Translate.vc / Portuguese → Turkish / Virtual
Virtual translate Turkish
705 parallel translation
Surgiu uma epidemia de assassínios em massa cometidos por um exército virtual de assassinos não identificados.
Kimliği belirsiz katiller tarafından, toplu cinayetler işlenmeye başlanmıştır.
Na estação chuvosa, a área inteira transforma-se num rio virtual.
Yağmur mevsiminde gel, tüm arazi gerçek bir nehre dönüşüyor.
Um fantasma virtual até ontem, foi descrito para este esboço da polícia através de meios invulgares.
Polisin elinde şu robot resim var, -
Projeção virtual de partículas existentes.
Sanal parçacık yörüngelerini ekliyorum.
A último grito em realidade virtual e inteligência artificial superior a todos polícias juntos.
En son sanal gerçeklik teknolojisi ve yapay zeka bütün polislerin ve komisyon üyesinin toplamından daha üstündür.
Sr, gostaria de empenhar o meu modo de realidade virtual?
- Efendim, sanal gerçeklik modumu açayım mı?
Troca a realidade virtual.
Sanal gerçekliğe çevir.
No virar do milénio, a Realidade Virtual terá um uso generalizado.
Yeni binyılla birlikte, Sanal Gerçeklik adı verilen teknoloji... yaygın olarak kullanıma geçecektir.
Querem treiná-lo em virtualidade virtual... para usar o capacete de batalha infravermelho.
Sanal gerçeklikte eğitilen bu hayvanın... kızılötesi başlığı kullanmasını istiyorlar, alfabeyi ezberden okumasını değil.
A realidade virtual guarda a chave para a evolução da mente humana
Beynin evrimi için sanal gerçeklik bir anahtar. Benim odak noktam bu.
Aumentarei o tratamento virtual e as doses de neurotrópicos... e deverei ver progresso no teu raciocínio até o fim da semana.
Sanal yöntemlerin hızını arttırıp... ilaçların dozunu yükselteceğim. Hafta sonuna doğru... beyin dalgalarındaki değişiklikleri görmem gerekir.
O teu cérebro está a reagir mais rápido às drogas neurotrópicas... e à simulação virtual do que os animais de laboratório.
Bu insan beyni ilaçlara... ve sanal uyartıma hayvan deneklerimden daha hızlı yanıt veriyor.
Usamos roupa cibernética nestas esferas giratórias... permitindo que entremos e nos movamos na realidade virtual.
Bu jirosferlerde siber giysileri giyeriz. Böylece sanal gerçekliğe girebilir ve hareket edebiliriz.
A raça humana perdeu esse conhecimento... e eu o reivindico através da realidade virtual.
İnsanoğlu bu bilgiyi kaybetmişti. Bense onu sanal gerçeklik yoluyla geri alıyorum.
A realidade virtual não é só uma simulação.
Sanal gerçeklik yalnızca bir simülasyon değil.
A realidade virtual irá crescer. Como o telégrafo levou ao telefone. Como o rádio, à TV.
Nasıl telgraf ilerleyip telefona,... nasıl radyo televizyona yol açtıysa,... sanal gerçeklik de ilerleyecek.
A rede virtual está protegida por um sistema de alta codificação, por causa dos olhares do Governo.
Tüm şebeke çok güçlü bir şifreleme sistemi ile korunuyordu böylece hükümet okuyamıyordu.
" Exmo. namorado virtual.
" Sevgili Compudater :
Sexo virtual produz elevadas ondas alfa durante a transferência de energia sexual.
Sanal seks cinsel enerjilerin aktarımı sırasında yüksek alfa dalgaları yaratır.
A realidade virtual mostra, ao nosso engenheiro genético, as falhas na sequência do DNA.
Sanal gerçeklik ortamında... genetik uzmanlarımız DNA dizisindeki boşlukları tespit eder.
"CODE BLUE ESCRITORIO VIRTUAL"
Doktor Wallace'ın Ofisi.
- Realidade virtual.
- Sanal gerçeklik.
- Ok. Sabe o quê "virtual" significa?
-'Sanal'ın manasını biliyor musun?
Então, realidade virtual é... praticamente, totalmente real... - mas não é.
Yani sanal gerçeklik pratikte, tamamen gerçek ama aslında değil.
Coloquem os vossos capacetes de realidade virtual.
Sanal gerçeklik kasklarınızı takın.
Também criámos ajuda virtual.
Ayrıca, sanal yardım da oluşturduk.
Trata-se de algo que criámos para demonstrar o potencial... da tecnologia da realidade virtual.
Bu, sadece sanal gerçeklik teknolojisinin potansiyellerini... göstermek için düzenlediğimiz bir performans.
Está no Corredor, o nosso protótipo para uma base de dados virtual.
Koridora hoş geldiniz. Sanal ger çeklik veri bankamızdasınız.
Uma realidade virtual cibernética.
Sanal bir gerçeklikteyim.
Dá novos contornos à realidade virtual, mas explica algumas coisas.
Sanal gerçekliğe yeni bir boyut getirdiği doğru, ama en azından bazı şeyleri açıklıyor.
linguagem gestual. Depois apareceu a realidade virtual.
Sonra sanal gerçek çıktı.
Mudando para o modo de padrão de experiência virtual.
Sanal deneyim model örneklemesine geçiyorum.
O que você quer dizer com "experiencia virutal?" What do you mean, a "virtual experience?"
"Sanal deneyim" derken neyi kastettin.
Não é como uma linha-fantasma virtual que se obtém quando um fantasma verdadeiro é replicado.
Herhangi bir hayaletin sanal bağlantısını ele geçirdiğin zaman hayaletin gerçek sahibi ne yazıkki ölüyor.
Se o Pla conseguir comprar a Intertel, terá um monopólio virtual no mercado das telecomunicações.
Intertel'i satin almayi basarirsa... telekomünikasyon piyasasinda gerçek bir tekel olusturacak.
O código morse era melhor que esta porcaria da realidade virtual.
Lanet Mors alfabesi bu sanal gerçeklik bokundan çok daha sağlamdı! Dumanla haberleşmek bile daha kolaydır.
À VENDA - PROPRIEDADE VIRTUAL VENDIDA
Satıldı
A Realidade Virtual devia ser uma forma segura de treinar os meus agentes.
Sanal Gerçeklik ( VR ) kanuni yaptırımları uygulayan insanların güvende olmaları içindi
Foi bom ver-te de farda outra vez, mesmo sendo apenas Realidade Virtual.
Seni yeniden üniformalı görmek güzel, sadece VR olsan bile.
Tive esta ideia ao ver os teus testes de Realidade Virtual.
VR da ki otomatik-tekrarlayan insanlarını izlerken, aklıma bu fikir geldi.
Foi o único a chegar perto do Sid 6.7 na Realidade Virtual.
VR da Sid 6.7'ye şimdiye kadar tek yaklaşabilen, o oldu
- No mundo real... não tem de se cingir aos limites impostos na Realidade Virtual.
- Gerçek dünyada... davranışları limitleri konusunda, VR da olabileceği gibi sınırlı değil.
Isto não é Realidade Virtual!
Bu VR değil!
Ataca o teu ponto fraco, como na Realidade Virtual.
Senin zayıf yanına yükleniyor, tıpkı, VR da yaptığı gibi,
- É a Realidade Virtual?
Bu VR mı?
- Isso é terrorismo virtual.
Bu, düpedüz terörizm. - Ne?
Estou a tentar jogar bilhar virtual.
Sanal bilardo oynamaya çalışıyorum burada.
O senador tem estado aqui sitiado, fora da sua mansão palacial, por um exército virtual da comunicação social, à espera que o senador faça alguns comentários sobre os infelizes eventos anteriores.
Senatörün gösterişli malikanesi bir medya ordusu tarafından kuşatılmış durumda. Kendisinden yaşanan talihsiz olay hakkında bir yorum yapmasını bekliyoruz.
Mas quanto mais penso nisso... Medicina legítima oferece um lucro virtual ilimitado.
Ama oturup düşününce yasal ilaçlarda neredeyse sınırsız kar var.
Utopia começou a viver num simulador virtual.
Ütopya, kendi sanal gerçek simülatörüne çekilmeye başladı.
Um equipamento de realidade virtual.
Sogo-7 veri eldiveni gerekiyor.