Translate.vc / Portuguese → Turkish / Uganda
Uganda translate Turkish
171 parallel translation
George Metcalf, de Uganda.
Uganda'dan George Metcalf.
Alguns fugiram para o Burundi, outros para o Congo e para Uganda...
Burundi, Kongo ve Uganda'ya kaçan insanlar.
Entebbe, no Uganda!
Entebbe, Uganda!
Uganda!
Uganda!
Conheciamos. Desde a Independência do Uganda, deve ter mudado completamente!
Biliyorduk, ama o zamandan beri Uganda'daki durum tamamen değişti!
Fazem idéia de quantas tropas, quantos aviões, quanto fuel é preciso para... voar até ao Uganda?
Buradan Uganda'ya uçmak için kaç asker, kaç uçak ne kadar yakıta ihtiyacımız olduğuyla ilgili bir fikri olan var mı?
Uganda é apenas uma parte do problema.
Uganda sorunun sadece bir kısmı.
Para aqueles de vocês que não me conhecem, sou o Marechal de Campo, Presidente vitalício, Dr. Idi Amin Dada, Governante do Uganda.
Bilmeyenleriniz için, ben Uganda'nın ömür boyu Devlet başkanı Dr. Dara Idi Amin.
Quero dar-vos as boas-vindas a todos ao Uganda.
Hepinize Uganda'ya hoş geldiniz diyorum.
Vejam o Uganda como vossa casa.
Uganda'yı eviniz olarak görün.
Eu quero que você também tenha prazer na visita ao Uganda.
Uganda'da kalışınızın tadını çıkarın!
A Rádio Uganda acaba de transmitir as nossas condições.
Uganda radyosu az önce talebimizi yayınladı :
S.O.M.C.. Governante do Estado do Uganda e designado pelo Deus Todo Poderoso... para ser o seu salvador.
Uganda Devlet Başkanı ve her şeye kadir Allah tarafından kurtarıcı olarak atanmış...
Eles estão a viver no Uganda como se estivessem em férias.
Uganda'da tatil köyünde gibi yaşıyorlar.
O primeiro envolve o movmento das tropas de Israel para o Uganda.
İlk aşama askerlerimizin Uganda'ya götürülmesi
Levamos as nossas próprias bombas de fuel. Usamos os depósitos de fuel do Uganda.
Uganda depolarını kullanacağız.
Eu proponho que enfrentem as tropas do Uganda, se eles tentarem interceptar-vos.
Peki Uganda askerleri sizi durdurmaya çalışırsa?
Não vamos a Entebbe para combater as os Ugandanos, vamos para salvar vidas Israelitas.
Biz Entebbe'ye Uganda ile savaşmaya değil, İsraillilerin hayatlarını kurtarmaya gidiyoruz.
Em Israel, não como "kosher". Mas no Uganda, eu como "kosher".
Evde çok dikkat etmem, ama Uganda'da dikkat etmelisin.
Se um deles nos escapar, nunca chegamos ao Uganda.
Biri kaçarsa, Uganda'dan asla dönemeyiz!
Insistem que seja feita no Uganda.
Uganda'da yapılması konusunda ısrar ediyorlar.
Neste momento, há 100 homens, mulheres e crianças, encurralados no Uganda.
Şu an 100 erkek, kadın çocuk Uganda'da tuzağa düşmüş durumda!
Aproximam-se reforços do Uganda!
Destek kuvvetler yaklaşıyor!
Mota, eles têm de deter reforços do Uganda.
Uganda destek kuvvetlerini durdurmalılar.
Reforços do Uganda aproximam-se do portão norte.
Uganda destek kuvvetleri kuzey kapısına yaklaşıyor.
ANTES DO RAID EM ENTEBBE, O CONSUL BRITÂNICO VISITOU DORA BLOCH NUM HOSPITAL EM UGANDA.
Entebbe baskınından önce İngiliz elçisi Dora Bloch'ı Uganda'daki hastanede ziyaret etti.
Foi por isso que estava lá quando o todo poderoso venceu no Uganda.
Bu yüzden Büyük Baba Amin Uganda'da darbe yaptığında oradaydım.
No Uganda.
Uganda'da.
Actualmente, nos terrenos montanhosos frios e chuvosos do Ruanda, Uganda e República Democrática do Congo, os gorilas vivem como têm feito durante milhares de anos.
Bugün Ruanda, Uganda ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin soğuk, yağmurlu ve yüksek bölgelerinde goriller, binlerce yıldır yaşadıkları gibi yaşıyorlar.
O Nilo Branco, o qual sobe próximo do Lago Vitória e se extende para o norte através da Uganda, e o Nilo Azul, o qual desce da região montanhosa da Etiópia.
Victoria Gölü yakınlarından doğan ve Uganda'nın kuzeyi boyunca başı çeken Beyaz Nil ve Etyopya'nın dağlık bölgelerinden inen Mavi Nil.
Estamos na exposição Portabella em Berlim, a visitar os seus velhos amigos, no Uganda, Sarajevo, Montreal.
Berlin'de Portabella sergisine gidiyorduk... Uganda, Sarajevo, Montréal'deki eski arkadaşlarını ziyaret ediyorduk.
Quem diria?
Uganda'nın içli köftesi aşkına!
- Os cientistas foram para Uganda... - Michael, agora.
Michael, şimdi.
Durante as últimas semanas, vários líderes religiosos no Uganda tem dito que o fenómeno "os voadores de Uganda" é um sinal divino.
Son birkaç haftadır Uganda hükümeti uçan Uganda söylentilerini yalanlıyor...
Okello anunciou uma perda estimada em 40 milhões de euros devido às temperaturas extremamente baixas que tem assolado o Uganda.
Uganda'nın ısı değişimlerinin etkilerini araştırmak için 40 milyon dolar gerekiyor.
Mártires do Uganda? 1881.
Uganda şehitleri, 1881?
A maioria não passou por uma, com exceção da guerra de Uganda.
Çoğu Uganda ile yapılan savaşı bilmiyor.
165 ) } Centenas de Tutsis e de Hutus moderados foram forçados a exilar-se. para reivindicar a pátria. 92 ) } a FPR lançou uma ofensiva contra o regime Hutu
Yüzbinlerce Tutsi ve orta halli Hutular sürgüne zorlandı. 1988'de, bu mültecilerden bazıları yurtlarını geri almak için Rwanda Yurtsever Kesim ( RYK ) isimli bir hareket başlattılar. 1990'da, RYK, Uganda'daki merkezlerinden Hutu rejimine karşı, Fransız ve Belçika askeri yardımı ile durdurulan bir taarruza geçti.
Serra Leoa, Uganda?
- Sierra Leone? Uganda?
O meu pai e a minha mãe, os meus três irmãos, as minhas três irmãs, estão a viver... estão a viver no Uganda.
Babam ve annem üç erkek kardeşim ve üç kız kardeşim yaşıyorlarmış Uganda'da yaşıyorlarmış.
" Se estás mesmo nos Estados Unidos da América, por favor percebe que todas as tuas irmãs, mãe, irmãos estão a sofrer de uma doença no campo de refugiados do Uganda e estão nus.
" Gerçekten Amerika'daysan..... tüm kız kardeşlerinin annenin ve erkek kardeşlerinin Uganda mülteci kampında açlık çektiğini ve çıplak halde olduklarını söylemem gerekiyor.
Uganda.
Uganda.
Agora, será assim no Uganda.
Uganda'da artık böyle olacak.
O meu nome é Jonah Wasswa, Ministro da Saúde do Uganda.
Ben Jonah Wasswa, Sağlık Bakanı'yım.
- Quer prestar um serviço ao Uganda?
- Uganda'ya hizmet etmek istiyor musun?
E agora, aqui estou eu, Presidente do Uganda.
Şimdi buradayım, Uganda'nın Başkan'ıyım.
Um símbolo do futuro do Uganda.
Uganda'nın geleceğinin sembolü.
O Uganda ama-me porque eu sou leal e sou justo.
Uganda beni seviyor çünkü ben sadığım ve ben adilim.
Importa-se que eu interrompa?
Uganda, önce Limbani'yi elinde tutmayı kabul etti.
O Uganda concordou em ficar com o Limbani e depois recusou-se a devolvê-lo.
Ama daha sonra, iade etmeyi reddetti.
Uganda, a neve, a era de gelo.
Ugandalılar, kar, buz çağı...