Translate.vc / Portuguese → Turkish / Wisteria
Wisteria translate Turkish
172 parallel translation
pseudônimo "El Homem Lobo de Wisteria."
"Wisteria" nın kutadamı olarakda bilnir.
A fachada calma de Wisteria Lane tinha sido quebrada recentemente, primeiro pelo meu suicídio... e depois pela descoberta de... uma nota entre os meus pertences que indicava uma razão suspeita para o meu acto desesperado.
Wisteria Lane'in huzurlu yüzü bir süre önce paramparça olmuştu. Önce benim intiharım... sonra da eşyalarım arasında bulunan ve ölümümü şüpheli kılan not.
Em Wisteria Lane significa andar a par de Bree Van de Kamp.
Wisteria Lane de ise, Bree Van De Kamp'e yetişebilmektir.
Quando eu era viva, eu e as minhas amigas fazíamos uma vez por mês um encontro do clube de livros de Wisteria Lane.
Ben hayattayken, arkadaşlarım ve ben, ayda bir Wisteria Lane kitap klübü toplanılarına katılırdık.
O Mike é um tipo maravilhoso. A sério. Mas pergunta-lhe porque veio para Wisteria Lane.
Bak, Mike mükemmel bir erkek, gerçekten, ama ona niye Wisteria Lane'e taşındığını sormalısın.
A Mrs Frome gostava da Susan, mas era do conhecimento geral em Wisteria Lane que o azar seguia a Susan Mayer para todo o lado.
Bayan Frome Susan'dan hoşlanıyordu, ama şanssızlığın gittiği her yerde Susan Mayer'i takip ettiği Visteria Lane'de bilinen bir gerçekti.
A notícia de que um intruso tinha entrado em Wisteria Lane espalhou-se rapidamente.
Davetsiz bir misafirin Wisteria Lane'in güvenliğini kırdığı haberi hızla yayıldı.
No dia seguinte, quando os residentes começaram a patrulhar Wisteria Lane, na esperança de desencorajar potenciais gatunos, a Gabrielle ia viver uma invasão domiciliária.
Ertesi gün, mahalle sakinleri, olası soygunları engellemek için... Visteria Lane'de devriye gezerken... Gabrielle bir saldırıya uğramak üzereydi.
Enquanto os residentes de Wisteria Lane faziam patrulhas para tentarem impedir arrombamentos futuros, a Lynette elaborava um plano para pôr os filhos em Barcliff.
Visteria Lane sakinleri hırsızların gelecekte evlerine girmelerini önlemek amacıyla devriye gezmeye devam ederken Lynette çocuklarının Barcliff Academy'ye girmesi için bir plan hazırladı.
Desde o meu suicídio que a violência não penetrava na vida serena de Wisteria Lane de uma forma tão notável.
Benim intiharım, Wisteria Lane'deki huzuru vahşice bozmasından beri, insanlar göze çarpan bir şekilde tedbirliydiler.
Depois do funeral, todos os habitantes de Wisteria Lane vieram dar os pêsamos.
Cenazeden sonra, Wisteria Lane sakinlerinin hepsi taziyelerini sunmaya geldiler.
Sims, os vários talentos da Bree eram conhecidos pelo bairro e toda a gente em Wisteria Lane pensava que Bree era a esposa e mãe perfeita.
Bree'nin pek çok yeteneği olduğu komşular tarafından biliniyordu. Ve Wisteria Lane'deki herkes Bree'yi mükemmel bir eş ve anne olarak tanıyordu.
Um belo solteiro tinha-se mudado para Wisteria Lane, e ela era a primeira a descobri-lo, mas também sabia que as boas notícias... espalham-se rápido.
Wisteria Lane'e seçkin bir bekar taşınmıştı ve bunu ilk keşfeden o olmuştu. Ama iyi haberin hızlı yayılacağının da farkındaydı.
Bem-vindo a Wisteria lane.
Wisteria Lane'e hoş geldin.
Sete dias após o meu funeral, a vida em Wisteria Lane finalmente voltou ao normal,
Cenazemden yedi gün sonra, Wisteria Lane'de hayat nihayet normale döndü.
era de um desafio. O dia em Wisteria Lane começou como qualquer outro.
Mücadele etmek. "Bölüm 4 : Özel bir resim"
Wisteria Lane, uma insegura Susan dava voltas à cabeça para encontrar uma maneira de entrar na sua própria casa.
Güneş ağır ağır Wisteria Lane üstüne yerleşirken, huzursuz Susan, evine girmenin bir yolunu bulmak için kafa patlatıyordu.
Naquela noite, enquanto a maioria das pessoas em Wisteria Lane dormia, a Lynette estava metida no seu próprio pesadelo.
O gece, Wisteria Lane'in çoğu geceyi rüyalarında geçirirken, Lynette kendi şahsi kâbusunun ortasındaydı.
A notícia do desfile espalhou-se depressa em Wisteria Lane.
Moda showunun haberi Wisteria Lane'de çok çabuk yayıldı.
Parecia que a tarde em Wisteria Lane ia ser interessante.
Görünüşe göre Visteria Lane için ilginç bir ikindi olacaktı.
Os sábados, Wisteria Lane enchia-se de crianças.
Wisteria Lane'de Cumartesileri çocuklara aittir.
A morte visitou novamente Wisteria Lane.
Ölüm bir kere daha Wisteria Lane'e gelmişti.
Na manhã seguinte, todos em Wisteria Lane sabiam do ocorrido com a Martha...
Ertesi gün, Wisteria Lane'deki herkes Martha Huber'ın vefatından haberdardı.
A Primavera chega todos os anos a Wisteria Lane.
Her yıl Wisteria Lane'e bahar gelir.
A Primavera chega todos os anos a Wisteria Lane, mas nem toda a gente se lembra de parar para cheirar as flores.
Bahar her yıl Wisteria Lane'e gelir. Ama herkes durup çiçekleri koklamayı hatırlamaz.
Mr e Mrs Edwin Mullins iam finalmente deixar Wisteria Lane.
Bay ve Bayan Edwin Mullins sonunda Wisteria Lane'den ayrılıyorlardı.
Susan, eu vim para Wisteria Lane...
Susan, Wisteria Lane'e gelme sebebim - -
Foi na véspera do Dia dos Namorados e todos os homens em Wisteria Lane estavam a preparar-se para o mais perigoso dos feriados.
Sevgililer Günü'nden bir önceki gündü, ve Wisteria Lane'deki her erkek, tatillerin en tehlikelisine hazırlık yapıyordu.
Essa agitação já não existia nas mulheres de Wisteria Lane.
Yine. Ama bu aktiviteler, Wisteria Lane'deki kadınlarda yoktu.
Sim, a guerra em Wisteria Lane prometia ser uma verdadeira bagunça para todos os envolvidos.
Evet, Wisteria Lane'deki savaş, dahil olan herkes için gerçekten de kirliydi.
Mesmo depois de se mudar pra Wisteria Lane.
Wisteria Lane'e taşındıktan sonra bile,
As palavras ecoaram em Wisteria Lane até que o último morador soubesse do seu desaparecimento.
Wisteria Lane'de yaşayan son kişi onun yokluğunu farkedene kadar, kelimeler yankılandı.
Apenas quero que saiba que todos em Wisteria Lane estão rezar pra um retorno seguro da sua irmã.
Bilmenizi isterim ki, Wisteria Lane'deki herkes, kız kardeşinizin sağsalim dönmesi için dua ediyor.
Apesar do desaparecimento da senhora Huber, a vida em Wisteria Lane começou a voltar ao normal... Até uma intrigante descoberta ser feita numa estrada perto da interestadual.
Bayan Huber'ın kayboluşunun yanı sıra, Wisteria Lane'deki hayat normale dönmüştü, ta ki, merak uyandırıcı bir keşif, şehrin dışındaki yolda bulunana kadar.
Enquanto a polícia entrevistava os moradores de Wisteria Lane sobre o misterioso desaparecimento de Martha Huber, Meu marido Paul se deu conta que seria uma questão de tempo até que as investigações rendessem respostas.
Polis, Martha Huber'ın gizemli kayboluşu ile ilgili Wisteria Lane sakinlerini sorgulamaya devam ederken, kocam Paul, biliyordu ki, onların makul cevaplar bulması sadece an meselesiydi.
Havia uma coisa que todos os pais em Wisteria Lane tinham em comum podiam voltar para as suas famílias, depois de um duro dia de trabalho, sem se sentirem culpados pelos preciosos momentos que tinham perdido.
Wisteria Lane'deki tüm babaların bir ortak yönü vardı. Hepsi zor bir iş gününün ardından, geride bıraktıkları ailelerine geri dönerdi. Ve kaçırdıkları değerli anlar için hiç de suçlu hissetmezlerdi.
Não achaste estranho seres o único de Wisteria Lane cuja relva precisa de ser cortada três vezes por semana?
Wisteria Lane'de bir tek sizin bahçenizdeki çimlerin haftada üç kez biçilmesi sence de garip değil mi?
Era um facto aceite entre os moradores de Wisteria Lane que Ida Greenberg gostava de uns copos.
Wisteria Lane sakinleri arasında bilinen bir gerçek vardı. Ida Greenberg içkiyi seviyordu.
Passara um ano desde a minha morte e muito tinha mudado em Wisteria Lane.
Ölümümün üzerinden bir yıl geçmiş ve Wisteria Lane'de pek çok şey değişmişti.
A Deirdre veio atrás dele até Wisteria Lane e exigiu o filho.
Deirdre, onları Wisteria Lane'e kadar takip edip, bebeğini geri istemiş.
... e muito tinha mudado em Wisteria Lane.
Ve Wisteria Lane'de pek çok şey değişmişti.
Eram 5 da manhã em Wisteria Lane quando os telefones começaram a tocar.
Wistiria Lane'de telefonlar çalmaya başladığında, saat sabahın 5'ydi.
Tu não achas estranho... Que tu tinhas o único jardim em Wisteria Lane que precisava ser cortado três vezes por semana?
Sizce de benim haftada 3 gün, sadece çim biçmem için Wisteria Lane'e gelmem biraz garip değil miydi?
Wisteria Lane é um alvo fácil.
Wisteria Lane kolay bir hedef.
Algo extraordinário sobre Danny Farrell era que ele esteve sendo jornaleiro por apenas seis meses e nesse tempo, ele se tornou inimigo de todas as mulheres em Wisteria Lane.
Danny Farrel ile ilgili en kayda değer şey sadece altı ay gazete dağıtıcılığı yapmış olmasıydı. Ve bu süre içinde Wisteria Lane'deki tüm kadınların düşmanı haline gelmişti.
Sim, as mulheres em Wisteria Lane acreditavam que Danny Farrel era um inimigo...
Evet, Wisteria Lane'deki kadınlar Danny Farrell'ın düşman olduğuna inanıyorlardı.
As festas começavam no quintal da frente da casa 4347 de Wisteria Lane todas as tardes de domingo.
Her pazar günü öğleden sonra, Wisteria Lane'de 4347 numaralı evin bahçesinde partiler verilirdi.
Decorada com buganvílias ou glicínias.
Bougainvillea ya da wisteria ile kuşatırız.
O quarto de hóspedes no segundo andar da casa dos Applewhite tinha a melhor vista de toda a Wisteria Lane.
Applewhite'ların evinin ikinci katındaki misafir odası Wisteria Lane'in en güzel manzarasına sahipti.
Quando se trata de Wisteria Lane, há crimes antigos... novos crimes...
Wisteria Lane söz konusu olduğunda, eski suçlar yeni suçlar...
Com uma caneca de café e o jornal da manhã.
Wisteria Lane'de tüm diğer günler gibi bir gün başlamıştı. Sabah kahvesi ve sabah gazetesiyle.