English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Väo

Väo translate Turkish

698 parallel translation
- Näo väo saber que fomos nós.
- Bize karşı hadlerini bilirler.
Exactamente por isso, nunca väo suspeitar de ti.
O yüzden, senden asla şüphelenmezler.
Agora, väo matar-nos, de certeza.
Artık bizi kesin öldürürler.
Väo, rapazes.
Haydi, çocuklar.
Se eles ainda näo falaram do McClure, väo falar agora.
McClure'ü henüz söylemedilerse bile, şimdi söyleyeceklerdir.
- Bligh, tu mais gordo! - Bom, já lá väo 10 anos desde que estivemos com o Capitäo Cook.
- Eh, Kaptan Cook ile gelişimiz on yıl önceydi.
Väo arrepender-se.
Pişman olacaksınız.
Väo com ele ou ficam comigo!
Ya gidin ya da kalın.
Päo e água cortados abaixo do necessário à sobrevivência. Há dias que andam a tentar matar aves marinhas com remos, em väo
Ekmek ve su yaşamak için gereken miktarın altına düştü - adamlar küreklerle deniz kuşu avlamaya çalışıyor ama başarısızlar
Os presos väo comigo.
Mahkumlarla öbür sandala bineceğim.
Näo väo pagar-me.
Maaº yok. Elveda!
Eles é que väo.
Onlar gidiyor.
Eu cá acho que väo acabar no cadafalso.
Bence daragacinda buluºacaksiniz.
Näo väo escapar.
Bunun hesabini vereceksiniz.
Väo dando notícias.
Beni de haberdar edin.
Se a largarmos agora, väo começar a investigar.
Simdi vazgeçersek sorusturma açilir.
Väo ver que a iamos vender ao estado com nomes falsos.
Ve bütün araziyi, sahte isimlerle devlete satmaya çalistigimiz anlasilir.
Väo fazer o estado orgulhar-se.
Eyalet sizinle gurur duyacak.
"... destes mortos honrados nós recebemos a devoçäo pois eles deram a derradeira mostra de devoçäo que nós... decidimos que estes mortos näo morreram em väo.
"... büyük bir sadakatle bagli olduklari dava ugruna ölen... "bu onurlu sehitleri karsisinda bizim de sadakatimiz artiyor... " ve bu insanlarin bos yere ölmedigini göstermeye karar veriyoruz.
Ou väo ser muitos relatórios e multas ou väo ser...
Ya bir sürü gazeteci ve bir sürü bilet gelir, ya da...
Os idiotas väo herdar a terra de qualquer das maneiras.
NasiI olsa dünyayi salaklar ele geçirecek.
Eles väo atirá-lo ao chäo.
Onu balondan asagiya atacaklar.
Väo olhar para si com ar magoado e dizer :
Üzülerek sana söyle diyecekler...
Väo expulsar o Smith hoje.
Demek Smith'i bugün kovaliyorlar.
Väo ouvir isto na Patagonia!
Patagonya da bile duyulacak bu is.
Mas se väo construir uma barragem onde iria ser o campo, para receber fundo para pagar um exército político...
Ama kampin kurulacagi yere bir baraj kurup... bazi politik güçlerin cebini doldurmak istiyorsaniz...
Mas aquelas pernas cansadas do escuteiro väo dar de si, olhos cansados, sem voz.
Ama onun yorgun, izci bacaklari artik zor ayakta duruyor. Gözleri çapaklanmis, sesi kisilmis.
Väo ter com aquela senhora no cimo do tecto do Capitol, aquela senhora que significa liberdade.
o, özgürlük için ayakta duran kadinla... Capitol'un kubbesine uç.
Näo väo ver só paisagens.
Sadece güzel bir manzara görmezsin.
Näo säo uns pequenos nabos que me väo assustar.
Pörsük şalgam için korkacak halim yok.
- Diz-me, como väo as colheitas?
- Ekin ne durumda?
Väo-se casar?
Evlenecek misiniz?
Tu e o Dude väo casar-se, arrumar uma casa, ou simplesmente deixar a regiäo?
Sen Dude'la evlenince nikâh kıyacak mısınız yoksa ilçe izniyle mi evleneceksiniz?
Näo importa onde é que o väo encontrar.
Nereden bulduğun umurumda değil.
- Väo trancar-nos?
- İçeri mi kilitleyecek?
Metam-se no vosso carro, väo para Tobacco Road e fiquem por lá.
Arabanıza binip Tobacco Road'a gidin ve orada kalın.
Näo väo ser suas por muito tempo.
Elinden almalarına az kaldı.
Väo expulsá-Io delas.
Seni atacaklar.
Vocês nunca väo ver um asilo.
Daha fakir çiftlik görmedim.
- Robert, väo recrutar-te.
- Robert, seni askere çağırdılar.
Väo casar-se depois destes anos todos.
Onca yıldan sonra evlenecekler.
Sò väo para o Panamà depois do seu espectáculo.
Şov bitmeden Panama'ya gitmeyecekler.
Como väo?
Nasılsın?
Väo viajar no navio.
Bu gemiyle gidiyorlar.
- Çomo väo?
- Memnun oldum.
Çomo väo?
Memnun oldum.
Väo com ele.
Onunla gidin.
Parem com a brincadeira e vao atrás dos tresmalhados.
Ikiniz zevzekligi birakin da sürüden ayrilanlari toparlayin.
- Vao todos embora.
- Herkes gitti.
Vao levar o Repp para a cidade.
Repp'i kasabaya götürdüler.
- Owen, vao ver-te.
- Owen, seni mihlarlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]