English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Víctima

Víctima translate Turkish

50 parallel translation
E tu, sejas lá quem fores... podes ter a honra de ser a minha última víctima.
Ve sen, her kimsen benim son kurbanım olma şerefine erişeceksin.
E tu, sejas lá quem fores podes ter a honra de ser a minha última víctima.
Ve sen, her kimsen benim son kurbanım olma şerefine erişeceksin.
Olivia Regent, a víctima, é parte de uma investigação em curso no meu departamento, tenente.
Olivia Regent, kurban, benim bölümümde devam eden bir soruşturmanın bir parçası, Teğmen.
Eras uma víctima de moda. Obrigado.
- Sen tam bir moda kurbanıydın.
A gorda já se deve estar a passar por víctima.
Bahse girerim şimdi inek zavallı perişanı oynuyordur.
Têm um belo e honrado pilar da comunidade comercial como víctima.
Kurban olarak ellerinde iş dünyasının namuslu bir bireyi var.
Durante toda a minha vida, fui víctima do meu medo.
Tüm hayatım boyunca, kendi korkumun kurbanıydım.
A víctima foi alvejada, mutilada, e arrastada.
Kurban vurulmuş, organı kesilmiş ve sürüklenmiş.
Minha senhora, acabou de ser víctima de um assaltante Nova Yorquino.
Hanımefendi sadece bir New York kapkaç kurbanı oldunuz.
A sua ultima víctima, Coretta Keeling cujo único crime foi amar muito os seus gatos. E deixar que Deeds descobrisse.
En son kurbanı Coretta Keeling, tek suçu kedilerini çok sevmek, ve Deeds'i onları bulmakla görevlendirmek.
E se a Sydney, de alguma forma, for uma víctima do teu jogo, eu mato-te.
Ve Sydney bir şekilde oyununun son aşamasının kurbanı olursa,.. ... seni öldürürüm!
- Hei, Alexx. A víctima não tem identificação.
Kurbanın üstünde kimlik yok.
E depois eles movem-se para a próxima víctima.
Ve bir sonraki kurbana odaklanıyorlar.
No momento que demora uma bala a entrar na perna da sua víctima
Bir kurbanın bacağına, bir silahlının kurşunu girdiğinde...
E a segunda víctima, a que levaram daqui?
Peki, ya sedyeyle götürdükleri diğer kurban?
Terminei com a cultura que voçe tirou da ferida da coxa da víctima. O que voçe conseguiu?
Kurbanın kalçasındaki yaradan aldığın kültürle işim bitti.
A clínica não é a unica víctima aqui, Nate.
Buradaki kurban yalnızca klinik değil Nate.
Eu sou a víctima!
Buradaki kurban benime!
Se a víctima tentar processá-los, a emissora enterra-os em advogados.
Eğer kurban kanalı dava etmeye çalışırsa onları avukatlarla alt ediyor.
Thomas afirmou que as víctima foram atacadas por um demónio de origem desconhecida.
Thomas, kurbanlara ruhani varlıkların saldırdığını söyledi.
Que país será a próxima víctima? A vizinha Checoslováquia, onde há uma considerável população alemã, os alemães sudetas.
1899 yılında tıpkı bu fakir, ayakkabısız çocuklar gibi o da burada talebeydi.
Portanto, a nossa víctima correu para a vedação de arame farpado, e depois... o nosso assassino... voltou-o.
Demek ki kurbanımız dikenli tellere doğru koşmuş ve sonra katil onu çevirmiş.
Passei as impressões digitais da nossa víctima pelo AFIS.
Kurbanımızın parmak izlerini araştırdım.
E a víctima não usava lentes.
Kurban lensleri takmıyormuş.
A maioria das pessoas não acreditam, mas... eu tenho escrito sobre isto, senhor. Eu sou alguém a quem se consideraria víctima das...
Ben buradaki şeyde kurban olarak görmeniz kişiyim.
Temos uma víctima.
Acil bir durum olduğunu söyleyin. - Ne oldu?
Ela é a víctima de um ataque recente.
Yeni bir saldırının kurbanı.
Em todos os cantos do Paquistão existe uma víctima de um crime com ácido.
Pakistan'ın her köşesinde her gün yeni bir asit saldırısı yaşanmaktadır.
Este indivíduo tinha todas as coisas da víctima.
- Kurbanın bütün eşyaları bu adamdaydı.
Se, pela teoria do Det. Bell, o ladrão assustou-se pelo regresso inesperada da víctima, por que estava sentado?
Eğer, adamın olan Dedektif Bell'in dediği gibi fail kurbanın beklenmedik dönüşünden korkmuş olsa niye o koltukta oturuyor olsun ki?
Também disse que passou por uma mulher estranha na escada, logo antes de encontrar o corpo da víctima.
Ayrıca kurbanın cesedini bulmadan önce merdivenlerde "tuhaf bir kadın" ile karşılaştığını söylüyor. Harika!
Foi impressionante mais cedo, perceber a fotografia do armário na casa da víctima.
Az önce orada yaptığın etkileyiciydi. Kurbanın evindeki elbise dolabının fotoğrafını fark etmen falan.
Disse que a primeira víctima sofria de distrofia corneana, correcto?
İlk kurbanın korneal distrofi hastası olduğunu söylemiştin, değil mi?
É você a víctima?
Mağdur siz misiniz?
Não, o Sr. Sergeyev é a víctima.
Hayır, Bay Sergeyev mağdur.
Além disso, a suspeita arma do crime, um martelo cujo formato coincide com a marca deixada na cabeça da víctima, foi encontrado num edifício de que é dono.
Ek olarak, senin evinde, kurbanın kafasındaki yara ile eşleşen,... şüpheli bir çekiç bulundu.
Tu também és uma víctima, sabes?
Sen de kurbansın, biliyorsun.
Will, temos outra víctima mortal confirmada.
Will, bir ölü daha doğrulandı.
Mas eu asseguro-lhes, nós estamos a fazer tudo o que está no nosso poder para cuidarmos desta jovem mulher, que neste caso é a verdadeira víctima.
Ama size garanti veriyorum bütün gücümüzü bu genç kızımızı korumak için harcayacağız.
Nenhum esperma claramente a ligá-lo à víctima.
Açıkçası onu kurbana bağlayan sperm yok.
Nas fases finais... a víctima respira apenas uma ou duas vezes por minuto.
Son aşamalarda kurban dakikada sadece bir ya da iki kere nefes alır.
Estou farta de ser uma víctima de queimaduras!
Yanık kurbanı olmaktan bıktım usandım!
A víctima, identificada como sendo Ryan Larson, deixa mulher e um filho pequeno.
Ölen kişinin Ryan Larson olduğu tespit edildi. Bir eş ve genç bir oğul bıraktı geride.
Então tu és a víctima?
Kurban senin yani?
A víctima foi uma mulher branca, aproximadamente 30 anos.
Kurban beyaz bir kadındı, 30 yaşlarındaydı.
Mas para eles aproveitarem-se de uma criança... o filho da víctima de suicídio... Onde é que isso vai parar?
Ama bir çocuğu bu uğurda kullanmak intihar eden bir babanın çocuğunu hem de bunun bir sonu olmayacak mı?
Pela minha experiência, quando as pessoas mentem sobre conhecer a víctima, significa que estão envolvidas no assassínio.
Tecrübelerime göre, maktülü tanımadığını söyleyen insanların genellikle cinayete karışmış olduğu ortaya çıkıyor.
- A sua próxima víctima.
- Sıradaki kurbanı.
Esta... víctima...
Bu maktul bir mühendis değil.
E a última víctima?
- Ya diğeri?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]