English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Twilight

Twilight translate Turkish

244 parallel translation
Ou descobriu-me ou sabe que o telefone está sob escuta.
Twilight Room Bar'dan telefon etti ve hemen buraya döndü. Demek ki kız benim kim olduğumu anladı veya telefonun dinlendiğini biliyor.
Pois não, estava no Twilight Room.
Ben saat 11'de burada yoktum. Evet, siz Twilight Room Bar'daydınız.
Blog Twilight Zone BR alemdaimaginacaobrasil. blogspot. com
İLK YAYIN TARİHİ 19 ŞUBAT 1960
Blog Twilight Zone BR alemdaimaginacaobrasil. blogspot. com
İLK YAYIN TARİHİ 12 ŞUBAT 1960
Pass Road no crepúsculo da sua vida
# In the twilight of your life
Alguma vez viste The Twilight Zone?
Hiç Alacakaranlık Kuşağı'nı izledin mi?
Acabaram de passar para a Twilight Zone.
Az önce "Alacakaranlık Kuşağı" na geçtin.
O Sr. William Connor, cujo ódio cego está prestes a lançá-lo para o recanto mais obscuro da Twilight Zone.
Bay William Connor'ın kör kini, kendisini, "Alacakaranlık Kuşağı" nın... en karanlık köşesine fırlatmak üzere.
O seu destino. A Twilight Zone.
İstikameti, Alacakaranlık Kuşağı.
É uma área a que chamamos Twilight Zone.
"Alacakaranlık Kuşağı" dediğimiz yer.
Olá, quarto n.12 do Lar Budley Salterton Twilight, para os tesos em fase terminal.
Ölesiye darda kaldığım için ; merhaba, Budley Salterton Alacakaranlık Huzurevi'nin 12 nolu odası.
Na Twilight Zone?
Alacakaranlık Kuşağı gibi.
Estou no The Twilight Zone.
Alacakaranlık Kuşağı'ndayım.
Estou 6 meses em Miami, volto, e é aqui a Twilight Zone.
Miami'de 6 aydan sonra The Twilight Zone'na döndüm.
Aquilo é o The Twilight Zone?
- Hey The Twilight Zone'u mu seyrediyorsunuz?
Parece que está a fazer uma audição para o Twilight Zone.
Alacakaranlık kuşağında gibi görünüyor.
Parece "Além da Imaginação", mas é real!
Sanki "The Twilight Zone" filmini yaşıyorum. Ama gerçek.
Qual é o nome do Twilight Zone em que os astronautas encontram a mulher gigante?
Astranotların dev kadınla karşılaştığı "Twilight Zone" hangisi?
É um velho episódio de "The Twilight Zone".
Bu hikaye Alacakaranlık Kuşağı'nda vardı.
- É "The Twilight Zone", meu.
- Alacakaranlık Kuşağı be oğlum.
Isto parece A Quinta Dimensão. Um tipo acorda e está igual, e todos os outros estão diferentes!
"Twilight Zone" gibi adam kalkıyor, ama onun dışındaki herkes değişmiş.
Pergunta à senhora que episódio da Twilight Zone passa hoje.
Bayana bu akşam Twilight Zone'un hangi bölmünün yayınlanacağını sor.
Pode dizer-me que episódio da Twilight Zone passa hoje à noite?
Bu akşam Twilight Zone'un hangi bölümünün olduğunu söyleyebilir misiniz?
O teu irmão veio cá saber que episódio da Twilight Zone passa hoje.
Kardeşin Twilight Zone'un hangi bölümünün yayınlanacağını öğrenmek için buraya gelmiş.
- O que é? "Twilight Time."
- "Alacakaranlık Vakti."
É o "Twilight Time."
"Alacakaranlık Vakti".
Pois, agora estamos na Twilight Zone.
Elbette, artık Alacakaranlık Kuşağı'ndayız.
- Twilight, fixa a órbita da Andromeda.
- Twilight, geminin yörüngesini belirle.
Twilight, ainda temos controlo das cápsulas que lançamos?
Twilight, fırlattığımız kapsüllerin kontrolü hala bizde mi?
Twilight, começa a transmissão.
- Twilight, yayına başla.
Twilight, podes conectar-me à Andromeda?
Twilight, beni Andromedaya bağlayabilir misin?
Um mundo sem almofadas. Um episódio de Twilight Zone, sem almofadas.
Yastıksız dünya.Alacakaranlık Kuşağı bölümü, tüm yastıklar yok oldular.
Talvez tenhamos saído da Secundária de McKinley e entrado nos arrepiantes corredores de The Twilight Zone.
Belki de artık okulda değil alacakaranlık kuşağının ürperten koridorlarındayızdır.
É como estar na 5ª Dimensão.
"The Twilight Zone" da olmak gibi.
A maratona da The Twilight Zone passou toda a semana.
Bütün hafta alacakaranlık kuşağı vardı.
Ficas exausto só de ver a maratona da Twilight Zone.
Alacakaranlık maratonunu izlerken tükendin.
Na Twilight Zone?
Alaca karanlık kuşağı?
O Twilight não é muito excitante, verdade?
Alacakaranlık ne sıkıcı bir adam değil mi?
Contaram-me que os seus companheiros... deram-lhe o cruel nome de "Twilight Seibei".
Çalıştığı yerdeki arkadaşlarının ona çok zalim bir lakap.. ... taktıklarını öğrendim : "Alacakaranlık Seibei"
The Twilight Samurai
ALACAKARANLIK SAMURAY Türkçe Altyazı : Battuta
Mas Yazaki, achas que podemos fazer algo com o Twilight?
Ama Yazaki, alacakaranlık için birşeyler yapamaz mıyız?
És o "Twilight Seibei" que derrotou o Toyotaro Koda... e deixou-lhe um grande galo na cabeça?
Toyota Koda'yı alt edip kafasında koca bir şiş bırakan Alacakaranlık Seibei sen misin?
O Sr. Twilight vai-se embora?
Alacakaranlık Adam gidiyor ha?
No outro dia o Sr. Twilight lutou com o filho do Capitão Koda.
Geçen gün Alacakaranlık Adam Yüzbaşı Koda'nın oğlu ile dövüşmüş.
O Sr. Twilight aproximou-se e pimba!
Kafasına bang diye geçirivermiş.
Talvez não devêssemos continuar a chamá-lo Sr. Twilight.
Belki de artık ona "Alacakaranlık adam" dememeliyiz.
Sr. Twilight...
Alacakaranlık Seibei...
Que é que havia de mal nisso, Twilight?
Ama sorun ne anlamıyorum alacakaranlık?
Cortaste-me, Twilight.
Yaraladın beni, alacakaranlık.
Deixas-me ir, Twilight?
Gitmeme izin verecek misin, alacakaranlık?
- Ligou do Twilight Room e voltou para cá.
Niye ki?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]