English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Wellesley

Wellesley translate Turkish

125 parallel translation
The Witches of Wellesley!
Wellesley Cadıları!
Geologia avançada, Wellesley.
- Hayır mı? Wellesey'de ileri jeoloji.
Custa a crer que passaram 8 anos desde que Wellesley nos deixou mas também é verdade que nunca nos despedimos.
Wellesley'e veda edeli sekiz yıl olduğuna inanmak güç ama tabi aslında gerçekten veda etmedik.
Senhor Arthur Wellesley, prestes a ser Lorde Wellington, comandante britânico, Agora, juntamente com os seus aliados espanhóis, vai lutar com os franceses em Talavera. Seguiu para Espanha.
Kardeşi Joseph İspanya tahtında oturmaktadır.
Maldita perna, devia estar ali, debaixo de olho do Wellesley.
Lanet olsun şu bacağa! Orada Wellesley'in gözünün önünde olmalıydım.
Eu, o Pat e o Wellesley... três heróis irlandeses que estão entre a Grã-Bretanha e Bonaparte.
Ben ve Pat ve Wellesley -... üç İrlandalı kahraman Biritanya ve Bonapart arasında duruyorlar.
O Wellesley está preocupado contigo.
Wellesley senin için endişeleniyor.
O Wellesley quer que a gente a destrua.
Wellesley onu yıkmamızı istiyor.
Se o General Wellesley quer que vá a um país infestado de patrulhas francesas, conquistar uma ponte, e segurá-la o tempo suficiente para explodir com ela, então senhor, vou precisar de uma forte companhia com homens de primeira classe.
Eğer General Wellesley benden Fransız devriyelerinin istila ettiği iç bölgelere gidip köprüyü almamı istiyor, ve sizin gelip onu uçurmanız için yeterince uzun süre tutmamı istiyorsa, o zaman efendim, birinci sınıf bir vurucu bölüğe ihtiyacım var.
Matou três franceses e salvou a vida do Wellesley.
Üç Fransızı öldürüp Wellesley'in hayatını kurtardı.
Com todo o respeito, Senhor Henry, a situação é que... o General Wellesley pôs o Tenente Sharpe e os homens dele à minha disposição.
Tüm saygımla Sir Henry, durum şu ki, General Wellesley Teğmen Sharpe ve adamlarını benim emrime verdi.
É por causa disso que o General Wellesley não quis adicionar às suas obrigações, a saber : o South Essex, a marcha para Valdelacasa, as relações com os aliados espanhóis.
Evet bu yüzden General Wellesley sorumluluklarınıza bunu da eklemek istemiyor. yani Güney Essex, Valdelacasa'ya yürüyüş, İspanyol müttefiklerle ilişkiler.
O Senhor Arthur Wellesley, senhor.
Sör Arthur Wellesley, efendim.
O Wellesley?
Wellesley? Ha!
O Wellesley não sabe de que é feito um bom soldado.
Wellesley bir askeri iyi yapan şey nedir bilmez.
É tudo o que o Wellesley está a fazer.
Hepsi Wellesley'in işi.
As ordens do General Wellesley são para pagar por toda a comida e bebida, senhor.
General Wellesley'in emirlerine göre tüm yiyecek içeceğimizi ödememiz gerek efendim.
O Wellesley é um tolo.
Wellesley'bir aptal.
Ouviste o Wellesley?
Wellesley'i duydun mu?
O raio do Wellesley não o vai permitir.
Lanet Wellesley izin vermez.
O Wellesley...
Did Wellesley...
- Onde você estudou? Wellesley?
- Hangi okula gitmiştin, evlat?
Eu andei em WeIIesIey, mas acho que as raparigas devem decidir por elas próprias, não achas?
Ben de Wellesley'deydim. Ama genç kızlar kendi kararlarını vermeli. Sence?
. WeIIesIey.
- Wellesley.
- Bob, Claire, o diretor.
Bob Barrenger, Claire Wellesley, yönetmen- -
- As malas da Srta.
Bayan Wellesley'in çantaları lütfen.
Wellesley. - Claire!
Claire?
É Claire Wellesley.
Evet, bu Claire Wellesley.
Ora, por amor de Deus, elas foram colegas em Wellesley.
Tanrı aşkına, Wellesley'ye birlikte gitmişlerdi.
Bem, na verdade, eu queria ir mesmo era para Wellesley mas a Mãe disse que mais valia comprar já botas de escalar e charmar-me lésbica.
Şey, aslında, ben gerçekten Wellesley e gitmek isterim Ama annem benim yürüyüş botları alabileceğimi ve kendimi lezbiyen olarak çağıracağımı söyledi.
Ela sempre ambicionara ensinar em Wellesley.
Hayatı boyunca hep Wellesley Koleji'nde ders vermek istedi.
Mas Katherine Watson não veio para Wellesley para se integrar.
Fakat Katherine Watson'un Wellesley'e geliş amacı uyum sağlamak değildi.
Veio para Wellesley porque... queria mudar as coisas.
Bir şeyleri değiştirmek istediği için Wellesley'e gelmişti.
Soubemos que Amanda Armstrong, a nossa enfermeira, tem distribuído contraceptivos às alunas de Wellesley.
Okul hemşiremiz Amanda Armstrong'un Wellesley kızlarına doğum k ontrol yöntemleri dağıttığını öğrendik.
O truque para sobreviver em Wellesley é nunca dar nas vistas.
Wellesley'de varolmanın püf noktası dikkat çekmemektir.
De acordo com a formação de Wellesley, mantêm a calma e percebem... que o chefe quer pôr-vos à prova, tal como ao vosso marido.
Wellesley kızı olduğunuz için soğukkanlı davranıp patronun sizi de sınadığını anlıyorsunuz.
Katherine Watson veio para Wellesley para libertar toda a gente!
Katherine Watson, bizi kurtarmak için Wellesley'e gelmiş.
Abrem cinco vagas para mulheres, uma não oficial para alunas de Wellesley.
Kadınlar için 5 kontenjanları var, biri gayrı resmi olarak Wellesley mezunu bir kız için.
São um pouco heterodoxos... para a Wellesley.
Onlar Wellesley için biraz sıra dışı.
As alunas Wellesley casadas sabem como conciliar as suas obrigações.
Evli olan Wellesley kızları yükümlülüklerini dengeleme konusunda ustadır.
Os seus ensinamentos subversivos e políticos, encorajam as raparigas a rejeitarem o papel para que nasceram.
Yıkıcı ve politik dersleri, Wellesley kızlarımızı doğuştan uygun görüldükleri rolleri reddetmeye itiyor.
A imagem perfeita de uma doutorada com distinção e louvor, de Wellesley, fazendo... aquilo para que foi formada.
Bir Wellesley mezununa çok yakın bir örnek takdirlik öğrenci tam olarak eğitildiği şeyi yapıyor.
Wellesley que se lixe!
Wellesley'in canı cehenneme. Gidiyorum.
Não vieste para Wellesley ajudar as pessoas a encontrarem o seu caminho. Vieste para Wellesley para ajudar as pessoas a encontrarem o teu caminho!
Wellesley'e, insanlara yollarını bulmalarına değil senin yolunu bulmalarına yardıma geldin.
Caso aceite as condições acima... será mantida como parte das nossas tradições Wellesley.
Yukarıdaki koşulları kabul edeceğinizi düşünerek, Wellesley geleneğinde yerinizi almanızı bekliyoruz.
Vim para Wellesley porque queria modificar as coisas.
Wellesley'e bir şeyleri değiştirmek istediğim için geldim.
Nem mesmo por Wellesley.
Wellesley için olsa bile.
- História de arte, Wellesley, última fila.
- Sanat tarihi, Wellesley, arka sıra.
Estás a sonhar, Wellesley.
Rüya görüyorsun, Wellesley.
Arthur Wellesley, Duque de Wellington. "
"Arthur Wellesley, Wellington Dükü."
- Dartmouth.
Wellesley mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]