English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Venom

Venom translate Turkish

58 parallel translation
VENENO
VENOM
Recordo que os Venom me aterraram quando os escutei pela primeira vez.
Bu düşünceme katılan çok kişi vardı. Venom'u ilk duyduğumda ödüm kopmuştu.
E agora, claro, quem quer que esteja vendo este vídeo, vendo que eu, que firmei contratos com todas estas bandas, tinha medo dos Venom, molharão as calças de tanto riso.
Şimdi bu filmi görenler, şu herife bak, o kadar grupla konuştu, Venom'dan korktu diye kıçlarıyla gülecekler.
Mas era diferente nesse tempo. Isto era inédito. Era algo realmente perturbador e aterrador quando surgiu.
Oysa o dönemde duyulmamış bir şeydi Venom, ilk çıktıklarında çok korkutucuydular.
Apesar dos Venom e outras das primeiras bandas satânicas utilizarem Satanás para chocar as pessoas, as letras dos Slayer atacam directamente o cristianismo.
Bazı gruplar şeytanı insanları şok etmek için kullandılarsa da, Slayer doğrudan Hıristiyanlığa saldırdı.
Muito bem, então Venom e Slayer não são verdadeiros satanistas.
Venom ve Slayer gerçekten şeytana tapmıyorlar.
O teu pai foi longe demais com o "Punhos de 5 Venenos".
Baban, Beş Venom Yumruğu tekniğinde çok ileri gitmişti.
Eu aperfeiçoei o golpe "Punhos de 5 Venenos".
Beş Venom Yumruğu tekniğinden mükemmelleştim.
"Punhos de cinco venenos"?
Beş Venom Yumruğu!
Tal como aquele enxame de venom-mites em Draboon, lembras-te?
Aynı Draboon'daki zehirli kene sürüsü gibi. Hatırladınız mı?
Ela passava muito tempo com uma dominatrix chamada Mestre Venom.
Zamanının çoğunu Bayan Acı isimli bir "sahibe" ile geçiriyordu.
Mestre Venom?
Bayan Acı mı?
A Venom era a guia da Jessica nesse mundo.
Acı, Jessica'nın o alemdeki yol göstericisiydi.
Se quer saber mais sobre as pessoas que a Jessica estudava, terá de perguntar à Venom.
Jessica'nın üzerinde çalıştığı insanları daha iyi tanımak istiyorsanız Acı ile görüşmelisiniz.
Mestre Venom 2 Mestre Venom 1
Bayan Acı 1, 2, 3
Os apontamentos sobre as sessões da Venom são pormenorizados.
Jessica'nın Acı ile olan görüşme notları oldukça detaylı.
Parece que a Mestre Venom trabalha num clube de bondage algures no Beco da Masmorra, mas não diz em qual.
Burada Bayan Acı'nın Zindan Vadisi'ndeki bir kölelik klübünde çalıştığı yazıyor. Ama hangisi olduğu yazmıyor.
Deve ser aí que trabalha a Mestre Venom.
Bayan Acı'nın çalıştığı yer olmalı orası.
Entretanto, eu e o Castle vamos falar com a Mestre Venom.
Bu arada biz de gidip Bayan Acı ile tanışalım.
Uma amiga minha recomendou-me a Mestre Venom.
Aslında bir arkadaşım Bayan Acı'yı tavsiye etti. - Dur!
Castle, é a maneira perfeita de falar com a Venom sem nos revelarmos.
Açık vermeden Acı'ya ulaşmanın en iyi yolu bu.
O meu namorado, tem uma marcação às 16 : 00 com a Mestre Venom.
Sevgilim Ricky'nin Bayan Acı ile saat 4'te randevusu vardı.
A Mestre Venom vai ficar radiante por ter público.
Bayan Acı, seyircisi olduğu için sevinecek.
Mestre Venom?
Bayan Acı?
A Mestre Venom não está disponível, sou Lady Irena.
Bayan Acı müsait değil. Ben Bayan Irena. Bu zindanın sahibiyim.
Ela não observava a Mestre Venom.
Bayan Acı'yı izlemiyordu.
Ela era a Mestre Venom.
O, Bayan Acı'ydı.
" Ele disse que a Mestre Venom é que precisava de ser castigada.
Cezalandırılması gerekenin Bayan Acı olduğunu söylemiş.
Só trocamos informações se partilharmos clientes, mas a Mestre Venom não partilhava.
Sadece aynı müşterilerle çalışırsak bilgi alışverişi olur. Ama Bayan Acı paylaşmazdı.
A Mestre Venom não era estúpida.
Bayan Acı aptal değildi.
Quando descobri que era a Mestre Venom, disse-lhe que, se não retirasse a candidatura à bolsa, contava ao namorado.
Bayan Acı olduğunu öğrenince burs başvurusundan vazgeçmezse sevgilisine anlatacağımı söyledim.
Este é o Venom, cuida dos nossos répteis.
- Memnun oldum. - Bu Venom. - Sürüngencimiz.
- Pronto, Venom, chega.
Pekala, Venom, yeterli. - Bu iyi geldi.
O lobo pisou com uma das patas um escorpião e ia levá-lo para a enfermaria e então ele começou a mancar.
Şöyle oldu : Kurdu, Venom'ın akreplerinden biri soktu. Onu revire götürüyordum.
Venom.
Venom.
Venom, quero-te pedir um favor...
Venom, sana bir şey sora...
Preciso que me emprestes o teu carro.
Venom, arabanı ödünç alabilir miyim?
Olá, Venom.
Merhaba, Venom.
Venom, desculpa, mas eu vou deixar o zoo amanhã.
Bak, Venom, çok üzgünüm ama yarın hayvanat bahçesinden ayrılıyorum.
Anda, Venom, vamos dar o baza.
Tanrı'm! Hadi Venom, buradaki işimiz bitti.
Ótimo. E presumo que te lembres da Venom, a Rainha da Noite?
Mükemmel. "Gece Kraliçesi" Venom'u hatırlayacağına inanıyorum?
Agora conhecida como, Venom, Rainha do Turno da Noite, na Burger Barn?
Şimdiki bilinen adıyla, "Burger Ambarı Gece Vardiyası Kraliçesi" Venom.
Estava empregado num clube elegante, Hollow Venom, faz um ano.
Hollow Venom adında bir kulüpte bir yıldır çalışıyormuş.
- Hollow Venom.
- Hollow Venom.
- Hollow Venom de novo.
- Hollow Venom yine.
Sim, eu era realmente o protagonista de um filme de ação chamado "White Venom Two".
Evet, Beyaz Zehir 2 ismindeki bir filmde başrol kadındım.
Quando conheci esta banda, Venom, não era no Halloween que pensava, acreditei que eram realmente satânicos, e não fui o único.
Üstün vampir Kont Cronos'um ben Venom'u ilk duyduğumda bana hiç de Cadılar Bayramı'nı çağrıştırmamıştı.
E repara quão longe chegaram os Venom por causa de tudo isso.
O yüzden bu kadar tuttular zaten.
A Mestre Venom?
Bayan Acı...
A Mestre Venom nunca me falou dele ou de outro cliente. Não.
Hayır.
O Venom?
Venom mı?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]