Translate.vc / Portuguese → Turkish / Tôra
Tôra translate Turkish
250 parallel translation
Levante esta tora, tire de cima de minha perna.
Kaldır şunu bacağımdan.
Mares e por aí tora, se assim for necessário. Quero uma vigilância extrema, compreendido?
Ischl'in her köşesi sıkı denetim altında olacak!
Alteza. A carruagem de sua Majestade acaba de estacionar lá tora.
Majesteleri, İmparatorun faytonu parka girdi.
Se conseguirmos isso, as palavras código "Tora! Tora! Tora!" Serão emitidas.
Eğer başarırsak "Tora, Tora, Tora" kod kelimeleri gönderilecektir.
Enviem a seguinte mensagem :
Şu mesajı gönderin : " Tora!
" Tora!
Tora!
Tora! Tora! "
Tora! "
"Kobayashi Tora"
"Kobayashi Tora"
Doutora Helena Russell a gravar.
Üç hafta önce, Tora adını verdiğimiz bir uzay fenomeniyle karşılaştık.
Passam agora três semanas desde que detectámos o fenómeno espacial que denominámos de Tora.
24 saat içinde yaşanabilir bir gezegen olup olmadığını anlayacağız.
Tora...
Konumunu değiştiriyor.
A posição mostra Tora e a Base Lunar Alfa em rota de colisão!
Hesaplamalara göre Tora ve Ay Üssü doğrudan çarpışma rotasında!
Se Tora tem um núcleo duro, e se estamos em rota de colisão que Deus nos ajude!
Tora'nın katı bir çekirdeği varsa, onunla çarpışma rotasında olan bizlere... Tanrı yardımcı olsun.
Os dados sobre Tora serão processados através do computador principal.
Tora'dan gelen her veri bilgisayardan gelip burada incelenecek.
Águia 1 a Alfa. A caminho de Tora.
Kartal 1'den Alfa'ya, Tora'ya doğru gidiyoruz.
Na nossa rota actual seremos levados para a órbita à volta de Tora.
Şu andaki rotamızla, Tora çevresinde yörüngeye gireceğiz.
Oito horas... Há alguma maneira de nós alterarmos a trajectória de Tora?
Tony, Tora'nın yörüngesini değiştirmenin bir yolu var mı?
Se o ar de Tora entrar no sistema de reciclagem, o ar torna-se mortal.
Tora'nın atmosferinin bizimkine karışması ölümcül olacaktır.
O ar em Tora é saudável!
Tora'daki hava temiz!
Já não estamos em rota de colisão com Tora.
Artık çarpışma rotasında değiliz.
Que esta criança, ao entrar para este concílio, entre igualmente no estudo do Tora, no casamento e nas boas acções.
Bu çocuk anlaşmaya girerken, Tevrat'ı öğrenmeye, evlenmeye ve iyi amellere muktedir olsun.
Abençoado seja Deus, que nos deu o Tora.
Tevrat'ı bize verdiği için Tanrıya şükür.
"É para informá-lo que dentro em breve, por vontade de Deus... " Vai ter um rabino e uma Torah.
Bu mektupla bildiririm ki, inşallah yakında bir hahamınız ve bir Tora'nız olacak.
Não! A Torah não, por favor!
Tora'yı alma.
- Oh, Deus!
Tora.
- Como chamas a este livro?
- Bu kitaba ne diyorsunuz? - Tora.
A Torah.
Tora.
Torah.
- Tora mı?
Trocas o teu cavalo pela Torah?
Tora için atını verir misin?
Se te der de volta a Torah... Purificarás a tua alma através do fogo?
Sana Tora'yı geri verirsem ruhunu ateşle arındırır mısın?
Se te deixar ir, posso ficar com Torah?
Seni bırakırsam Tora bende kalabilir mi?
Deixa a Torah aí, está segura.
Tora'yı burada bırak, bir şey olmaz.
Penso que é algum tipo de Torah.
Sanırım bir tür Tora.
Uma Torah?
Tora mı?
Quando aqueles homens estavam a atirar em ti... Eu corri para salvar a Torah.
O adamlar sana ateş ederken ben Tora'yı kurtarmaya koştum.
Tora, Tora!
Tora, Tora.
O nome dela era Tora...
Adı Tora...
- O quê? Quem é a Tora Ziyal?
Tora Ziyal kim?
Um deles era a sua amiga, Tora Naprem. E a outra... era a Tora Ziyal, com 13 anos de idade.
Birisi, arkadaşındı Tora Naprem diğeri de Tora Ziyal, 13 yaşında bir kız.
Diga-me onde posso encontrar a Tora Ziyal.
Tora Ziyali nerede bulabileceğimi söyle?
Onde está a Tora Ziyal?
Tora Ziyal nerede?
- Odo, esta é a Tora Ziyal.
- Odo, bu Tora Ziyal.
Para hóspedes judeus, "Tora, Tora, Tora", o escorrega aquático?
Yahudi müşterilerimiz için "Tevrat, Tevrat, Tevrat : Su Kaydırağı."
Para os hóspedes japoneses, "Tora, Tora, Tora", o escorrega aquático.
Japon müşterilerimiz içinse "Kaplan, Kaplan, Kaplan : Su Kaydırağı."
- Isso não está na Tora.
- Bu Tevrat'ta yok.
- Isso não vem na Tora.
- Bu Tevrat'ta yok.
Segundo a Tora, Ronald Martin tinha perdido o seu direito à vida, matando uma pessoa inocente.
Tevrat'a göre, Ronald Martin masum birini öldürdüğünde yaşama hakkını kaybetti.
Não ouviu o Talmud nem a Tora.
Talmud ya da Tevrat'ı duymadın.
Sou filha da Tora Naprem também.
Tora Naprem de kızıyım aynı zamanda.
Despacham-se, sobem na tora!
Derhal kuleye çıkın!
Falámos sobre arte, sexo e a Tora.
Sanat, seks ve tevrat hakkında konuştuk.