English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Turbo

Turbo translate Turkish

571 parallel translation
Petróleo, construtoras, motores a jato, Pepsi-Cola.
Petrol, inşaat işi, turbo jet motorları ve Pepsi-Cola.
Petróleo, construtoras, motores a jato, Pepsi-Cola... e acerta o alvo.
Amerikalı. Petrol, inşaat işi..... turbo jet motorları ve Pepsi-Cola. "Daha fazlasını iste."
Os elevadores-turbo não funcionam.
Turbo asansörler operasyon dışı.
Seres imensos teriam dificuldade no turbo-elevador.
Büyük canlılar, turbolift yüzünden sıkıntı çekerdi.
Não está equipado com câmara de combustão auxiliar. Não podem estacionar na área de dispersão interior.
... turbo özelliği yoktur iç dağılım bölgesine park edilmez.
Está aberta a seis classes de carros. Dos modelos mais pequenos aos maiores motores desportivos e protótipos. Todos a competir em simultâneo no mesmo circuito.
Yarış 6 kategoride araba var... en küçük seri üretim modellerden en büyük spor ve turbo motorlulara kadar... hepsi aynı pistte aynı anda mücadele ediyolar.
Perto dos barcos, arranque de novo.
Gemilerin önünde hızlan. Turbo.
Mas são tão pequenos que estão a escapar aos nossos turbo-lazers!
Fakat onlar çok küçükler, turbo lazerlerimizden kaçıyorlar.
Liga o turbo!
'Turbona bas! '
Se estiveram a usar o turbo... deve estar agora a acabar.
Eğer iticilerini kullandılarsa, şu an güçleri tükenmiş olmalı.
Já devem ter saído de Gomoray, mas se usarmos o turbo a fundo, ainda conseguimos apanhá-los antes de saírem do quadrante.
Konvoyları Gamoray'den çoktan ayrıldı. Ama yine de turbolarımızı kullanırsak, Bu açıdan ayrılmadan onları yakalayabiliriz.
Tenho o pé a fundo no turbo. Hei de regressar antes deles.
Turboyu kökleyip, onlardan önce varacağım.
Navegaremos por scanner e vamos varrer tudo o que tiver à nossa frente... com turbo lasers.
Tarayıcılarımızla hareket edip, önümüze çıkan her şeyi turbo-lazerlerle süpüreceğiz.
Vai para a turbo-lavagem e arrefece.
Şimdi bir duş al ve sakinleş.
Isso não dá tempo para ir à turbo-lavagem e vestir-me.
Bu duş alıp giyinmek için çok kısa bir süre!
Alguém usou o meu laser enquanto estava na turbo-lavagem.
- Ben duştayken biri lazerimi kullanmış.
Vou ligar o turbo para te alcançar.
Çok fazla umutlanma. Bekle.
Daqui a pouco preciso de autorização para usar o turbo-autoclismo.
Sonra da, tuvalete gitmek için Konseyden izin almam gerektiğini söyleyeceksiniz.
- Ordenança, turbo elevador oito...
- Turbo-asansör 8 nerede? - Şu tarafta, komutanım.
Vamos lá querida, uma última inversão no velho turbo
Haydi tatlım, yaşlı turbolarınla son bir numara göster.
Tinta anti-radar, ligação turbo.
Radara karşı boyalı, turbo güdümlü J. J.
Se vais para a frente com isto, sugiro que actives o turbo. - O quê? !
Eğer bunu yapacaksan, turbo itişi devreye sokmanı tavsiye ederim.
Aposto que os teus turbos vão sentir falta do ar puro.
Bahse girerim turbo boruların bu taze havayı arayacaktır.
Não temos distancia necessária para o turbo boost, Michael.
Turbo iticileri kullanmak için yeterli mesafe yok Michael.
Não temos distancia suficiente para o Turbo Boost, Michael.
Turbo iticiler için yeterli mesafe yok Michael.
Um elemento desconhecido neste líquido neutralizou várias funções minhas, incluindo a potência do turbo.
Bu sıvının içindeki pek çok yabancı madde turbolarım da dahil pek çok fonksiyonumu devre dışı bıraktı.
A transferir todas as fontes de energia para o turbo.
Tüm enerjiyi turbolara transfer ediyorum.
Pronto, já ajustei o turbo e programei tudo aquilo de que possas precisar.
Şimdi, turbo takviyelerinde bazı ayarlar yaptım ve ihtiyacın olan her şeyi programladım.
KITT, estamos em condições para o Turbo Boost?
KITT, turbo iticileri kullanmak için müsait miyiz?
Dá-me tudo o que tens no Turbo Boost
Sahip olduğun bütün gücü turbo iticilere ver.
Por isso não podemos usar o turbo boost.
Bu yüzden turbo gücümüzde yok.
que tal um bocado de turbo boost?
Biraz turbo kullanmaya ne dersin?
Michael, não estás a pensar Em usar o turbo boost por cima do Longhorn.
Michael, Longhorn'un üzerinden turbo atlayış yapmayı düşündüğünü söyleme.
Turbo.
Turbo motorlu.
Reverter turbo!
Geri iticileri ateşle!
- Reverter turbo!
Geri iticileri ateşle!
Pedi ao Sammy para introduzir um turbo que é o ideal.
Sammy teknenin aksamına uyacak bir turbo ayarlıyor.
Ela não foi genial, Turbo?
O çok hoş değil mi Turbo?
Oh, permites-me. Kelly... aquela máquina ali- - É o Turbo.
Oh, izin verirseniz size Kelly'i takdim edeyim bu Turbo.
Que raio de nomes são Ozono e Turbo?
Ozone ve Turbo ne tür isimler?
Olá, Turbo.
Selam, Turbo.
Ei, Turbo!
Hey, Turbo!
Ei, Turbo, já varres-te?
Hey, Turbo, süpürmeyi bitirmedin mi?
O Turbo e o Ozono vão lá ter comigo esta noite.
Turbo ve Ozone ile bu gece orada buluşacağım.
- E Turbo.
- Ve Turbo.
Turbo.
Turbo.
Onde estão o Ozono e o Turbo?
Ozone ve Turbo neredeler?
- Sim, Turbo?
- Evet, Turbo.
Descreve-lhe o ventilador!
Dört çevrimli silindir kafası... Turbo pompayı anlat ona.
- Vamos tentar a potência do turbo.
Pekâlâ, o zaman turboları deneyelim.
Turbo.
Olağanüstü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]