English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Volvo

Volvo translate Turkish

290 parallel translation
Um Mustang! Já confundiram um 404 com um Volvo?
- Sen bir 404'le Volvo'yu ayıramazsın!
- Carrego o meu pequeno Volvo...
- Volvo'ma atlayıp...
Temos muitas vagas para estacionar, o jovem do Volvo, venha para cá, e o do Wolkswagen.
Park yeri çok. Gelin buraya. Volvo arabadaki genç adam ve Volkswagen'deki diğeri.
Espera só até ao estúpido do Volvo deles se avariar e tu o reparares.
O aptal Volvo'ları bozulup sen onu bedava tamir edene kadar bekle.
Partilho um Volvo 144 com o meu cunhado.
Kayınbiraderimle ortak kullandığım bir Volvo 144 Estate'im var.
Um Volvo branco.
Beyaz Volvo.
FMC129E ou possivelmente um R... pertencente a um Volvo branco.
FMC129E ya da R beyaz bir Volvo.
Os finalistas da escolha são o Volvo, o novo Benz e a série 3 da BMW.
Benim köpeğim bir şampiyondur, saf kan kaniş. Onu meşhur şampiyon Olimpos Zeus'uyla çiftleştirmek için saklıyordum.
Bundy, acorde! Peg, meninos!
Bilgimi Volvo, mini Benz ve BMW'nin 3 serisi ile sınırladım.
Também têm a oportunidade de ganhar um camião Volvo truncado de $ 250,000.
Ayrıca 250,000 dolarlık bu Volvo kamyonu kazanma fırsatları da var.
O vencedor de hoje à noite vai sair daqui com a taça do mundial, um camião Volvo de $ 250,000, da companhia White, $ 100,000 em dinheiro, e o título de campeão de braço de ferro.
Bu akşamın galibi, Dünya Şampiyonluğu Kupası,... Volvo'dan 250,000 dolarlık bir kamyon,... 100,000 dolarlık nakit para ve de bilek güreşi dünya şampiyonu unvanını kazanacak.
- Gosto mais do Volvo.
- Ben aslında Volvo tercih ederim.
Fez-me sentir como se trocasse o Volvo por uma daquelas coisas de tracção às 4 rodas, com pneus grossos e motor de 200 cavalos.
Volvo'yu şu dört çekişli, büyük tekerlekli ve 200 beygir gücündeki... bir arabayla değişmişim gibi hissettim kendimi.
O Volvo era um óptimo carro.
Demek istiyorum ki, Volvo hoş bir arabaydı.
Assente a minha matrícula. Há muitos Volvos cinzentos.
Plaka numaramı yazın, sıradan bir gri Volvo.
Um Volvo.
Volvo mu?
Eu pedi a reparação do meu Volvo 850 GLT e entrega no meu lugar cativo no parqueamento.
Volvo 850 GLT'min tamir edilmesi ve özel park yerime teslim edilmesi emrini vermiştim.
Volvo... sim.
Volvo... evet.
"Que aconteceu ao Bob?" " Viram o novo anúncio da Volvo?
"Bob'a ne oldu?" " Yeni Volvo reklamını görmedin mi?
Compraste o Volvo?
Hey! Volvo'yu almadın mı?
Mas a Consumidor não dizia que o Volvo é que era bom?
Ben Tüketicinin Volvo dediğini sandım.
Junta-te a nós, faremos do teu Volvo um clássico.
Hadi tatlım. Volvo'yu tarihe gömebiliriz.
Vamos lá ver o seu "volvo".
Volvonuza bir bakalım.
Tenho um agente em Estocolmo que me vai comprar 5 % da Volvo.
Stockholm'de bir brokerım var benim adıma Volvo'nun % 5'ini satın alacak.
Sinto pena do seu Volvo, mas não vamos mais no porta-malas.
Aptal Volvo'n için üzgünüm ama o kutuda gitmeyeceğiz.
12 : 22 P.M. O carro dirige-se às colinas.
12.33 84 model volvo'ları tepelere doğru gider.
Aquele Volvo foi uma bênção.
O Volvo bir lütuftu.
Esqueci-me de fechar as janelas do Volvo.
Volvo'nun camlarını kapatmayı unuttum.
Tenho um Volvo bege.
Bir Volvo'm var, bej renkli.
No seu Volvo bege, com a Carla e o seu bebé com a cabeça em água. E eu estarei morto, ou novamente preso, o que é a mesma coisa.
Sen Carla ve bebeğini bej Volvo'nla gezdirirken... ben de hapishanede veya ölü olacağım ki, aynı kapıya çıkar.
Para que conste, eu tenho um Volvo vermelho.
Bilginiz olsun ki ; kırmızı bir Volvom var.
um "Volvo" estará lá, com dois caras dentro..
'Volvo'orada olacak, içinde iki herif.
O meu Volvo... Não calcula o feliz que me faz.
Bu moralimi düzeltti!
Infelizmente, pus o meu Volvo na garagem.
Ama maalesef Volvo'm tamirde.
- Pintor, caiu em cima de um Volvo.
- Boyacı 7 metreden Volvo'ya düşmüş.
- Os Volvos não são os mais seguros?
- Volvo'lar en güvenli arabalarmış.
Queria poder confiar tanto no meu mecânico da Volvo.
Keşke Volvo tamircim de bu kadar güvenilir olsa.
Custa uma fortuna, mas eu sempre quis um.
Eskiden bir Volvo'm vardı.
Vou fazer o volvo do sigmóide e os resultados não estão na ficha.
Sigmoid volvulum kırmızı ve göstergelerim boş.
Tens medo ao Volvo do teu pai tens medo de o partires todo.
Sen, babanın Volvo'sundan korkarsın, çarpmaktan da.
É um volvo.
Bir Volvo.
Tenho os dados do volvo.
Volvo'nun bilgileri geldi.
Wook, isto é um Volvo. Tem uma chaparia como um tanque blindado.
Bu bir Volvo, Vuk, güçlendirilmiş çelikten yapılma.
Wook, vá... isto é um Volvo.
Bu bir Volvo.
Escavacou o Volvo todo.
Şurası nasıl çizilmiş olabilir aklım almıyor.
Eu também só gosto dos Volvos.
Ben şahsen Volvo'yu tercih ederim.
É só eu dirigir meu Volvo em Beverly Hills eles guincham.
Ne zaman Beverly Hills'de Volvo'mu kullansam çekiyorlar.
Mete-o no teu Volvo.
- Sen o şiiri al da...
- É.
Volvo.
Um Volvo de 89.
Ödevimi yaptım. '89 Volvo.
Um Volvo?
- Bu bir Volvo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]