Translate.vc / Portuguese → Turkish / Uf
Uf translate Turkish
235 parallel translation
Bem, algumas vezes quando as pessoas são deixadas sem tratamento, elas ficam piores.
Bazen insanlar uf olduklarında tedavi edilmezlerse, daha kötü uf olurlar.
Não foste para Paris por causa do dói-dói?
O yüzden mi Paris'te değilsin.? Parmağın uf oldu diye mi?
Näo podes.
Uf uf.
Näo podes fazer isso.
Bu "uf".
Tu sabes, e eu sei, que isso näo se pode fazer.
İkimiz de biliyoruz ki, bu "uf".
Bravo! "... Mas logo pang! , bate por trás... e depois...
"Uf!" Sandım ki ama yanımdan geçti.
Bolas, está frio.
Uf, çok soğuk.
Uf!
Oof.
Ai!
Uf!
Ai.
Uf.
Não! Ai.
Uf.
É uma faca falsa.
Bu sahte bir bıçak. Sahte. - Uf.
Vou bufar e soprar e mandar a vossa casa pelos ares!
Üf diye üfler ve evinizi başınıza yıkarım!
Ouch, o meu cabelo.
Uf, saçım.
Saiu do estádio.
Uf çok uzaga gitti!
Caramba...
Uf be...
"Uf".
Hav hav.
UF!
Hıh!
- Uf!
- Ooof!
Dh, merda!
Uf, Kahretsin!
Deixa um pouco para mim!
Uf! Hey! Bana da biraz bırak.
Tenho um dói-dói.
Uf oldum.
Tenham cuidado. O tio Robert tem um dói-dói na anca.
Dikkat edin Robert Amca'nın üst budu "uf" olmuş.
O papá diz que é no rabiosque. Pronto!
Babam ayıp yerinin "uf" olduğunu söylüyor.
Queria... pedir-te um favor.
Uf!
Mestre!
Üf sahip!
Raios!
Üf!
- Oh!
- Uf, amanın.
Vamos levá-la até à casa do primo Normie.
Üf tamam! Onu Kuzen Normie'ye götürelim.
Chiça!
Üf.
Estou mesmo exausta.
Üf, amma da yoruldum.
Era a coisa mais assustadora que já viste.
Uf.
Sullivan.
Üf be, Sullivan.
Vá!
Üf yaaa!
"Sua túnica o vento levantou, que belo rabo a freira tem!"
Sonra rüzgar, elbisesini kaldırınca, "Üf poposu amma da beyazmış!"
"Venne IL vento e alzò a tonaca, che bel culo aveva a monaca!"
Sonra rüzgar elbisesini kaldırınca "Üf, poposu amma da beyazmış!"
Que raio de pergunta é essa?
Üf be Grace ne biçim bir soru bu?
Oh, rapaz.
Üf.
Porra, devia ter trazido cerveja.
Üf be, keşke bira getirseydim.
Uaú!
Üf be!
Oh, cara!
Üf be!
- Bolas!
- Üf be!
Puxa.
Üf.
Bolas.
Üf be!
Meu.
Üf ya!
Ooops.
Üf!
Oh, tens um grande rabo!
Üf, ne kocaman kıçın var!
Brian, onde pensas que estás, minipreço?
Üf be Brian, bit pazarında mıyız sandın?
Bolas. O meu nem se parece com o dele.
Üf ya, benimki onunkine hiç benzemiyor.
Desculpem, amigas da Meg.
- Üf ya. Pardon, Meg'in arkadaşları.
- Caramba.
- Üf ya.