Translate.vc / Portuguese → Turkish / Vocé
Vocé translate Turkish
4,960 parallel translation
Voce a reconhece?
Tanıyor musunuz?
Voce e a garota com quem falei antes.
Sabah konuştuğum kızsın.
Sinto muito, senhor. Schuuster nao e para estar no escritório, hoje, Mas se voce quiser deixar o seu número, eu ficarei feliz em deixa-lo agora que voce parou.
Özür dilerim, Bay Schuuster bugün ofise gelemeyecek, ama numaranızı bırakırsanız, uğradığınızı memnuniyetle söylerim.
- nao, senhor, voce nao pode ir la em cima.
- Hayır, beyfendi, çıkamazsınız.
Senhor, voce nao pode ir ate la! Sir!
Beyfendi, oraya çıkamazsınız!
Voce nao pode simplesmente correr la em cima!
Beyfendi! Öylece merdivenleri çıkamazsınız!
- Voce nao pode ir ate la!
- Oraya çıkamazsınız!
Voce e karl schuuster?
Karl Schuuster siz misiniz?
Hum, voce me pegou em uma pequena desvantagem aqui.
Beni avantajsız bir durumda yakaladınız.
No interesse de apressar as coisas, O que eu posso fazer por voce? O que voce esta aqui?
Böyle ani gelişen olaylar ışığında, sizin için ne yapabilirim?
Voce sabia que a minha filha, Samantha Walker?
Ne için burdasınız? Kızımı tanıyor musunuz, Samantha Walker?
Sim, ela trabalhou para voce.
Evet, sizin için çalışıyordu.
Bem, eu entendo por que voce acha que, Mas algo que voce deve saber e que eu tenho centenas de funcionarios. E eu acho que uma bonita grande parte deles eu nunca conheci,
Neden böyle düşündüğünüzü biliyorum, ama bilmeniz gereken bir şey yüzlerce çalışanımın olduğu ve sanırım çok büyük bir kısmıyla hiç tanışmadım, ve sanırım sizin kızınız da onlardan biri.
Voce poderia pedir a ele para vir dentro E mostrar este senhor ate recursos humanos, obrigado.
Ona içeri gelmesini ve bu beyfendiyi insan kaynaklarına götürmesini söyleyin, teşekkür ederim.
Eu realmente adoraria te ajudar, Mas se voce veio aqui para as respostas de mim,
Size yardımcı olmayı çok isterim, ancak bana bu cevaplar için geldiyseniz,
e podre, especialmente se voce e uma bonita, loirinha, sabe?
Çürümüş, özellikle küçük, sarışın biriyseniz, bilirsiniz?
Voce pode mostrar a ele no andar de baixo, por favor, pessoal?
Ona yolu gösterebilir misiniz çocuklar?
Boa sorte para voce.
İyi şanlar size.
Voce quer assistir a esse lado, companheiro.
Eline dikkat etsen iyi olur, dostum.
Voce só pode perde-lo.
Her an kaybedebilirsin.
De um cavalheiro adequado como voce?
Sizin gibi kibar birinden mi?
E eu nao estou pedindo para voce novamente.
Sana bir daha söylemeyeceğim.
Voce pode querer lembrar que o tenente. Da próxima vez que ele nos chama para algo como isto.
Teğmene, bir daha böyle bir şey için bizi aradığında hatırlatmak isteyebilirsin.
Eu nao posso imaginar o que voce esta passando.
Neler yaşadığını tahmin bile edemiyorum.
Bem, talvez voce poderia me dizer por que flagra-se naquele lugar.
Belki de bana orayı neden dağıttını söyleyebilirsin.
Voce esta certo sobre isso.
Bu konuda haklısın.
Bem, ele tem 12 meses a partir desta data a mudar de ideia, Entao, se eu fosse voce, mr. Walker, eu deixa-lo sozinho.
İfadesini değiştirmesi için şu andan itibaren 12 ayı var, o yüzden, yerinizde olsaydım, Bay Walker, onu rahat bırakırdım.
Isso realmente significa que voce sabia o que estava fazendo.
Bu aslında tam olarak ne yaptığını bildiğini gösteriyor.
Voce esta nele, voce esta nele.
İlgileniyorsun, ilgileniyorsun.
Voce foi responsavel por tudo isso, em primeiro lugar.
Tüm bu olanların baş sorumlusu sensin.
Por que, em nome de Deus, eu iria deixar voce ir foder com isso mais uma vez, por que?
Allah aşkına, neden tekrar gidip işleri boka sarmanı isteyeyim?
Seguimos ela, a partir de seu apartamento para o clube de noite, Exatamente onde voce disse que estaria.
Kaldığı yerden gece kulübüne kadar onu takip ettik, tam olarak onun olacağını söylediğin yerde.
Ela se encaixa na descricao que voce nos deu.
Bize verdiğin tarife uyuyordu.
Voce sabe, quando eu vim para esta cidade, ele estava em desordem.
Biliyor musun, bu şehre geldiğim zaman, başıboşluk vardı.
Voce me respeita, Saphire?
Bana saygı duyuyor musun, Saphire?
Por causa de voce, seu maldito idiota!
Senin yüzünden çünkü sen moron!
Eu quero que voce va la, reunir a família,
Orayı gidip, ailesini toplayıp
Gostaria muito de ouvi-lo implorar por sua vida, Mas voce deu a merda fora de mim.
Canın için bağışlanma dilemeni duymak isterdim ama bu olayın bokunu çıkardın.
Voce pode ver como seria uma falta facil.
Hepsinin nasıl da gözden kaçabildiğini görüyorsun.
Voce pode justificar isso tudo que voce quer, detetive.
Kendini istediğin şeye inandırabilirsin Dedektif.
Voce tem que admitir, voce e seus homens eram desleixados.
Ama kabul etmen gerekir ki sen ve adamların özensiz.
Claro que tem um monte de plastico para a 25 - Year-Old, voce nao acha?
25 yaşındaki bir kıza göre gayet fazla kart var, sence de değil mi?
Quando foi a última vez que voce realmente falou com sua filha?
Tam olarak en son ne zaman kızınla görüştün?
Voce conhece um bar chamado los cabos?
Los Cabos adında bir bar biliyor musun?
- O que voce precisa?
- Ne istiyorsun?
Como voce esta fazendo?
Nasıl gidiyor?
Voce ve aquela garota?
Bu kızı gördün mü hiç?
Voce ja viu ela aqui?
Bu kızı burda hiç gördün mü?
Voce precisa ter um olhar mais atento a isso, tente novamente.
Daha yakından bakman lazım, tekrar dene.
Voce a viu por aqui?
Burda hiç gördün mü?
Voce e policial?
Polis misin?