotları TRP'nin verdiği ikramiyeler için her şeyi yapıyordu.
E que na noite em que foi morto, presumiu que ele estava numa missão de treino para a TRP.
Öldürüldüğü gece TRP'nin eğitim görevinde olduğunu sanıyordun.
No começo, pensei que era apenas este novo trabalho na TRP, quero dizer...
Önce TRP'deki yeni işi yüzünden dedim.
Ele disse que estava a ir para a TRP naquela noite, e eu segui-o.
O gece TRP'ye gideceğini söylemişti, ben de takip ettim.
Ou, pelo menos, para fazer da Cláudia e da TRP o bode expiatório.
Ya da suçu Claudia ve TRP'ye atmak için.