English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Tuck

Tuck translate Turkish

600 parallel translation
O nome fica-lhe bem.
Boşuna Keşiş Tuck dememişler.
Frei Tuck, Will Scarlett.
Keşiş Tuck, Will Scarlett.
Frei Tuck!
Keşiş Tuck!
O Frei Tuck podia casar-nos.
Keşiş Tuck bizi evlendirir.
Frei Tuck, vai à cidade.
Keşiş Tuck, kasabaya.
É o genro do Tuck Ordway.
Tuck Ordway'ın damadı mı?
Conhece o Tuck?
Tuck'ı tanıyormusun?
Foi bom eu saber quem é. E fiquei feliz em o ter conhecido, pode dizer ao Tuck Ordway que voltei.
Seni kim olduğunu bilerek getirdim, ama yaptığımdan memnunum, bu nedenle Tuck Ordway'a geri döndüğümü söyle
O velho Tuck Ordway não pôe os pés aqui... em Little River há perto de um ano.
Bir yılı aşkın süredir, İhtiyar Tuck Ordway Little River'da yüzünü göstermedi
Bem, tive que ir directamente a Washington para descobrir alguma coisa sobre o Tuck Ordway... que estavas à procura. Tive que passar por detectives primeiro e por advogados depois.
Pekala, Her şekilde Washington'a gitmek zorundaydım Tuck Ordway'in zırhında aradığın o çatlağı bulmak için Önce bir dedektif, sonrada avukat oldum...
Quero ver o Tuck Ordway por baixo do fumo do meu revólver.
Önce Tuck Ordway'ı silah zoruyla getirmeyi deneyeceğim
Ouvi dizer que... não há homem mais rápido com revolver do que o Tuck Ordway.
Uh, duyduğuma göre, 45 lik silahta Tuck Ordway'dan hızlısı yokmuş.
O homem que vai tirar o Tuck Ordway do seu trono forrado a ouro... vou ser eu.
Eğer Ordway'i Kamçılı tahtından indirecek bir adam varsa... o da ben olacağım.
Tuck Ordway?
Tuck Ordway mi?
Se enfrentar o Tuck Ordway agora, quem vencerá?
Eğer şimdi Tuck Ordway'la hesaplaşmaya kalkışırsan, kim kazanır?
Eu podia ter matado o Willard... se tivesse ficado entre o Tuck Ordway e eu, mas pelo menos teria dado uma hipótese de se defender.
Willard'ı, benimle Tuck Ordway'ın arasında durduğu için öldürebilirdim, ama ona kendini savunması için bir şans verirdim.
Disse ao Tuck que estava aqui. Ele quer falar consigo.
Tuck'a burada olduğunu söyledim, seninle konuşmak istiyor.
Poderá pensar como se vai manter de pé na frente do Tuck Ordway.
Belkide Tuck Ordway'ın önünde çok uzun görünmediğin içindir.
Tuck, Corinna está lá fora.
- Tuck, Corinna dışarda.
- Tuck está a dar-lhe uma hipótese.
- Tuck sana mola veriyor.
Já está a entrar, Tuck!
O şimdi içeri giriyor, Tuck!
Será preciso mais do que uma bala no ombro para matar o Tuck.
Tuck'ı öldürmek için omuzandan tek kurşunla vurmaktan daha iyisini de yapabilirdin.
Tuck ainda tem o seu orgulho.
Tuck hala bir gururu var.
Além do Warbonnet, apenas uma coisa... tinha importância para o Tuck, era a Corinna.
- Warbonnet, hariç Tuck'ın canına okuyan birtek şey var,.. ... Onun, laneti ve hayatının anlamı Corinna.
Como o Tuck ia saber isso?
Tuck bunu nereden bilsin?
Se eu estou do lado errado, foi o Tuck Ordway que me pôs nele.
Eğer yanlış taraftaysam, Beni Tuck Ordway oraya zorladı.
O que acontecerá com o Tuck Ordway?
- Tuck Ordway'a ne olacak?
Queria a pele do Tuck Ordway, não a sua casa.
- Ben Tuck Ordway'ın postunu istedim, evini değil.
O que tenho a dizer é... que Pearlo sabe que o Tuck Ordway está cego.
Sana söylemek istediğim şu, Pearlo Tuck Ordway'ın göremediğini biliyor.
Esse não é o Tuck Ordway?
O, Tuck Ordway değil mi?
Peso, sabia que o Tuck Ordway está quase cego?
Peso, Tuck Ordway'ın hemen hemen kör olduğunu biliyormuydun?
Não vais ficar satisfeito enquanto não fiques sentado na cadeira do Tuck Ordway.
Tuck Ordway'in sandalyesine oturana kadar tatmin olmayacaksın.
Frei Tuck, o bonzinho.
Rahip Tuck, şu iyi niyetli adam.
Bom dia, Frei Tuck.
- Günaydın, Rahip Tuck. - Otto.
Frei Tuck acho que não vem ninguém.
Rahip Tuck... Kimsenin geldiğini sanmıyorum.
Frei Tuck, poupámos isto.
Rahip Tuck, bunu biriktirdik.
O Frei Tuck!
- Rahip Tuck mı?
- Disseste "Frei Tuck"?
Rahip Tuck mı dedin?
Usarei o gordo Frei Tuck como isco para o Robin dos Bosques.
O şişman rahibi Robin Hood'a tuzak kurmak için yem olarak kullanacağım.
Levarei o Frei Tuck para as galés da praça.
Rahip Tuck kasaba meydanındaki darağacına götürülecek.
Alteza... enforcar o Frei Tuck?
Ama, efendim, Rahip Tuck'ı asacak mıyız?
Vamos enforcar o Frei Tuck.
Rahip Tuck'ı asacağız. Hayır!
Enforcar... enforcar o Frei Tuck?
Rahip Tuck'ı... Rahip Tuck'ı mı asacaksınız?
Rob, não podemos deixá-los enforcar o Frei Tuck.
Rob, Rahip Tuck'ı asmalarına izin veremeyiz.
Temos de ir, João Pequeno, ou o Frei Tuck morrerá.
Bunu yapmak zorundayız Johnny, yoksa Rahip Tuck şafak vakti ölecek.
O gorducho do Frei Tuck vai para a galé ao amanhecer.
Şafak vakti geldiğinde o şişman rahip darağacında sallanıyor olacak.
Liberta o Frei Tuck e os outros. Eu vou buscar o Tesouro Real.
Rahip Tuck ve diğerlerini serbest bırakırsan kraliyet hazinesini ararım.
Frei Tuck, parece que tenho um fora-da-lei como parente.
Oh, Rahip Tuck görünüşe göre bir kanun kaçağı akrabam oldu.
Sou eu, Tuck.
Benim, Tuck.
Ele está a tentar instigá-lo?
Ne yapıyor görmüyor musun, Tuck?
O Frei Tuck está preso!
- Rahip Tuck hapiste.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]