Translate.vc / Portuguese → Turkish / Vern
Vern translate Turkish
393 parallel translation
Vern, Dick, Joe.
Vern, Dick, Joe.
Stanley, este é o Vern Scott.
Stanley, bu Vern Scott.
- Vern.
- Wes.
Estava a contar ao Otis e ao Vern como o Adam se cortou.
Ben de şimdi Otice ve Vern'e, Adam'ın nasıl kendi bıçağının üstüne düşüp, yaralandığını anlatıyordum.
Rapazes, apresento-vos o Otis, o Vern e... - Wes.
Sizleri tanıştırayım Otis, Vern ve ahhhh...
Esta manhã, não te vou passar cartão.
Bu sabah seninle uğraşmaya hiç niyetim yok, Vern.
Eu não vou ser enforcado, Vern.
Beni asamıyacaklar, Vern.
Se arranjarmos uns cavalos, acho que lhes conseguimos fugir.
Atta bulmalıyız, galiba paçayı kurtardık Vern.
- Não podemos entrar numa vila.
- Kasabaya giremeyiz Vern.
- Posso dormir um bocado, Vern?
- Biraz kestirmemin sakıncası var mı Vern?
- Vais continuar a falar, Vern?
- Ne o, gene gevezelik mi Vern?
- É a tua vez de jogar.
- Sıra sende Vern.
- Deixa-me desmontar.
- İndir beni. - Bunu yapamam Vern.
Vern, porque não atendes o telefone?
Vern, neden telefonu açmıyorsun?
Podes voltar a ligar, Vern?
Sonra arar mısın, Vern?
Vincent Bronson, Choctaw Lee, Jack Dekker, Vern Adams...
Vincent Bronson, Choctaw Lee, Jack Dekker,..
Hurd Price, Harvey Stenbaugh, Marc Corman.
... Vern Adams, Hurd Price, Harvey Stenbaugh. - Marc Corman'ı tanır mıydın?
- E então, Vern? - Não sei, Sr. Bronson.
Konuş, Vern.
Tem razão, Vern.
Daima sizin yanınızda oldum.
O que sugere, Vern?
Peki sen ne öneriyorsun, Vern?
Vern, Hurd, são meus convidados.
Vern, Hurd bu akşam benim konuğum olun.
Em casa do Vern.
Küçük bir işi halletmeye.
O Vern chegou.
Vern geldi.
Que é, Vern?
Ne var, Vern?
- Vern, aonde está o Hurd?
Hurd nerede? Vern.
- Posso levar algo para o Vern?
- Vern'a yiyecek götürebilir miyim?
- Não, Vern, ele mata-te.
- Hayır, Vern. Seni öldürür.
Prometa-me que se irá embora. Apenas vá.
Gitmeye söz ver, Vern, kaç kurtul.
- Vern.
- Vern.
Vern?
Vern?
Está jogando todas as suas cartas, no Canadá.
- Vern, yaylan bakalım! Hadi çık! - Öyle yapıyorum zaten.
Saia daqui!
- Vern, yaylan bakalım!
Todos os ajudantes partiram, menos o Vern.
Çalışan herkes birkaç gün önce gitti, sadece Vern kaldı.
- Tudo bem, Vern.
- Tamam Vern.
Só posso dizer é que suma... se não eu o farei, independente de tudo.
odayı terketse iyi eder, çünkü ne olursa olsun bunu yapacağım. Çekil yolumdan Vern!
Saia da frente, Vern.
Bu sana tanıdık geldi mi?
Vern é bom.
Ondan başka kimsem yok.
- Ponha o filho da mãe fora daqui.
- Vern, çıkacak mısın? - Çıkacağım.
Vou para Habsaroga, para ver e achar um lugar para o Vern.
Ben Absaroka'ya gidiyorum. Nasılmış bakayım. Bir de Vern'e kalacak bir yer bulacağım.
Olá, sou o Dr. Vern, veterinário.
Merhaba, ben Dr. Vern, veterinerim.
Eu sou o Vern, veterinário.
Ben veteriner Vern.
- Onde está o Vern, o veterinário?
Veteriner Vern nerede?
O Vern e o Socki decidiram ficar em casa.
Vern ve Socki evde kalmaya karar vermiş.
O Vern e o Capitão Táxi são porreiros, mas decidi alterar as ordens e tornar-me companheiro do grande e nervoso BA mais o seu punho falante, o KO, e os Soldados da Fortuna.
Vern ve Kaptan Taksi çok iyi ama bir değişiklik yapıp şu iri, asabi, B.A adlı adamın arkadaşı olmaya karar verdim. Tabii, konuşan yumruğu Bayılt ve A Takımı ile birlikte.
Oi, Vern.
Selam Vern.
Eu e o Vern pensámos muito na Luz.
Vern'le ben Luz'u çok düşündük.
Será que não és tu que queres?
- Belki sen yaparsın Vern?
Essa é a tua opinião, Vern.
- Sen hep şüphecisindir Vern.
- Estás a dormir?
- Kafan nerelerde Vern?
- De que estão a falar, raios?
Acaba neden söz ediyorlar Vern.
Seu gato de parede, saia da frente!
Ne diye kedi gibi bağrışıyorsun Vern?