Translate.vc / Portuguese → Turkish / Voyage
Voyage translate Turkish
118 parallel translation
Então, "bon voyage".
İyi yolculuklar!
Bon voyage, Sadie!
İyi yolculuklar Sadie!
Boa viagem. - Obrigado.
Bon voyage.
Boa viagem. "
Bon voyage.
Então, até a próxima semana. "Bon voyage".
Gelecek haftaya değin iyi syahatler.
Bon voyage.
İyi yolculuklar.
Levanta âncora e bon voyage.
Evet, demir alın ve iyi yolculuklar.
"Bon voyage", Drago!
İyi yolculuklar Drago!
- Que vai fazer uma grande viagem...
- You're going on a sea voyage...
Bon voyage, Capitão.
İyi yolculuklar, kaptan.
# # E digo adeus e bon voyage e arrivederci, também
- Şuna bak. - Olağanüstü.
# # Ah, a fina, a elegante vida do turista, a vida para mim
# # And fare thee well and bon voyage, arrivederci, too
Despedimo-nos e desejamos-lhes bon voyage. - Império ensolarado...
- İmparatorluk, güneşten kavrulan...
Despedimo-nos e desejamos-lhes bon voyage.
Elveda ve iyi yolculuklar.
Muito obrigado. E bon voyage.
Çok teşekkürler ve iyi yolculuklar.
3000 dentes de elefantes sobreviveram à viagem. the voyage.
3000 fil dişi, yolculuğu sağ salim atlattı.
Bon voyage e que cheguem säos e salvos à China. Que o futuro seja de felicidade e satisfaçäo.
Çin'e iyi yolculuklar ve mutlu yıllar dilerim.
Boa viagem, Camela.
Bon voyage, Camela.
Bon voyage!
İyi yolculuklar!
Boa viagem, Barley.
Bon voyage, Barley.
Adeus. Bon voyage!
Hoşça kal.
Boa viagem.
Bon voyage!
Se respondo ao que não paras de perguntar, se te dou o nome do Big Boss por detrás, é bon voyage, Deano.
Sorup durduğun soruyu yanıtlarsam... sana büyük adamın ismini verirsem... bana "güle güle Deano" derler.
Boa viagem, Lainey.
Bon voyage, Lainey.
Bon voyage, sacana.
İyi yolculuklar serseri.
Bon voyage.
Güle güle.
- Bon voyage. - Até à vista.
- İyi yolculuklar.
Se eu pudesse encolher, como em Fantastic Voyage, e meter-me num submarino microscópico, certificava-me.
Eğer küçülebilseydim, "Fantastik Seyahat" taki gibi ve mikroskobik bir denizaltıya binseydim, o zaman emin olabilirdim.
"Bon voyage"!
Bon voyage!
Bon voyage.
Yolunuz açık olsun.
Bon voyage.
Bon voyage.
Ma pendule de voyage.
- Evet, yolculuk saatim.
"Bon voyage."
İyi seyahatlar.
"Bon voyage" ( boa viagem ).
İyi Yolculuklar!
Muito bem. "Bon voyage"!
Çok güzel.
Bon voyage, Señor Batman.
Güle güle Bay Batman.
Obrigada por usar o nosso sistema seguro de viagem.
Safe Voyage sistemini kullandığınız için teşekkür ederiz.
Bomb Voyage.
Bomb Voyage!
A explosão naquele edifício foi causada pelo Bomb Voyage, que eu apanhei a roubar o cofre.
Patlamaya Bomb Voyage neden oldu. Bölgeyi sararsak onu yakalayabiliriz.
Diz bon voyage.
İyi yolculuklar de.
Bon voyage, Michael.
İyi yolculuklar, Michael.
Bon voyage?
Bon voyage?
Esta asas vão direitas para as minhas coxas. E eu digo, bon voyage!
Bu kanatlar doğruca benim buduma gidiyor ve bana da güle güle demek kalıyor!
Alan Conway é apenas um nom-de-voyage, a vida é muito mais fácil de viver sob esse nom.
Hayır, Alan Conway sadece seyahatlerde kullandığım bir isim. Hayat denen seyrüsefer bu isimle çok daha kolay...
'Bon voyage', miúdas. "
"Şansınız açık olsun kızlar."
Bon voyage, querida, já que estamos a falar francês.
Bon voyage güzelim. Madem Fransızca konuşuyoruz.
Bem, "Bon Voyage", padre.
İyi yolculuklar, Peder.
Boa Viagem.
Bon voyage.
- Bon voyage.
- Bon voyaige.
- E quanto ao Bomb Voyage?
Peki ya Bomb Voyage?
Só te vim dizer "bon voyage".
Güle, güle demeye geldim.