English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Uses

Uses translate Turkish

979 parallel translation
Quero que o uses sempre.
Bunu daima takmanı istiyorum.
- David, não uses calão.
Diline dikkat et. Argo yok.
Chique? Não o uses só sobre um olho.
Tek gözünü kapatacak şekilde takma.
- Ele quer que a uses.
- Bunu giymeni istiyor.
Espero que uses isto com mais dignidade do que eu.
Umarım benden daha yararlı olursun.
Não uses o telefone!
Hayır, telefonu kullanma. Onun gerçekten ciddi olduğunu görmüyor musun?
Não uses isso contra mim.
3 kere boşandım diye beni suçlama.
Quer que uses o vestido de noiva dela.
Onun gelinliğini giymeni istiyor.
- Não uses uma máscara. não precisas.
- Maske takma. Buna mecbur değilsin.
Quero que o uses se algo correr mal.
Bir şeyler ters gidecek olursa kullanmanı istiyorum.
- Não uses o meu nome. Pergunte-lhe quanto tempo tenciona ficar.
Size keşfettiği yeni yıldızdan bahsetmek istiyor.
Então não uses essa espingarda!
O nedenle tüfeği kullanma.
Não uses esse tom de irmã mais velha, ficas logo antipática.
Rossella, abla sesiyle konuşma. Bana sevimsiz geliyor.
Não uses esse tom de voz autoritária comigo.
Benimle bu ses tonuyla konuşma.
Não uses esse tom de voz!
Bu ses tonuyla konuşma!
Não uses a Dusty para me atacar.
Dusty'i bana karşı kullanma.
Não uses tantos pregos.
Fazla çivi kullanma.
Anna, já te disse que não quero que uses esse transmissor!
- Anna, sana o telsizi kullanma demiştim. - Londra'ya ulaşmaya çalışıyorum.
O que tens de descobrir é como quer Deus que uses esse amor.
Tanrı'nın sevgini nasıl harcamanı istediğini öğrenmelisin.
Mas não uses o meu caixão.
Ama tabutumu kullanma.
Não uses comigo o "Sim, sr", senhor.
Bana "Evet, efendim" falan demeyin bayım.
- Não uses linguagem profana aqui.
- Bu evde böyle konuşamazsın.
Não me uses como desculpa.
- Gitmemi istiyorsan giderim.
Não uses a minha toalha.
Sabun bezimi kullanma.
Tommy, não uses as unhas.
Tommy, tırnaklarını batırma.
Tens uma arma na mão e quero que a uses.
Silahın var. Kullanmanı istiyorum.
Quem quer que as uses?
Kim istiyor?
O Sir Stephen quer que tu uses estes mesmos anéis, com o seu nome inscrito.
Sir Stephen aynı yüzükleri taşımanı istiyor.
Não a uses a menos que sejas obrigado.
- Burada. Bir şey görürsen kır kurdu gibi ulu ve hemen buraya koş. Sadece acil durumda kullan.
- Não, não estamos a pedir-te que o uses.
Hayır, hayır. Senden onu kullanmanı istemiyoruz.
Não uses essa palavra, "toubab"!
O "toubab" kelimesini kullanma!
Não quero que uses batom ou maquiagem ou nada desse lixo.
Ruj sürmeni, makyaj yapmanı ya da bu ıvır zıvırların herhangi birini kullanmanı istemiyorum.
- Então não o uses.
- O zaman giyme.
Carla, não uses este telefone.
Carla, o telefondan değil.
Não uses o pé.
Ayakla olur mu hiç?
Quero que os uses.
Bunları giymeni istiyorum.
Não as uses para estragar as paredes com Grafitti.
Onları duvarları boktan yapmak için kullanma.
E também não vou deixar que uses a influência deste jornal para criar agitação.
Ve camları tıkırdatmak için bu gazetenin nüfuzunu kullanmana izin vermem.
Calley, espero que uses a tua influência com estes homens porque vou ser duro com qualquer um que desrespeite a lei.
Calley, bu adamlara sözünü dinleteceğini umarım, çünkü kanunları çiğneyen her kim olursa olsun gözünün yaşına bakmayacağım.
Não a uses até que precises.
Ona ihtiyacın olana kadar sakın kullanma.
Se não o sabes usar como deve ser, não o uses.
Eğer doğru düzgün kullanamıyorsanız, kullanmayın, o kadar.
Mas não os uses a não ser que seja absolutamente necessário.
Ama kesinlikle gerekli kalmadıkça kullanma.
Por favor, não uses termos que não conheces.
Lütfen anlamını bilmediğin sofistike cümleler kurmaya kalkışma.
Não uses as minhas ferramentas.
Benim aletlerimi kullanmayın.
Vê se as uses bem.
Varlığımın yarısını sana bırakıyorum. Eskisi gibi makul ve mantıklı davran.
Quero que uses a cabeça para algo melhor que um saco de boxe, como eu.
Senin benim yaptığım gibi kafanı kum torbası olarak kullanmanı istemiyorum.
Apenas não uses toda a água quente.
Yalnız lütfen tüm sıcak suyu bitirme.
Então, aprende a ler os meus lábios e não uses a boca apenas para mostrar que és melhor na cama do que as raparigas que ouvem.
O zaman dudaklarımı okumayı öğren. Ağzını işiten kızlardan daha iyi seviştiğini göstermekten başka bir şey için kullan.
- Não uses o meu nome.
Alexandra...!
Não uses essa palavra em vão.
Şu kelimeyi boş yere kullanma.
"Espero que o uses na minha festa."
"Partimde giy."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]