Translate.vc / Portuguese → Turkish / Wednesday
Wednesday translate Turkish
71 parallel translation
Coisa, és um malcriado. Wednesday...
Ele geliyorsun Şey...
Desejamos convocá-los pelo poder de sepultura.
Wednesday... Mezarın gücüyle size sesleniyoruz.
Wednesday adora o Triângulo das Bermudas.
Wednesday, Bermuda Şeytan Üçgeni'ne hayrandır.
Wednesday falou-nos tanto de si.
Wednesday sizden çok bahsetti.
Wednesday é uma aluna excelente, mas, francamente, estou preocupada.
Kendisi harika bir öğrenci. Ama dürüst olmam gerekirse, biraz endişeleniyorum.
Mas Wednesday trouxe este quadro
Ama Wednesday bu resmi getirdi.
A bisavó de Wednesday.
Wednesday'in büyük halası Calpurnia.
Dissemos a Wednesday que a escola está em primeiro.
Wednesday'e koleje gitmeden bunları yapamayacağını söyledik.
Wednesday, Pugsley.
Wednesday, Pugsley.
Boas noites, Wednesday.
Söz veriyorum.
Wednesday, brinca com a tua comida.
Wednesday, yemeğinle oyna!
Wednesday, olha para as outras crianças.
Wednesday, bak diğer çocuklara.
Wednesday está na idade em que uma menina só pensa numa coisa.
Wednesday'in yaşındaki kızların aklında sadece bir şey var.
Amanda, Wednesday? .
Amanda, Wednesday?
Wednesday, tens de continuar a história de fantasmas.
Wednesday, hayalet masalına senin devam etmen gerekiyor.
Wednesday.
Wednesday.
" Queridos Wednesday e Pugsley,
"Sevgili Wednesday ve Pugsley."
Wednesday Addams!
Wednesday Addams!
Wednesday, Pugsley e o jovem Mr. Glicker ainda não se apegaram ao espírito de Chippewa.
Wednesday, Pugsley ve genç Bay Glicker Chippewa havasına bir türlü giremediler.
- Wednesday!
- Wednesday!
Wednesday, achas que, um dia, talvez, poderás vir a querer casar e a ter filhos?
Wednesday, bir gün sen de evlenmeyi ve çocuk sahibi olmayı isteyecek misin?
O novo "Legion" saiu na quarta-feira.
The new Legion came out Wednesday.
Ashley Wednesdae.
Ashley Wednesday.
'Big Wednesday'. Todos os clássicos.
Çarşambaları, tüm klasikleri gösteriyor.
É o "Wacky Wednesday". "Opposite Day".
Bu kaçkın çarşamba, ters gün.
O Big Wednesday,
Evet, Büyük Çarşamba,
Amelia Earhart Ouvida Pelo Wednesday Morning Club
Wednesday Morning Club Amelia Earhart'ı dinliyor
E vamos ter com a Líder Solitária ao café, da Texas Wednesday, às 15 : 00.
Ve Teksas'ta çarşamba günü saat tam üçte Rouge Leader'la cafe'de buluşacağız.
Tu eras o Wednesday Addams.
Sen Wednesday Adam'sın.
E agora tu trazes-me aqui, numa busca maluca, a perseguir não sei o quê, com uma versão mais mórbida de Família Adams, no banco de trás, que podia possivelmente ser um psicopata.
Yaban kazı avına çıkmışız gibi bir şey kovalıyoruz ama Wednesday Addams'ın daha korkunç hâli. Sapık bir katil bile olabilir.
- Não faço ideia se é rapaz ou rapariga, ou algo como isso, mas sei que o deveriamos chamar de Wednesday.
Kız mı yoksa erkek mi olduğu hakkında bir fikrim yok ama şunu biliyorum ki adını Wednesday koymalıyız.
A Ashley Wednesday, estrela do franchise de sucesso Teorema do Cubo TEOREMA DO CUBO foi vista com o pop rapper Conner4Real, a saírem da discoteca de luxo...
Hasılat rekoru kıran Cube Theorem'in yıldızı Ashley Wednesday, dün gece rapçi Conner4Real ile
ASHLEY WEDNESDAY NAMORADA DE CONNER e tenho de dizer que ela é perfeita.
ASHLEY WEDNESDAY CONNER'IN SEVGİLİSİ mükemmel biri olduğunu söylemeliyim.
Ashley Wednesday
Ashley Wednesday
Ashley Wednesday, casas-te comigo?
Ashley Wednesday, benimle evlenir misin?
Era de prever. Conner4Real largado pela nova noiva, Ashley Wednesday.
Yeni nişanlısı Ashley Wednesday, Conner4Real'ı terk etti.
"Adams Park, quarta, meio-dia."
"adams park, wednesday, noon."
Posso ser "Sr. Wednesday". Basta apertar-me a mão.
Ve el sıkışarak Bay Çarşamba haline gelebilirim.
- Trabalhas para o Wednesday.
- Çarşamba için çalışıyorsun.
O que quer o Wednesday?
Çarşamba neyin peşinde?
Comecei a trabalhar para o Sr. Wednesday esta manhã.
Bay Çarşamba için çalışmaya bu sabah başladım.
O Wednesday é passado.
Çarşamba tarih oldu.
O que está o Wednesday a tramar?
Çarşamba neler karıştırıyor?
Como disseste, trabalho para o Sr. Wednesday.
Senin de söylediğin gibi ben Bay Çarşamba için çalışıyorum.
Sr. Wednesday?
Hop Bay Çarşamba.
Wednesday, trouxeste-me um homem que cora.
Çarşamba bana yüzü kızaranlardan getirmişsin.
Wednesday.
Çarşamba.
Quando roubámos o casino, o Wednesday estragou o meu plano perfeito?
Kumarhaneyi soyduğumuzda mükemmel planımı Çarşamba mı bozdu?
Sou a professora de Wednesday.
Wednesday'in öğretmeniyim.
Wednesday?
Wednesday?
Wednesday!
Wednesday!