Translate.vc / Portuguese → Turkish / Vala
Vala translate Turkish
799 parallel translation
Tinha uma vala de irrigação tão cheia de pecadores arrependidos que quase afoguei metade.
Su kanalında o kadar çok tövbekar vardı ki, yarısı neredeyse boğulacaktı.
Sibyl Vane estava morta, e agora o seu irmão repousaria oculto numa vala anónima.
Sibyl Vane ölmüştü, ve kardeşi... Kimsesizler mezarlığına gömülecekti.
- Sim, meu bom senhor. Seguro numa vala que lhe serve de morada, com vinte cortes na cabeça... sendo o menor deles mortal.
Evet efendimiz, o sapasağlam çukurda, başında yirmi bıçak yarasıyla hem de.
Mas encontrei uma lindeza. Vala $ 50 a qualquer altura.
Ama sonunda kendime iyi bir şey buldum.
Lembra-te, acelera quando chegares à vala de àgua.
Sana söylediğimi unutma, suya geldiğinde hızını koruyacaksın.
Ele pode ter perdido Diana no caminho principal, mas encontrou Afrodite na vala.
Tanrının onlara dediği gibi "işte size kolay bir lokma" "Diana'ı yolda kaybetmiş olabilirsin ama... bak" hendekte bir Afrodit var "
Parece ter uma vala de rega ao lado.
Bir sulama kanalına benziyor.
Dirige-te para a vala.
Hemen kanala geç.
Como veio parar a uma vala fedorenta na Coreia?
Kore'de kokan bir kanala nasıl düştün?
Caímos numa vala, o carro rolou umas vezes... e foi tudo o que aconteceu.
Sonra bir çukura girdik, araba takla attı bir iki kere ve işte hikâye böyle.
Estou acompanhado de um grupo e o nosso carro derrapou para dentro de uma vala.
Ben bir grup insanla beraberim ve arabamız hendeğe sıkıştı.
Mas isso não vai tirar o seu carro da vala.
Ama bu, arabanızı hendekten çıkarmaz.
Desta vez é para algo que vala a pena.
Bu sefer bazı şeyler değerli.
Esperei por ele na vala sobre a crista daquele monte, mas ele nunca apareceu.
Bir süre tepede durup, gelir diye bekledim ama gelmedi, Yüzbaşım.
Quando os cegos guiam os cegos não caem na mesma vala?
Körün rehberi kör olursa ikisi de kuyuya düşmez mi?
Rasteja junto à vala sem barulho, como...
Ve çukur boyunca sessizce emeklerdin, tıpkı...
Para fora da vala!
Çamurdan çık!
Ele pode ter tido um acidente ou caído nalguma vala.
Bir kaza geçirmiş falan, ya da hendeğe düşmüş olabilir.
Atirei-a para a vala e queimei o dinheiro.
Onu da hendeğe attım ve parayı yaktım.
A vala está aberta. Estou ao lado da pedra tumular, a olhar para dentro da vala.
Açık bir mezar ve ben mezar taşında duruyor aşağıya bakıyorum.
Agora há uma vala à tua frente... tão profunda que não consegues ver o fundo.
Senin yerine boşlukta uzanmış yatıyor. Çok derin, bu derinliği göremezsin.
Primeiro, eles vão ver aquela vala.
Her şeyden önce, ilk hendeği görecekler.
Fortuno junto à vala da água.
Fortuno su hendeğinin yanında.
Aquí, em 1848, em Sutter`s Mill, um homem encontrou algo que nem sequer procurava no fundo de uma vala e o seu grito ouviu-se em todo o continente.
Burada, 1848'de Sutter's Mill'de bir hendeğin dibinde bir adam hiç aramadığı bir şey buldu.
Não há nada aqui, que vala um quarto de um milhão de dólares.
Burada kesinlikle çeyrek milyon dolar edecek bir şey yok.
Atiro-o para uma vala e mato-o a tiro?
Hepsini bir hendeğe doldurup vuracak mıyım?
Onde é a vala?
- Gassin yolunda.
E esta é a vala que escavámos, que liga o Nilo Branco ao Nilo Azul.
Ve buradada Beyaz Nil'den Mavi Nil'e kazdığımız bağlantı hendeği var.
Se o Mahdi atravessar o rio e atacar a partir daqui, a vala impede qualquer ataque.
Şayet Mehdi nehri geçip buradan saldırırsa, hendek saldırıları önleyecektir.
O que acontece se descer e a nossa vala secar?
Sular çekilip kanallar kuruyunca ne olacak?
Posso ter a vala inundada em poucos dias.
Bir kaç gün içinde kanallara su basabilirim. Güzel.
Acabem a vala. Inundem-na quando acabarem.
Hazır olduğunda suyu basalım.
- A altura da água na vala?
- Hendek ne kadar derin olacak? - İyice.
Odiaria ir hoje para a vala.
Bugün o hendeğe inmek azap olurdu.
Vamos para uma vala?
Hendekte mi çalışacağız?
Não quero ir para o fundo da vala.
Lânet olsun Sosyete, ben o hendeğe inmem.
Essa é a vala do Chefe Keen.
Burada Patron Keen'in fosseptiği var.
A tirar a minha porcaria da vala do Chefe Keen.
Patron Keen'in fosseptiğinden pisliklerimi çıkartıyordum.
Não te disse para tirares a tua porcaria da vala do Keen?
Sana pisliğini Patron Keen'in fosseptiğinden çıkarmanı söylememiş miydim?
O jipe teve um furo e caímos numa vala.
Teker patladı, hendeğe düştük.
Vamos regressar á vala.
Hendeğe dönelim.
Protege-nos. Regressamos á vala.
Hendeğe dönüyoruz.
Avança 20 metros pela vala.
20 metre ötedeki hendeğe git.
Quis que ela saltasse uma vala, mas não conseguiu, depois caiu na minha perna e não se levantava.
Onu zorlanacağı belli olan bir hendekten atlatmaya kalktım. Bacağımın üstüne düştü, kalkmak bilmedi.
Agora, Huey, vais plantar a árvore... e, Dewey, vais cavar a vala.
Şimdi, Huey, sen fidanı dikeceksin... ve, Dewey, sen de hendek kazacaksın.
Eu trabalhava numa vala, drenando terra para a quinta.
Ben kanalda çalışırdım, tarlanın su yolunda.
Lembro-me de vir de avião de Kubishev e estarem cavando uma vala enorme em torno de Moscou.
Bir gün Samara'dan dönerken [2] Moskova'nın etrafına kazılan derin hendekleri gördüm.
Estava ali deitada na vala... Não acreditei...
Çukurda yatarken bir şeyler hissetmem lazım diye düşündüm.
Caímos numa vala.
Ve atla birlikte çukura düştük.
Ele queria ir dar uma volta e o carro ficou preso numa vala, não conseguimos sair. Ainda por cima fica preso!
- Peki, sen nasıl geri döndün?
Há três dias, os alemães atacaram a minha viatura e atiraram-me para uma vala. O meu pessoal garantiu-me que temos supremacia aérea em todo o Mediterrâneo.
Personelim, tam bir hava hakimiyetimiz olduğunu söyledi Akdeniz'in her yerinde bu böyle.