English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portuguese → Turkish / Williamson

Williamson translate Turkish

250 parallel translation
Dr. Williamson, o Sr. Huntley Haverstock representa o Globo de Nova Iorque.
Dr. Williamson, bu bey New York Globe'den Huntley Haverstock.
Vou buscar o Dr. Williamson e o Sr. Van...
- Gidip Dr. Williamson'u... - Bekle.
Quero partir o mais depressa possível.
En kısa zamanda ayrılmak istiyorum. İşte yolcu Williamson'un golf sopaları.
- Que aconteceu ao Williamson?
- Williamson'a ne oldu?
- O Williamson?
- Williamson mu?
John Schuck, Fred Williamson, Indus Arthur, Tim Brown, Corey Fischer, Bud Cort,
John Schuck, Fred Williamson, Indus Arthur, Tim Brown, Corey Fischer, Bud Cort,
Sr. Williamson...
Bay Williamson!
Não pode entrar aí! Sr. Williamson...
İçeri giremezsiniz, Bay Williamson!
Sr. Williamson!
Bay Williamson!
Sr. Williamson...
Bay Williamson.
- Williamson City, é esse o problema!
- Konumuz Williamson Sitesi!
- O Beau Williamson esteve cá...
- Beau Williamson buradaydı.
- Foi o Williamson que fez aquilo?
- Bunu Williamson mu yaptı? Evet, efendim.
Não queria invadir a cerimónia e interrompê-lo desta maneira mas procuro a Sr.ª Williamson.
Sözünüzü kesmek istemedim ama Bayan Williamson diye birini arıyorum.
- Eu sou a Sr.ª Williamson.
- Benim.
- Sr.ª Beau Williamson?
- Bayan Beau Williamson mu?
Alguém sabe dizer-me onde está o Sr. Williamson?
Bay Williamson'un nerede olduğunu bilen var mı?
Disseram-me que receberam um telefonema de uma Sr.ª Williamson que disse que o marido tinha desaparecido e até podia estar morto.
Bana Bayan Williamson'un telefonda kocasının kaybolduğunu belki de ölmüş olabileceğini anlattığını söylediler.
O Sr. Williamson gosta de correr mundo. Às vezes, parte de repente e nem avisa a Jennifer.
Bay Williamson anında dünya seyahatine çıkan biridir.
E quando todos virem os planos para Williamson City, vão chover encomendas.
Williamson Sitesi plânlarını bir görsünler... -... iş teklifleri yağacak.
- O que é a Williamson City?
- Williamson Sitesi nedir?
Aí mesmo. Sei mais sobre o Beau Williamson do que ela saberá em toda a sua vida.
Beau hakkında bildiklerimi o küçük hanım asla bilemez.
- Refere-se à Sr.ª Williamson?
- Yani Bayan Williamson'la.
À actual Sr.ª Williamson.
- Şimdiki Bayan Williamson'la.
- A Sr.ª Williamson sabe disso?
- Bayan Williamson bunu biliyor mu?
Encontraram o carro do Beau Williamson. - Vê?
- Beau Williamson'un arabasını bulmuşlar...
Isso são os projectos preliminares de Williamson City.
Onlar Williamson Sitesinin plânları.
- Williamson City?
Williamson Sitesi mi?
- Williamson City, lembro-me disso.
Williamson Sitesi mi? Bu isim yabancı gelmedi.
Williamson City.
Williamson Sitesi.
- O Beau Williamson.
- Kim? Beau Williamson.
Quer dizer que foi o Sr. Williamson que fez isto?
Bunu Bay Williamson mu yaptı?
Vim cá porque ainda estou a investigar o desaparecimento de Beau Williamson.
Hâlâ Beau Williamson'un kaybolması olayını inceliyorum.
Não pude deixar de reparar naquela maqueta destruída de Williamson City.
Williamson Sitesinin parçalanmış maketi gözüme çarptı.
Bem, a sua secretária disse que o Sr. Williamson lá chegou muito zangado e que atirou com tudo.
Sekreteriniz, Bay Williamson'un öfkeyle gelip ortalığı dağıttığını söyledi.
Mas sabe que verificámos todas as listas de passageiros e não havia nenhum Williamson? Pois devia.
- Olmalıydı, evet.
Quanto aos seus projectos, o Sr. Williamson aprovou-os, não foi?
Plânlarınıza gelince, Bay Williamson onay verdi, değil mi?
Williamson.
İsmi Williamson.
- Talvez lhe possa dar melhor uso. Devia andar à procura do Beau Williamson, não é verdade?
Beau Williamson'u aramanız gerekmez miydi?
São 11 h20m. O Sr. Williamson não apareceu para a consulta.
Bay Williamson randevuya gelmedi.
Se o Beau Williamson não vier ter comigo ou com outro especialista, a sua saúde corre grave perigo.
Beau Williamson bana veya başka doktora uğramazsa... -... sağlığını büyük bir riske atıyordur.
- Naturalmente.
Ama tanıdığımız Beau Williamson ehil birisi de olsa yabancı birine bu işi yaptırmaz. Elbette.
Se localizar o Sr. Williamson, diga-lhe para me contactar imediatamente.
Bay Williamson'u bulursanız benle bir görüşsün.
- Ligue à Sr.ª Williamson, por favor.
- Bayan Williamson'u arar mısınız?
- Tem a Sr.ª Williamson em linha.
- Bayan Williamson hatta.
A Goldie e o Sr. Williamson têm o mesmo grupo sanguíneo. - B positivo.
Sizin ve kocanızın kan grubu ayni imiş :
Acredita mesmo que o Beau Williamson foi vítima de um crime, não acredita?
Beau Williamson'un gerçekten öldürüldüğüne inanıyor musunuz?
Williamson City.
Williamson Şehri.
- A Sr.ª Williamson.
- Bayan Williamson diye birini.
- É o seguinte, Sr.ª Williamson...
Mesele şu, Bayan Williamson ~
Tenente, o Beau é um magnata poderoso.
Ama bütün uçuş listelerini inceledik bir tek Williamson bile yoktu. Teğmen, Beau çok nüfuzlu ve zengin bir iş adamıdır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]