English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Tundra

Tundra translate Turkish

113 parallel translation
Se precisar de mim, estarei em Tundra Gelada 69290.
Bana ihtiyacın olursa Donmuş Tundra 69290'da olacağım.
O Mike foi para sul, enquanto o Ootek me conduziu a uma viagem de três dias, para além das terras altas em direção à tundra.
Mike güneye giderken, biz Ootek'in rehberliğinde dağlardan tundra'ya inmek için 3 gün süren bir yürüyüş yaptık.
Mano Ben, trago-te saudações da desarborizada tundra da Islândia.
Ben Abi, sana İzlanda'nın ağaçsız tundralarından selam getirdim.
O seu habitat : A tundra gelada de Soldier Field.
Onun doğası yeşil çimler.
Vêm alimentar-se na tundra e ter as suas crias.
"Tundradaki bitkileri yiyerek beslenmeye... " ve yavrulamaya gelirler.
No tempo em que na tundra eles eram seguidos pelos lobos.
Topraktaki gök gürültüsünü kurdun gelişinin takip edeceği zamandan.
Aqui onde a tundra congelada limita a vegetação, alimento é vida.
Tundra beslenmeyi kısıtladığında, et hayattır.
Harper, é suposto estares a usar Flores de Tundra para espalhar a boa vontade da Comunidade, não conhecer meninas bonitas.
Tundra çiçeklerini Bağımsız Devletlerin iyi niyetini yaymak için kullanmalısın. Güzel kızlarla tanışmak için değil.
Flores da Tundra Anesterian?
Anesterian tundra çiçeği.
Deitaste fora o nosso monopólio de flor de tundra, o nosso melhor artigo.
Elimizdeki en iyi ürünü, tundra çiçeğinin tekelini ona verdin.
Dizem que este é muito bom... se gostares de Polarforskning ou Tundran esse tipo de coisas...
Bunun çok iyi olması gerekiyor. Kutup ve tundra işlerini seviyorsan ideal.
Um Toyota Tundra.
Bir Toyota. Tundra.
"O corpo deste mamute foi encontrado perfeitamente conservado na tundra siberiana, ainda com comida na boca e no estômago, indicando que congelou instantaneamente enquanto pastava."
"Bu mamut cesedi Sibirya Tundra'sında ağzı ve midesi yiyecekle dolu vaziyette mükemmel bir şekilde korunmuş olarak bulundu. Bu da onun, otlanırken anında donduğunu gösteriyor."
Mas se nos derrotarem, não vamos andar pela tundra gelada.
Ama biz yenilirsek karlı tundrada yürümeyeceğiz.
Terras de cultivo, tundra, nabos.
Çiftlikler, tundra, şalgamlar.
A Tundra congelada é traiçoeira.
Tundra çok tehlikelidir.
Já cacei um urso polar pela tundra do Árctico, mergulhei com tubarões brancos na Barreira de Coral, cacei com bandos de leões no Serengeti, mas nada disso se compara ao que aquele animal me fez passar.
Bir keresinde Kutup tundra'sı boyunca bir beyaz ayıyı izledim. Mercan tepelerinin olduğu yere dalış yaptım. Serengeti düzlüklerinde gururla avcılık yaptım.
Isto mostra o número de dias em que a tundra do Alasca está suficientemente gelada para permitir guiar sobre ela.
Bu, Alaska'da donmuş bozkırın üzerinde, araç kullanmaya müsait donmuş gün sayısını gösteriyor.
Mais para Sul, as neves do Inverno já quase desapareceram da tundra árctica.
Daha guneyde kutup tundralari uzerindeki kis karlari neredeyse tamamen erimis.
Todos os anos, três milhões de caribus atravessam a tundra árctica em migração.
Her yil 3 milyon Karibu kuzey kutbu tundrasi uzerinde goc eder.
É meia-noite na tundra e o sol continua alto.
Tundrada yaz ortasi. Ve gunes gun boyu batmiyor.
Depois, passei alguns anos nas minas de urânio da tundra siberiana.
Sonra Sibirya tundrasında birkaç yıl uranyum madenciliği yaptım.
Esta é a tundra do Árctico.
Kuzey Kutbu tundrası.
Passam o Inverno ao longo do Golfo do México e na Primavera voam toda a distância da América do Norte para alcançarem a tundra do Árctico.
Meksika Körfezi civarında kışlarlar ve baharda Kuzey Amerika boyunca uçarak Kuzey Kutbu tundrasına ulaşırlar.
É um longo caminho a percorrer, mas durante um curto período a tundra é o lugar ideal para um herbívoro.
Uzun bir yolculuktu ama tundra, kısa bir süre için otlayan bir canlı için ideal.
Mais para sul, outros grandes predadores vagueiam na tundra.
Daha güneyde tundra, daha büyük avcıları da barındırır.
Os gansos continuarão a pastar na tundra até o Verão acabar, e serem forçados a rumar a sul para o Inverno.
Kazlar yaz sonuna ve kış onları güneye sürene kadar tundrada otlamaya devam edecek.
Seus filhotes se juntam ao crescente bando de jovens que exploram a tundra.
Yavruları, tundrayı keşfe çıkan diğer genç turnaların arasına karışır.
Lobos híbridos da tundra siberiana.
Melez Sibirya Tundra kurtları.
Lindos lobinhos...
Güzel... Tundra kurtları.
- Porque são lobos siberianos...
Çünkü onlar Sibirya kurtları. Tundra.
- Lobos da tundra siberiana...
Sibirya Tundra kurtları.
Já segui ursos polares na tundra árctica, num nevão.
Kuzey kutbunda, bir kar fırtınasına karşı bir kutup ayısını takip ettim.
À medida que a neve derrete e os dias ficam mais longos, mais de três milhões deles, iniciam a sua migração através da tundra.
Ziyaretçiler, dünyanın her köşesinden bu bölgeye akın ediyorlar. Buraya tabiatın kendilerine sunduğu bahar yiyeceklerinden faydalanmak ve yavrularını büyütmek için geliyorlar.
Ou é uma cela de 2x1 ou a desolação na tundra gelada.
Ya 6'ya 4'lük bir hücre ya da sonsuz büyüklükteki ekilemiş topraklar arasında bir seçim.
Foi o suficiente para iniciar o degelo do gelo permanente por baixo da tundra em toda a região norte.
Arktik bölgede don altında kalan ve kendi içlerine kadar donmuş toprak tabakasının kuzey kısmının erimesine yeter.
imagina isso à minha escala, eu andei por espaços sem fim com inúmeras coisas novas, florestas, montanhas, tundra, gargantas.
Bir de benim perspektifimden düşün. Göç ettiğim yerlerin haddi hesabı yok. Uçsuz bucaksız yeni alanlar...
Ali está o nosso novo Toyota Tundra.
İşte yeni, Toyota Tundra.
O que é? O pessoal da selva queria estar numa Tundra congelada?
Orman insanları neden donmuş tundralara gelmek ister ki?
Vivendo em rebanhos de até 200 nas remotas esquinas do planalto do Tibete, iaques selvagens viajam grandes distâncias, pastando sobre a tundra alpina.
200'e kadar ulaşan sürüler halinde Tibet Platosu'nun uzak köşelerinde yaşayan vahşi öküzler yüksek tundralarda otlamak için uzak mesafeler kat ederler.
Baniu Wyvern para a tundra congelada onde o monstro devia passar a eternidade.
Wyvern'ü donmuş şehre sürmüş.
Não existem oleodutos ao longo de 1.600 km de tundra que está a derreter devido ao aquecimento global, o que significa que não se consegue enterrar pilares que o suportem em tundra que está a transformar-se em lama.
6 aylık ihtiyacını karşılayabilir. 1000 mil boyunca hiçbir boru hattı yok Global ısınmadan eriyen bir tundradan bahsediyoruz, yani borulara destek dikemezsin.
A tundra árctica.
Kuzey Kutup tundrası.
Sem ofensa, até porque eu não sei nada de coisa nenhuma, mas... Estamos no meio da tundra, e esta loja teria dificuldades em Berkeley.
Alınmayın, zaten çok da anladığımdan değil ama bir tundranın ortasındayız ve buradakilerin eğitim düzeyleri de pek yüksek sayılmaz.
Reproduz-se na tundra árctica, depois voa para a Argentina e regressa, tudo num ano.
Kuzey kutbuna yumurtalarını bıraktıktan sonra Arjantin'e uçarlar ve aynı sene tekrar geri gelirler.
É um... predador da tundra.
Bir tundra yırtıcısı.
O assassino mais letal na tundra árctica está diante de nós, na minha mesa de jantar.
En ölümcül katil kuzey kutbunda benim akşam yemeği masamda bizden önce yatar.
Há 20 mil anos, com o gelo a chegar quase ao seu auge, a marcha humana alcança a gélida tundra do Noroeste da Sibéria.
20,000 yıl önce, buzullar en uç noktaya geldiğinde insanların ilerleyişi Kuzeydoğu Sibirya'nın soğuk tundralarına ulaşmıştır.
Do litoral ao cume das montanhas... Da tundra ao deserto. O homem está presente.
Kıyılardan dağ zirvelerine tundralardan çöllere insanlar oradalar.
Ela sempre me disse, se eu visse alguém na tundra,
Bana hep şöyle söyler...
Foi a Rachel que nos guiou através da tundra nevada até ao covil do dragão.
bizi ejderhanın karlı evine getiren Rachel'in tahminleriydi

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]