Translate.vc / Portuguese → Turkish / Ur
Ur translate Turkish
202 parallel translation
A água vai por baixo, o doente por cima e encontra o remédio do outro lado.
Su alttan akar, hasta köprüden geçer, karºida hapla buluºur.
Diz-lhe, Catesby, que do antigo bando de seus adversários perigosos, lorde Rivers e lorde Grey, correrá amanhã sangue no Castelo de Pomfret.
Onun eski düşmanlarından oluşan habis ur, Lord Rivers ve Lord Grey, yarın Pomfret Şatosu'nda hacamat ediliyor.
É maligno e fatal.
Ur habis ve ölümcül.
- É um tumor.
- Oh, evet, bir ur.
- Um tumor?
- Bir ur mu?
- Ele tinha nos intestinos também?
- Ur karnındaydı, değil mi? - Hayır, göğsündeydi.
É um parasita mortal no corpo político, que eu afastarei!
Devlette gelişen ölümcül bir ur bu, ben de onu kesip atacağım!
Parei uma noite para ver "Ur dos caldeus" e três dias em Bagdá com o A.O.C., que é amigo meu.
Yolda durup Chaldée'de Ur'u ziyaret etmek istedim, ve Bağdat'ta 3 gün geçirdim, bir subay arkadaşımda kaldım.
Em vez disso, crio um tumor.
Onun yerine içimde ur çıkar.
O meu nome verdadeiro é Lucyta.
Adım Lucita, Lucita Toelle Ur...
Se nos ajudares prometo que o liberto. Lucyta Toelle Ul Rapyuta.
Bize yardımcı olursan, çocuk sebest kalır, Lucita Toelle Ur Laputa.
Ul significa rei em Rapyutiano. Toelle significa verdadeiro.
Laputa'ca Ur'un anlamı Hakim, Toelle'nin anlamı Gerçek...
O meu nome é Romuska Palo Ul Rapyuta.
Adım, Romuska Palo Ur Laputa.
Se ainda não repararam, e a avaliar pela assistência ainda não repararam, os Indians ganharam uns jogos e arriscam-se a ganhar mais alguns.
Och ifall ni inte har märkt det, och med tanke på antal besökare, så har ni inte det. İndians Ligde yükselmeye başladı ve şampiyonluk. Och hotar med att klättra upp ur källaren.
Pelo menos não tens encefalite canina.
En azından bu köpek gibi beyinde ur yok.
Califórnia. Dizem que nunca chove por lá, hein?
Orayahiç yağm ur yağmadığını duymuştum.
De onde vêm, senhoritas? De Ur-anus?
Nereden geliyorsunuz, kızlar?
Ei, Mazur.
Hey, Maz-ur!
Uma massa na glândula supra-renal.
Adrenal bezede ur var.
É, e aquela parece ser Urano.
? Yeah, şurdakide ur-anus sanırım.
Fugíamos a um grupo de batalha enviado por Heru'ur.
Heru-ur tarafından gönderilen bir savaş grubundan kaçıyorduk.
- Entao, Heru'ur morreu?
- Yani, Heru-ur öldü mü?
Visto a facilidade com que eliminaram as naves de Heur'ur, parece que nao tenho alternativa.
Heru-ur'un ana gemilerini yok etmenizden ötürü, görünüşe göre başka seçeneğim yok.
Se isso fosse possível, porque e que o goa'uid Heru'ur nao o fez, ao perseguir Klorel?
Eğer bu mümkünse, neden Goa'uld Heru-ur Klorel'i kovalarken bunu yapmadı?
Não é bom para mim, aqui deitada, tumor grande como um melão, envenenando-me por dentro...
Benim için kötü. Burada beynimde beni zehirleyen kocaman bir ur var.
Era a de Heru-ur.
Heru-ur'undu.
Se é Sha're que Heru-ur procura, ele encontra-nos.
Eğer Heru-ur'un aradığı Sha're ise, bizi bulacaktır.
Diz-lhe que Heru-ur tomou o seu filho como dele.
Ona, Heru-ur'un çocuğu kendi çocuğu olarak aldığını söyle.
Kel shak, Heru-ur.
Kel shak, Heru-ur.
Roubada, pelo teu inimigo Heru-ur.
Çalındı, düşmanınız Heru-ur tarafından.
Estes provavelmente guardam um Goa'uid chamado Heru-Ur.
Muhtemelen Goa'uld "Heru - Ur" un muhafızı.
- Era um Goa'uid chamado Heru-Ur.
- Bu Goa'uld, Heru - Ur.
Rendam-se agora e será permitido aos escravos deste mundo viver e servir a Heru-Ur!
Teslim olun,..... o zaman kölelerin yaşamalarına ve Heru-ur'a..... hizmet etmelerine izin verilecek!
Parem!
ur!
Parar!
ur!
A Amaunet capturou os abydonianos como disfarce, para que Heru'ur não soubesse a sua verdadeira intenção.
Amaunet Abydoslular'ı gösteriş için kaçırdı, böylece Heru-Ur onun gerçek amacını anlamayacaktı.
Heru-Ur...
Heru-Ur...
Ra, Apophis, Hathor, Heru-Ur...
Ra, Apophis, Hathor, Heru-Ur...
Não é um abcesso.
Ur değil.
Bet-ur e Ly-gel...
Bet - ur ve Ly - gel...
- Então, Heru'ur morreu?
- Yani, Heru-ur öldü mü?
Visto a facilidade com que eliminaram as naves de Heur'ur, parece que não tenho alternativa.
Heru-ur'un ana gemilerini yok etmenizden ötürü, görünüşe göre başka seçeneğim yok.
Se isso fosse possível, porque é que o goa'uid Heru'ur não o fez, ao perseguir Klorel?
Eğer bu mümkünse, neden Goa'uld Heru-ur Klorel'i kovalarken bunu yapmadı?
Até Heru-ur e os outros Senhores do Sistema temem Apophis.
Heru-ur ve diğer Düzen Efendileri bile şu anda Apophis'ten korkuyorlar.
Graças ao nosso amigo Tanith, os Tok'ra conseguiram interceptar esta conversa entre Apophis e Heru-ur.
Tanith sayesinde Tokra, Apophis ile Heru-ur arasındaki bu iletişimi kaydetti.
De momento, o Heru-ur está aliado com os Senhores do Sistema contra Apophis.
Şu anda Heru-ur, Apophis'e karşı Düzen Efendileri ile bir ittifak içinde.
Uma aliança entre Apophis e Heru-ur pode aniquilar todos os outros Senhores do Sistema juntos.
Apophis ve Heru-ur arasındaki bir ittifak diğer bütün Düzen Efendileri'nin yenilgisiyle sonuçlanabilir.
Os nossos espiões acham que Apophis concordou em reunir-se, porque quer usar essa aliança para derrubar os Senhores do Sistema. Depois disso tratará do Heru-ur.
Casuslarımız, Aphopis'in bu buluşmayı, Heru-ur ile bir ittifak kurup Düzen Efendileri'ni altetmek için kabul ettiğine ve Heru-ur meselesini bundan sonra halledeceğine inanıyorlar.
Bem, quem me dera meio marido daqueles. Também abdicava da herdade, certamente.
Benim de öyle bir kocam olsa, bende bırakıurım çiftliği.
- De Ur-anus.
- Uranüs.
Ur...
Eee.. şey...