English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Usada

Usada translate Turkish

2,738 parallel translation
Senhora, isolei a subrotina usada para alterar o vídeo.
- 18. Video kanalına girmek için kullanılan alt kanalı ayrıştırdım.
A base química usada para fazer metanfetamina?
Kristal metamfetamin yapmak için kullanılan kimyasal mı?
Sabes que arma foi usada?
Kullanılan silahı söyleyebilir misin?
O seu cliente, senhor Scherner, comprou uma terra que era usada no tratamento de madeiras, isso é correcto?
Müşteriniz bay Scherner, eskiden bir ahşap bakım tesisi olan bir arazi satın aldı değil mi?
Corresponde à bala usada num assalto a uma loja de bebidas há 4 semanas.
Dört hafta önce bir içki dükkanının soygununda kullanılan silaha uydu.
Especificamente, a fórmula química usada em produtos de limpeza.
Özellikle endüstriyel temizleme malzemelerinde kullanılan bir formül.
Alguma ideia sobre a ferramenta que pode ter sido usada?
Hangi aletin kullanılmış olduğuna dair bir fikrin var mı?
Possivelmente usada para transportar a serra circular.
- Muhtemelen failimizin kullandığı testereyi taşımak için kullanılmış.
Não resolvidos, do mesmo bairro e a mesma arma usada em Byrne.
Hiçbiri çözülmemiş, hepsi de Hell Kitchen'da. Hepsi de Bryne'in cinayettekiyle aynı tür silahla bağlantılı.
Esta arma não é usada desde 1978, pode estar com qualquer um, de um antigo morador a Coleman.
Bu silahla 1978'den beri bir vukuat işlenmemiş. Yeraltı dünyasından birinin elinden tut Coleman'a kadar herkesin elinde olabilir.
A informação fornecida foi usada na perseguição a um fugitivo federal.
Bilgi federal bir firariyi takip etmek için verilmişti.
Talvez tenha sido usada para derrubar a Cassidy.
Belki de Cassidy'ye vurmak için kullanılmış olabilir.
É muito mais poderosa, do que a radiação usada para tratar o cancro.
Kanser tedavisinde kullanılan radyasyondan çok daha güçlüdür.
A unidade era uma equipa de operações secretas usada em missões especiais.
Birlik aslında özel görevler için kullanılan bir ekipti.
A mesma substância que foi usada para derreter os cadeados do portão. E o cadeado da porta.
Aynı madde giriş kapısından ve yükleme rıhtımından geçmek için de kullanılmış.
É usada como anestésico veterinário, mas também como analgésico injectável.
Veteriner anestetiği olarak kullanılıyor. Aynı zamanda enjekte edilebilen bir ağrı kesici.
Pensamos que foi usada para controlar o Han Long. Então vamos revirar isto!
Han Long'un kontrol etmek için kullandığını düşündük.
Interessante, esta droga é usada para pôr as pessoas em coma induzido.
İlginç, bu ilaç insanları tıbbi olarak suni komaya sokmak için kullanılır.
Continuo a ser usada.
Hâlâ kullanılıyorum.
O relatório balístico diz que a espingarda usada para matar o Nate foi produzido pela Mayerson Industries.
Balistik raporuna göre Nate'i öldürmek için kullanılan keskin nişancı tüfeği Meyerson Sanayi tarafından üretilmiş.
A espingarda usada para matar o Nate foi fabricada pelas Indústrias Meyerson.
Balistik raporuna göre Nate'i öldürmek için kullanılan keskin nişancı tüfeği Meyerson Sanayi tarafından üretilmiş.
As notícias boas são, o Vale está bem protegido, por isso, não há como aquela arma ter sido usada em treino.
İşin güzel tarafı şu, Vale'in güvenliği açık vermiyor. Haliyle o silahın kafasına estiği gibi bulunduğu tesisten çıkmasının imkanı yok.
A sabotagem é muito usada para destruir veículos, mas nem sempre.
Sabotajda asıl amaç genellikle hedefin aracını imha etmektir, yine de her zaman böyle olacak diye bir kaide yoktur.
É usada em materiais orgânicos ricos como comida ou fezes para cultivo, e é frequentemente encontrada em...
Gelişmek için zengin organik materyalleri kullanıyor besin ve gübre gibi ve genellikle bulunduğu yer...
É uma fórmula incomum de sais de cobre muito usada para limpar e desinfectar piscinas e fontes.
Bu, havuzları ve çeşmeleri temizlemek için kullanılan bir çeşit bakır tuzu karışımı.
Esta arma é uma 9 mm, o mesmo tipo de arma usada no Mike Anderson.
Bu silah 9 mm. Mike Anderson cinayetinde de bu tip bir silah kullanılmıştı.
Uma arma que o Masuka confirmou ter sido a mesma usada no Mike.
Masuka'nın, Mike cinayetinde kullanılan silahla aynı olduğunu onayladığı silah.
A questão é se a propriedade foi usada corretamente.
Buradaki konu bu mülkiyetin amacına uygun kullanılıp kullanılmadığı...
A balística confirma, esta é arma usada para matar a Barbra Landau e está coberta com as suas digitais.
Balistiği uyuşuyor. Barbra Landau'nun öldürüldüğü silahın aynısı. Ve her tarafında senin parmak izin var.
Segundo a Julia, a fivela usada no ataque pertencia ao Chris.
- Evet, Julia'ya göre, saldırıda kullanılan toka Chris'e ait.
A arma de choque que usou nos seus cavalos aqui foi usada no assalto ao Chris Sublette.
- Senin vahşi atlar üzerinde kullandığın alet burada, bu alet Chris Sublette'ye saldırıda kullanıldı.
Foi usada a mesma arma.
Yaraların hepsi aynı silahla yapılmış gibi görünüyor.
Sentes-te feia Sentes-te usada
Kendini çirkin Kullanılmış hissediyorsun
A arma usada foi uma espingarda de caça.
- Cinayet silahı avcı tüfeğiydi. Az bulunan bir tüfek.
Foram usada no tiroteio no aeroporto na Cidade do Cabo há três dias atrás.
Bu silah 3 gün önce Cape Town Havalimanı'nda kullanıldı. Bu imkânsız.
- Impossível. Cremos que foi usada por este homem, Karl Matlock.
Carl Matlock isimli bu adam tarafından kullanıldığını düşünüyoruz.
E a Luger, que acreditamos ter sido a arma usada para disparar sobre o barman e o dono da loja fotográfica.
Ve Luger. Barmeni ve kamera dükkânı sahibini bu silahla vurduğunu düşünüyoruz.
A bomba usada foi fabricada com fogos comerciais, do tipo usado no 4 de Julho ou no Ano Novo chinês.
Cinayet için kullanılan bomba ticari amaçlı havai fişek kullanılarak yapılmış. 4 Temmuz veya Çin yılbaşı kutlamalarında kullanılanlardan.
Está a mentir! Encontrámos no seu trailer os mesmos materiais da bomba usada para matar o Raines.
Raines'i öldüren bombanın yapımında kullanılan malzemelerin aynısını karavanında bulduk.
Pode ser uma transferência da arma usada no crime.
Cinayet silahından geçmiş olabilir.
Quer explicar porque tinha em sua posse a arma usada para remover os cérebros de quatro mulheres?
Dört kadının beynini çıkarmakta kullanılan silahın neden sende olduğunu açıklayabilir misin?
Lixívia industrial. Não é vendida em lojas e não é usada no bar.
Endüstriyel çamaşır suyu, marketlerde satılmaz barda kullanılmaz.
Foi a estratégia usada na Segunda Guerra Púnica na Terra contra a República Romana, na Batalha de Canas.
Bu strateji, dünyanın ikinci Pön Savaşlarında Romalılara karşı Cannae Muharebesinde kullanıldı.
- É uma Arco-Rifkin 11-30-R, usada em armários de estações de comboio e postos de saúde.
Arco-Rifkin 11-30-R modeline uygun. Çoğunlukla tren istasyonları ve spor salonlarındaki dolaplarda kullanılır.
A cada ano, é usada uma cor diferente.
Her yıl kullanılan renk farklıdır.
Diego, a arma de calibre 22 usada para matar este homem está registada no seu nome.
Diego, adamı öldürmek için adına kayıtlı 22 kalibrelik tabanca kullanılmış.
A segurança nacional é sempre uma desculpa usada para suprimir as pessoas.
Ulusal güvenlik her zaman insanları bastırmak için kullanılır.
Agora usada por uma simples corporação.
Şimdi de bir şirket tarafından kullanılıyor.
É outra história da "TMI" e será usada pela Página Seis.
Yeni bit TMI haberi. Page Six tarafından yayınlanacak.
Não seria de pensar que fosse muito usada lá... Mas é.
Orada pek işe yaramayacağını düşünebilirsin, ama yarıyor.
Como sabia que a caneta foi usada para matar Richard Bartlett?
Richard Bartlett'e saplanan şeyin kalem olduğunu nasıl bildiniz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]