English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Warlock

Warlock translate Turkish

104 parallel translation
Warlock incrimina-me.
Warlock bizi mahvetti.
De quem? Nenhum homem em Warlock se atreveria a desafiar-te.
Tabi ki öyle, sana karşı koyacak erkek bu kasabada bulamazsın.
Não podemos deixar que este anarquismo, estes assassínios e esta violência destruam Warlock, mesmo que isso custe as nossas vidas.
Bu adamın Warlock'a gelip, herkesi dehşete düşürmesine izin veremeyiz. Hayatımız bahasına bile olsa.
Iria fazê-lo pelos cidadãos de Warlock.
Buna komite adına karar verebiliriz.
O Blaisdell só tem hipótese em Warlock se for à prova de bala.
Blaisdell, Warlock'ın kurtulması için tek şansımız.
Warlock.
Warlock.
Este é um verdadeiro começo para Warlock.
Herşey çok değişecek, Warlock için bir başlangıç olacak.
- Não sabia que Warlock tinha juiz.
- Şanslı bir yargıç sayılmazsın.
E ouvi dizer que ultimamente tem havido muitas dores de olhos em Warlock.
Warlock'ta son zamanda olanlar hiç te hoşuma gitmiyor.
O que estou a tentar dizer é que a civilização está a disseminar Warlock.
Görüyorsun, bay Gannon medeniyet Warlock'a gelmeye başladı.
Talvez o senhor pense que as coisas melhoraram em Warlock.
Doğru beyler, Warlock'ta büyük gelişmeler görüyorum.
Bem-vinda a Warlock, menina...
Warlock'a hoş geldiniz, bayan...
É melhor que saias de Warlock.
Warlock'dan gitsen iyi olacak.
Há muitas pessoas que preferia ver em Warlock em vez da Lily.
Demek Lily'i görmeye Warlock'a gelecekler.
Não funcionamos assim em Warlock.
Biz, Warlock'ta böyle yapmıyoruz.
Ou são todos assustadiços em Warlock?
Warlock'ta tavuk gibi yaşamaktan kurtulun.
Por isso vou torná-Io no novo assistente do Xerife de Warlock.
Gönüllü O olduğuna göre bence, Warlock sheriff'i de o olacak.
Parece que a lei está a voltar a Warlock.
Evet, görünüşe göre Warlock'a kanun geliyor.
Calculo que hoje à noite não haja muitos homens em Warlock a comer comida caseira.
Warlock'ta, hiç kimse bu gece burada pişirilip yenenleri tahmin edemez.
Quando vim para Warlock, era muito novinha, sonhava que um dia seria alguém.
Warlock'a geldiğim zaman genç bir kızdım O zamanlar farklıydım, hayallerim vardı.
Ele disse que se Warlock pode nomear um marechal fora da lei, então alguém podia nomear um Chefe dos reguladores.
Bu adam Warlock'ta yasaları koyan adamdır. Bu yüzden ona, yasaların koruyucusu adını taktık.
A vila de Warlock designa um marechal, ele mata um grupo inteiro de nós, cowboys, que nomeamos reguladores e matamo-Io, e a vila arranja outro marechal que mata mais cowboys, e nós nomeamos...
Warlock'a gelmek, marshal olmak, bir araba kowboyu çekinmeden öldürmek koruyucu ünvanı almak, sonra bizim sizi öldürmemiz, sonra başka bir marshal'ın gelmesi ve onun daha çok adam öldürmesi, ve böylece...
Vamos ver se Warlock está a crescer o suficiente para tratar de si própria.
Bakalım Warlock kendini koruyabilecek mi.
É melhor que me mates, se queres levar os tuas reguladores para Warlock.
Beni öldürsen bile, artık Warlock'ta yasalar var. Bir şey yapamazsın.
Não entrem em Warlock.
Sakın Warlock'a gelme.
Talvez a população de Warlock ajude, apoiando a autoridade.
Belki de, Warlock halkı bana yardım edebilir.
Agora vamos poder ver até que ponto vai a lei em Warlock.
Warlock'a gelmek nedemek, artık anlıyacaklar.
Warlock já teve o suficiente de ambos.
Warlock'ta yeterince adam öldü.
Ele e seus amigos insinuavam que Curwen era um Warlock.
O ve cemaat dostları Curwen'ın büyücü olduğuna karar vermişler.
Como, Samantha Tabata, a Bruxa... Como o "Warlock".
Somantha, Tabitha gibi cadı dedin.Erkek cadı dedim.
Aquele cara era um Warlock?
O adam bir erkek cadı mıydı?
Daquele Warlock, que faz desenhos com líquidos corporais?
Parmaklarını bir şıklatmasıyla vücudumu bu hale getiren adamdan mı?
A menos que encontre o Warlock e o seu bracelete, morrerá em menos de uma semana!
- Böyle söyledim. Cadıyı bulup bileziğini geri almadığın zaman, yarım haftaya kalmaz ölürsün.
Esclareça-me. O Warlock vai viajar mais rapidamente agora.
Evet ipucu ver bana Cadı artık daha hızlı seyahat edebiliyor.
Se me ajudar a encontrar o Warlock.
Eğer bize cadıyı bulmada yardım edecekse.
É por causa dela que persegue o Warlock, não é?
Cadıyı aramanın sebebi o değil mi?
Aconteceu o Warlock...
Cadı sebep oldu.
Onde está o Warlock?
Cadı nerede?
Não tenho desculpas, devo te dizer que... tendo visto tantas mortes pelas mãos do Warlock, a oportunidade de salvar uma vida...
Senden özür dilemek için bir bahanem yok. Cadının ellerinde ölen çok kişi gördüm benim tarafımdan sadece bir kişinin kurtarılma şansı vardı.
O Warlock tem duas partes do livro.
Cadı kitabın 2 parçasına da sahip.
Esqueça o Warlock! Em vez dele, vamos encontrar a última parte do livro!
Cadıyı ve pekala kitabın son parçasın unut.
- O Warlock, ele é um jedi digital.
- Kimi? - Büyücü. Dijital Jedi.
O Warlock, o Warlock!
Büyücü.
O Warlock, deveríamos ir até a casa dele, não é muito longe, é em Baltimore.
- Kimi? Büyücüyü. Baltimore'daki evine gitmeliyiz.
- Quer ir pra casa do Warlock, agora.
- Büyücünün evine şimdi gidemeyiz.
Como vamos achar a casa do Warlock?
Büyücünün evini nasıl bulacağız?
Tem uma coisa que precisa saber sobre o Warlock, ele odeia policiais... odeia mesmo, então, deixe que eu converse com ele.
Büyücü hakkında bilmen gereken bir şey var. Polislerden nefret eder. Yani konuşma kısmını bana bırak, tamam mı?
- Espere McClane, ouça, Warlock, há algumas semanas escrevi esse...
Haydi. - Bekle. Dinle Büyücü, birkaç hafta önce bir şey yazdım...
Warlock!
Büyücü...
Não pode deixar o Warlock fugir!
Kaçıyor.
Me dê o P.D.A. Vou entrar em contato com o Warlock.
Cep bilgisayarını versene.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]