Translate.vc / Portuguese → Turkish / Willem
Willem translate Turkish
110 parallel translation
Sob a protecção de Seyss-Inquart, o maestro mais famoso da Holanda, Willem Mengelberg, ainda tinha desempenhos fantásticos na Concertgebouw Orchestra.
Seyss-Inquart'ın yönetimi altında Hollanda'nın en ünlü orkestra şefi Willem Mengelberg Concertgebouw Orkestrası ile muhteşem konserler vermeyi sürdürüyordu.
Sr Jacob Willem Katadreuffe...
Bay Jacob Wilhem Katadreuffe.
Jacob Willem.
Jacob Willem.
Jacob Willem, aqui estão duas camisas novas.
Jacob Willem burada iki yeni gömlek var.
À tua, Jacob Willem.
Şerefine, Jacob Willem.
Soc. Créd. Popular versus Jacob Willem Katadreuffe.
HKC bankası, J.W.Katadreuffe'ye karşı.
Quem não aceita um presente, também não pode oferecer um, Jacob Willem.
Hediye almasını bilmeyen insanlar, vermesini de bilmez, Jacob Willem.
Jacob Willem...
Jacob Willem...
Realmente, foste um imbecil, Jacob Willem.
Demek öyle, Jacob Willem. Sen salak herifin tekisin.
Querido Jacob Willem...
Sayın Jacob Willem...
Por muito bom que Willem Dafoe seja, não imagino Jesus com a cara dele.
Willem Dafoe çok iyiydi, ama kafamdaki İsa'ya benzemiyor.
O Willem Dafoe não faz parte desse grupo?
- Willem Dafoe bu gruba dahildi galiba. - Evet.
O Willem diz que é bafo de dragão.
Willem bunun ejderha nefesi olduğunu söyledi.
Temos de falar com o Willem Jansson.
Willem Jansson'la konuşmalıyız.
" E que tal Willem para rapaz e Coco para rapariga?
Erkek için Willem, kız için Coco isimlerine ne dersin?
"Willem e Max, se tivermos gémeos, " ou, se tivermos gémeas, Coco e Clementine. "
İkiz oğullarımız olursa isimlerini Willem ve Max, ikiz kızlarımız olursa Coco ve Clementine koyarız.
Langston Whitfield, é um prazer conheçê-lo
- Langston Whitfield. - Willem Malan.
- Sou o Willem Dafoe. Serás o Willem Dafoe.
- Willem Dafoe olacağım.
O nome do homem é Willem Karg.
Adı Willem Karg.
Willem?
Willem?
Agora ela está a ser esfregada, por um cruzamento arrepiante, entre o Richard Branson e o Willem Dafoe, certo?
Şu anda korkunç Richard Branson ve yandan yemiş bir Willem Defoe tarafından yağlanıyor.
Robinson Caruso por Willem Dafoe?
Willem Dafoe'nun Robinson Caruso adlı eseri.
Ela pensou que era um pedaço de carne que estava sobre ela, mas era o Gregor.
Willem et avlıyor, değil mi? Gregor, üstüne atlıyor, etrafında dönüyor.
E está louco pelo Willem.
Hendrick Uylenburgh'un kuzeni.
E o Willem, com aqueles malandros, do Floris e do Clement, eles é que deram a ordem para disparar.
Hendrick sekiz yıl boyunca satıcım ve patronum oldu.
O Willem ganhará mais com isso que a patente de tenente, embora esteja totalmente desonrado e ele sabe disso.
Peki ya o? O, satıcımın kuzeniydi ve üçümüz de ne yaptığımızı biliyorduk.
O que este pequeno quadro está a contar-nos é que o Banning Cocq é um maricas ávido por colocar a mão na pila do Willem?
- Lütfen, ne olur, Saskia. Saskia! - Tanrım!
Que o Willem é um mulherengo com uma pila grande.
Geertje'yi getir! Çükünü düşünmeyi bırak da bana hemen Geertje'yi getir!
O Rembrandt não pintou nada desde que a Saskia morreu. Então deixe-me ser a desculpa para começar outra vez. O quadro podia compensar o meu rosto, porque ainda tenho um belo corpo, não tenho?
Yüzbaşı Frans Banning Cocq'un, bilmem ne Lordu umutsuzca Willem van Ruytenburch'a, bilmem ne Lordu, âşık oluşu.
E quando o mundo acabar com o meu corpo, subirei mais alto que a minha mãe e a minha irmã e saltarei!
- Ufak Willem'ımız terfi etti, sonra. Görünüşe göre babasının da onun gibi ilginç eğilimleri varmış.
Eu confio-te o meu segredo mais destrutivo, mas agora entendo finalmente o que significa tudo isto.
Bu varsayım ufak Willem'ımız için geçerli değil sanırım. Ne dersin? Ufak mı?
Bem, aconteceu quando impedi o Willem de te apalpar numa cozinha escura.
Gerçekten zengin. Pezevenklerin esas sorunu fazla uzun yaşamamaları.
Além disso, tenho leite suficiente para fazer queijo. Saskia, não sejas vulgar na frente dos estudantes.
Yakışıklı bir piyon üstelik Willem'a abayı yakmış durumda.
Eles têm que aprender e fá-los-emos ganhar dinheiro. Não deves alimentá-lo tu mesma.
Willem da, o küçük pisliklerle Floris ve Clement ile ateş etme emrini tezgâhladılar!
- Claro que o alimentarei eu mesma. - Jan. Geertje, estás a ser antiquada.
Willem'ın tek kazancı teğmenlik pozisyonu olmayacaktır.
Como quando vim ao mundo. Sem roupas.
Şu Willem da elindeki büyük horozla bir zampara mı oluyor?
Esta é a casa do Egremont. Até ele voltar sou eu que cuido dela.
Öyleyse, karanlık mutfakta seni Willem'ın elinden kurtardığımda oldu.
Lorde sei lá de onde, é loucamente apaixonado por Willem van Ruytenburch, Lorde de algum lugar.
Katılımcılar tabloya bakıp : " Bakın, resmedilmişiz.
Será que o Willem conseguirá a sua promoção? Aparentemente, o pai dele também tinha esses tipos de afeições.
Biz gerçek değiliz, tablonun içindeyiz. " diyebilirler.
- Isso não parece ser o caso do pequeno Willem, não acha? - Pequeno?
Bir aktör izlenmiyormuş gibi davranması için eğitilen kişidir.
Pequeno? Você acha que o Willem é pequeno? Somos assim tão diferentes?
Anlayacağın, tablondaki her bir kişi aslında aktör gerçek insan değiller.
Desde que faça o Willem parecer majestoso, ele ficará feliz e eu também.
Tanıklar!
- Willem Dafoe.
- Willem Dafoe. - Ooh!
Eu costumava ter um Willem Dafoe a viver debaixo da minha cama.
Önceden yatağımın altında bir Willem Dafoe vardı.
Willem Dafoe.
Willem Dafoe.
É tarde demais, Willem, você já está no quadro.
Onlara ateş edildiğinden değil onlar ateş ettiğinden oldu!
Porque o pequeno Willem nas suas botas de tacão alto vai tentar subornar-me, não é, Willem?
Ben bir askerim ama babam Paris'te çiçek tacirliği yapardı.
Disfarçada de anjo?
Şu Banning Cocq, Willem'ın aletine uzanmak isteyen bir homoseksüel mi?
É isso que você acha, Willem?
Kimseye söylemeyeceğin bir sırra ortak edeceğim seni.
Tenho certeza que eu e o Willem ficaremos esplêndidos juntos.
- Kör edin onu!
Algo engraçado sobre o Willem Dafoe.
Willem Dafoe'yla ilgili komik bir şey söyleyeyim.