English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Tun

Tun translate Turkish

56 parallel translation
Segui a carroça do Rynders para sudoeste, até perto do Deserto Painted.
Bay Rynders'ın arabasını Painted Post'tun bir mil aşağısına kadar takip ettim. - Painted Post mu?
Tu eras Michael Long.
Sen Michael Long'tun.
Correste tanto só por isso?
O kadar yolu bunun için mi koþtun?
Tun sang. Ton rev ud tim seid.
Ton rev ud tim seid.
Mas há uma forma de insistir, de normalizar, quero dizer, fazer uma norma de a acolhida ao estrangeiro, ou seja, aceitar as diferenças aceitar ao outro, significa também comportar-se como se não existissem outras formas de ser.
Aber die Art und Weise, wie wir insistieren, normalisieren, das heißt, die Aufnahme von Fremden zur Norm machen, also Unterschiede akzeptieren, das Anderssein respektieren, bedeutet auch, so zu tun, als existierte keine Andersartigkeit.
É como se se quisesse fazer ver, que um negro não é um negro.
Das ist, als wollte man so tun, als sei ein Schwarzer nicht schwarz.
À rumores no ar, por isso, é melhor ires para Tun Men, durante algum tempo, até ao inicio do curso da academia da Policia.
Ortalık sakinleşene kadar Tuen Mun'da saklan. Akademi sınavları için hazırlan.
O que fazes com um tipo como o Tun?
Tun'la ne işin var?
Tun, estás me a ouvir?
Tun, beni duyuyor musun?
Tun!
Tun! Alo?
Sr. Tun, queira levantar a sua receita, se faz favor.
Bay Turn, lütfen reçetenizi alın.
É o Tun.
Ben Tun.
Tun, o que é que tens?
Tun. Ne oldu? !
Tun, ajuda-me.
Tun, yardım et!
Tun Tavern, Filadélfia, a cidade do amor fraterno.
- Philadelphia Meyhanesi. Kardeşliğin şehri.
Querida, Newport sempre teve este tipo de gente, e nós saímo-nos bem com a nossa vida.
Tatlım, Newport'tun her zamanki hali ve yine de hayatımızı sürdürebildik.
Man Tun, como podes estar doente?
Man Tun, sen nasıl hasta olabilirsin? Her daim sapasağlamdın.
Man Tun, como podes estar doente?
Man Tun, sen nasıl hasta olabilirsin?
- Tun.
- Tun.
- Tun.
- Tun...
Tun, posso contar-te um segredo?
Tun, sana bir sır verebilir miyim?
Isso torna-te num homem muito forte, Tun.
Bu seni çok güçlü bir erkek kılıyor, Tun.
Tu eras o Horcrux que ele produziu sem querer.
Sen, onun hiç yapmak istemediği Hortkuluk'tun, Harry.
Deves conhecê-lo como b'ak'tun 13.
B'ak'tun diye de biliyor olabilirsin.
Acho que querias dizer b'aik'tun 13. B'aik'tun?
- Sanırım Bake tun 13 demek istedin.
A sério?
- Bake-tun mu?
B'aik'tun?
Gerçekten mi?
E é pronunciado " ba-aak tun 13.
Ayrıca ona ba-aak tun 13 derler.
E agora o "khutba-tun-nikah".
Ve şimdi... evlilik vaazı.
Vão imediatamente para Tun Razak área do parque de estacionamento.
Derhal Tun Razak otoparkına gidin.
O Pulverizador disse onde o Clã Foot vai atacar de seguida.
"Parçalayıcı" bize "Foot" tun gelecek sefer nereye saldıracağını söylüyor. Şu işe bak.
John Herod em Paris, John Bathory em Tânger,
Paris'te John Herod'tun. Tangier'de ise John Bathory.
É o detetive Clemons, certo?
Sen Dedektif Clemons'tun değil mi?
"Khun tun!"
Khun tun!
Bem, neste caso, és um Ultra Hulk.
O durumda, sen Ultra Hulk'tun.
Foste uma Mikaelson.
Sen bir Mikaelson'tun.
Tun beveg!
Tun beveg!
Ud rev?
Tun sang.
Tun...
Tun...
Tun.
Tun.
- Estou?
- Alo? - Merhaba, Tun.
- Olá, Tun. Fala a Jane.
Ben Jane.
Tun!
Tun!
Onde anda o Tun...
Tun nerede?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]