English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Vira

Vira translate Turkish

10,027 parallel translation
Vira para bombordo!
İskeleye kır!
Este cretino vira-latas roubou o nosso defumador!
Bu adi şef bozuntusu bizim körüğümüzü çalmış!
Há algum tempo que um homem não me vira dessa forma.
Bir erkek beni böyle çevirmeyeli çok uzun zaman oldu.
Certo, apenas vira ali.
Tamam, buradan dön.
Ela cai num dos pedaços dos vidro que lhe entra pelo pescoço, e quando ela se vira, corta a garganta e sangra até morrer.
Sonra kırık cam parçalarından birinin üstüne düşüyor. Boynuna saplanıyor, dönerken de boğazını kesiyor, kanamaya başlıyor.
Vira à direita, depois segunda à esquerda.
Sağa dön ve ardından ikinci sola gir.
Vira-te para a câmara e diz rapidamente "por favor, dêem"!
Kameraya dön ve "Lütfen verin" de.
Nunca se vira as costas a um filho.
Çocuklarına asla sırtını çevirmezsin.
Vira-te.
- Arkanızı dönün.
Vira-te.
Dön arkanı.
Agora, homem assustado de óculos, vamos vira-lo de lado.
Şimdi, sen, gözlüklü ve korkmuş adam, gel onu ters çevirelim.
Cabe, vai junto à parede e vira à tua esquerda.
Cabe, duvardan ayrılma. Solunda kalan köşeye yapışman lazım.
A 150 metros, vira à esquerda.
140 metre sonra sola dön.
Não! Vira-te!
Hayır, dön diyorum!
Vira-te, isso mesmo!
Dön hemen, dön!
Rose, vira-te e ajoelha-te.
Rose, arkanı dön ve dizlerinin üstüne çök.
Vira-te e ajoelha-te.
Arkanı dön ve dizlerinin üstüne çök.
Muito bem, vira à direita.
Tamam, sağa dön.
- Vira-te.
- Arkanı dön.
Claire, encontrei o graffiti. Vira à direita.
- Claire, duvar yazısını buldum.
Vira-te para o alvo!
Hedefe doğru dönün!
Confia em mim, assim que levares um soco na cara, tudo virá naturalmente.
İnan bana suratına darbe, yediğin anda doğaçlama yaparsın.
Significa que não virá mais ninguém.
Başka gelen olmayacak demek.
A Polícia não virá em breve, e estamos por nossa conta.
Polis falan gelmiyor, yani tek başımıza kaldık.
Um carro virá buscar-te mais tarde.
Seni alması için daha sonra araba yollarım.
Vira o volante.
Direksiyonu çevir.
Malia, ajuda-me a virá-la, por favor.
Malia, onu çevirmeme yardım eder misin lütfen?
Meu povo virá e não poderás fazer nada para o impedir, Senhor do Tempo.
Halkım gelecek ve onları durdurmak için hiçbir şey yapmayacaksın Zaman Lordu.
A mensagem nunca contaminará meus amigos, ninguém irá morrer, ninguém te virá resgatar.
Mesaj asla arkadaşlarımın aklına girmeyecek. Kimse ölmeyecek. Kimse seni kurtarmaya gelmeyecek.
Virá à festa de promoção que o pessoal vai dar para mim, amanhã.
Erkek kardeşim mesaj attı, yarın çocukların benim için düzenlediği terfi partisine geliyor.
Virá logo que puder.
Yakında burada olur.
- O Flash virá atrás de ti.
Flash peşine düşecek biliyorsun değil mi?
Preparem a mesa, vamos virá-la.
Masayı hazırlayın. Ters çevirmemiz gerekiyor.
- Vamos virá-la.
Çevirmeye hazırlanın.
- Vamos virá-lo.
- Peki. - Devirelim. İttir, ittir.
Alguém virá lhe trazer água.
Birine size su getirmesini söyleyeyim.
Ninguém virá verificar os escritórios, porque o gerente está morto.
Kimse ofise gelmeyecek çünkü bu adam yani ofisin müdürü öldü.
Vira-te.
Arkanı dön.
Então, isso significa que ela virá à minha procura. Então, empatamo-la.
- Yani bir de beni aramaya çıkacak öyle mi?
Se ele não terminar o dispositivo, a Cúpula nunca virá abaixo. O mundo será poupado.
Cihazı tamamlayamazsa kubbe de asla yok olmaz.
O meu pessoal virá atrás de mim.
Arkadaşlarım benim için gelecektir.
Muito bem, vamos virá-la. Deixem-me verificar o curativo dela.
Çevirelim de sargılarına bakayım.
Nenhum jornalista audacioso virá em teu auxílio, nenhum polícia indisciplinado.
Senin yardımına koşacak cesur bir gazeteci, serseri bir polis olmayacak.
A Mary virá amanhã.
- Yarın Mary geliyormuş.
"E virá uma tempestade de sangue " como nunca ninguém viu. Saciará a nossa sede ".
"Daha önce dünyada hiç eşi görülmemiş bir kan fırtınası gelecek ve susuzluğumuzu dindirecek."
O Sr. Brock virá trazer as flores e as ramas logo de manhã.
Bay Brock çiçekleri ve süsleri sabah getirecek.
E ele virá por mim.
Benim için gelecektir.
Se aprisionarmos o Michael, o Gabriel virá.
Michael'i hapse atarsak, Gabriel gelir.
O David sabe-o. Ele virá por ti.
Seninle gelecek.
- Ele virá tratar a tua mãe.
- O da gelip anneni iyileştirecek.
Se o matas, o próximo virá para te matar, irmão.
Eğer bunu öldürürsen, bir başkası da seni öldürmeye gelecek, kardeşim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]