Translate.vc / Portuguese → Turkish / Unânimes
Unânimes translate Turkish
27 parallel translation
- Se não há objeções, sejamos unânimes.
- İtiraz yoksa oybirliği ile kabul edilsin.
No seu juízo, têm de ser uma única mente, unânimes.
Varacakları yargıda, isimsiz, tek bir beyin haline gelmeleri gerek.
Penso que somos unânimes.
Ben de hem fikirim.
Não, senhor. Parei de beber. Entrei no Alcoólicos "Unânimes".
Ben artık anonim alkoliklere üyeyim!
Os nossos sentimentos foram unânimes.
Hepimiz aynı fikirdeyiz.
No furor das alegações que rodearam Eloy Agustin na semana passada, os accionistas da Intertel votaram unânimes pela venda da empresa a Manuel Pla.
Geçtigimiz hafta Eloy Agustin'in ithamlarinin yol açtigi tepki nedeniyle... Intertel hissedarlari, sirketlerini oybirligi ile Manuel Pla'ya satmaya karar verdi.
As nossas decisões têm de ser unânimes.
Hepimizin onaylaması lazım.
Meus senhores, os meus especialistas são unânimes. A carta desta manhã não é do Kruschev.
Yapılan araştırmaya göre sabahki mektup Khrushchev'in değilmiş.
O Departamento de Justiça e o FBI são unânimes nesta decisão?
Adalet Bakanlığı ve FBI kararı birlikte mi aldılar?
As pessoas são unânimes nisso.
- İnsanlar o konuda hemfikir.
As pessoas também são unânimes nisso.
- Herkes bu konuda da hemfikir.
Quero que ela traga a luta até nós. Precisamos de votos unânimes.
Oybirliğine ihtiyacımız var, manşetlere çıkmalıyız.
Nós, os jogadores abaixo-assinados, estamos unânimes no nosso apoio e respeito pelo Sr. Clough... e pelo Sr. Taylor.
Aşağıda imzaları bulunan biz kulüp oyuncuları Bay Clough ve Bay Taylor'a olan destek ve saygımızın arkasında durmaktayız.
Se ainda há dúvidas quanto à origem da explosão que despedaçou esta manhã Mohammed Boudia, os observadores são unânimes quanto ao contexto político em que se insere.
Muhammed Boudia'nın ölümüne yol açan patlamanın kaynağı üzerindeki şüpheler artıyor lakin olayın siyasi bağlamdaki etkisi açık.
Por falar em saúde, a Kitty disse-lhe que os médicos foram unânimes e disseram que estará à altura dos rigores da campanha?
- Sağlıktan bahsetmişken, Kitty sana doktorların kampanyanın sertliği konusunda onu uyardıklarını söyledi mi?
Temos de ser unânimes.
Hemfikir olmak zorundayız.
É raro serem unânimes!
Tek ağızdan konuşmanız ne güzel.
Surpreende-me que os veneráveis homens de fé, aqui reunidos clamem unânimes pela guerra enquanto o livro sagrado a condena.
Burada toplanmış inançlı adamların hep bir ağızdan savaş çağrısı yapmasına şaşırdım. Hele ki kutsal kitabımız bunu yasaklamışken.
As votações têm de ser unânimes.
Oylamalar oybirliği gerektirir.
- Decisões devem ser unânimes.
Tüm kararlar ortak alınmalı.
Todas as decisões devem ser unânimes.
Tüm kararlar ortak alınmalıydı.
Devemos ser unânimes, ou alguém se machucará.
Ortak karar almamız lazım aksi takdirde birimiz incinebilir.
Vocês foram unânimes, pela Bailey.
Bailey'i oybirliği ile seçmişsiniz.
Gosto que estas coisas sejam unânimes.
Bu konularda hemfikir olmak istiyorum.
Se vai controlar o lugar do seu filho na direção, as decisões são unânimes ou mata a empresa.
Bay Bighetti, eğer oğlunuzun kuruldaki koltuğunu kontrol edecekseniz, kararları ortaklaşa almanız gerekiyor. Şirketi bu şekilde batıracaks...
O Conselho de Administração e eu somos unânimes.
Yönetim ve ben aynı fikirdeyiz.
Foram unânimes.
Hepsi aynı sonuca vardı.