Váter translate Turkish

Lembra-te quando atirava lápis à taça do váter?

Tuvalete renkli kalemleri attığını hatırlıyor musun?

- Leva muito tempo em parada. - Deveríamos atirá-lo ao váter?

Bence uzun süredir nefes almıyor.

Tão difícil é encontrar um váter para jogar uma mijada?

Kokuyu alıyor musun? Sidik şehrine hoş geldiniz. İşemek için tuvalet bulmak ne kadar zor?

aconteceu-se a noite no váter.

Bütün gece tuvaletteydi.

Debaixo do armario, no váter...

Dolapların altına, tuvaletin arkasına...

Der Vater hut'die Schaf... Steve?

" Der Vater hut'die Schaf...

Passado médico de Associação Vater.

Sağlık kayıtlarında Vater sendromu olduğu yazıyor.

- Associação Vater é... Uma doença genética que afecta as vértebras, o ânus, a traqueia, o esófago e o sistema renal.

Vater sendromu omur, anüs, trake, yemek borusu ve renal sistemi etkileyen bir genetik durumdur.

- Alguém com Vater não se vê...

- Yani bir Vater sendromuna çok sık rastlayamam. - Hayır.

Está cá uma paciente, 17 anos, com Associação Vater, escoliose.

Biliyorum, çok ama çok meşgulsünüz, ama bir kız var. 17 yaşında ve Vater sendromu yüzünden ciddi bir skolyozu var.

Heather Douglas, 17 anos, historial clínico de síndrome de VATER.

Heather Douglas, 17 yaşında, tıbbi geçmişinde VATER sendromu var.

Um tumor friável perto da ampola de Vater.

- Vater ampulasının yanındaki hassas bir tümörden kaynaklanıyor