Translate.vc / Portuguese → Turkish / Workshop
Workshop translate Turkish
109 parallel translation
é uma espécie de "workshop".
Atölye gibi.
Esta "workshop" foi feita para ti.
Bu atölye tam sana göre.
Eu era muito negativa, depois fiz um workshop sobre personalidade.
Ben eskiden çok olumsuzdum, ama sonra bir kişilik geliştirme kursuna katıldım.
Nos 3 anos desde o encarceramento de Michael Bosworth, ele completou o workshop de escrita criativa.
Michael Bosworth'un hükümlülük süresinin üç yılı içerisinde John Hopkins'in yaratıcı yazarlık eğitimini bitirdi.
Foi um pouco melhor que o workshop de fisionomia.
Konunun psikoloji olması gerektiğini anlamadan önce.
Fiz um workshop de "Auto-massaje-se em casa". E eles fazem-no.
"Evinde kendi masajını yap" dersi verdim.
Da workshop em Direito.
Oh. Sizinle bir hukuk seminerinde karşılaşmıştık Memhis Eyalet Üniversitesi'nde.
Mas nós estamos a prepararmo-nos para o workshop.
Yarım saat mi? Grup seansı için hazırlanacaktık. Kusura bakma.
- Não, um workshop de sexo tântrico.
- Tantrik Cinsellik Kursu.
Tenho de ir ou chegarei tarde ao workshop tântrico.
Gitmeliyim, yoksa Tantrik Seks Kursu'na geç kalacağım.
Se é tão boa, por que faz este workshop em casa dela?
Madem o kadar iyi neden bu dersi evinde veriyor acaba? - Bilmiyorum.
Naquela tarde de sexta-feira em Fevereiro último lia aos meus alunos do "workshop" de escrita avançada, um texto de um tal James Leer, estudante do penúltimo ano de literatura e único habitante do seu melancólico gulag.
Geçen Şubat'ta o Cuma günü yazarlık semineri öğrencilerime kendi kasvetli dünyasında yaşayan tek insan olan edebiyat öğrencisi James Leer'den bir hikaye okuyordum.
e algumas pessoas lá do workshop pensaram que o professor talvez estivesse...
Bu yüzden seminerdekilerin bazıları belki de sizin...
Isso explica porque razão a malta do workshop me detesta.
Sanırım bu seminerdekilerin neden benden nefret ettiğini açı klıyor.
A malta do workshop detesta-te porque és agora 10 vezes melhor escritor do que alguma vez serão.
Seminerdekiler senden nefret ediyorlar çünkü sen onların ileride olacaklarından on kat daha iyi bir yazarsın.
Não vou deixar que o escritor mais talentoso do workshop coma uma sandes de queijo já com uma semana, nem que durma num banco da estação de camionetas.
Sınıfımdaki en yetenekli yazarın, bayat, peynirli bir sandviç yemesine izin veremem tamam mı? Otobüs durağında yatmasına da öyle.
Eu vou a um workshop de actores e espero ter audições brevemente.
Ben, şu aktörün seminerine katılacağım ve umarım kısa süre sonrada yetenek sınavına gireceğim.
O meu workshop é do outro lado da rua e estou no intervalo.
Oyunculuk kursum yolun karşısında. Şu anda aradayız.
O workshop seguinte começa dentro de 13 minutos.
El sanatları dersi 13 dakika sonra başlayacak.
Se alguém perguntar, contudo, era um workshop para escritores de música.
Eğer birisi sorarsa, orası söz yazarlarının çalışma alanıydı.
Talvez eu devesse uma apendizagem. 01 : 21 : 26,280 - - 01 : 21 : 28,315 Mudei muito desde que interpretei Tosca...
Belki de bir workshop yaparım.
Este workshop é a única maneira de eu ter alguma disciplina.
Sağlık merkezinde disipline girerim.
Workshop sobre Comédia ".
Mizah Atölyesi. "
Um workshop do Departamento?
Teşkilat atölyesinde?
Alguns de nós não deviam ter vindo a este workshop, porque somos vítimas.
Bazılarımız bunu yapmamalı çünkü bizler kurbanız.
Ele concordou em ir comigo a uma "workshop" do Casais Apaixonados.
Benimle Birbirini Seven Çiftlerin atölye çalışmasına gitmeyi kabul etti.
Houve um cancelamento no "workshop" do amor tântrico.
Arayıp tantrik seks çalışmasının iptal edildiğini söylediler.
Jeremy Silverman, titereiro, da Children's Television Workshop.
Jeremy Silverman, kuklacı. Çocuk Televizyonu Atölyesi.
Elas conseguem tratar da workshop sozinhas.
Bu işi kendi başlarına yapabilirler.
Levamo-los até à praia para apanharem conchas ou pedras ou o que sintam que os inspira e depois separamo-los em grupos e começamos a workshop.
Hadi onları sahile götürüp ilham alabilecekleri, deniz kabukları ve taşlar toplatalım. ve sonra gruplara ayrılıp işe başlayalım. Tina.
Bem, eu penso que vocês sabem que isto é um workshop de teatro, Certo?
Pekâlâ, hepinizin bunun bir tiyatro grubu olduğunu bildiğinizi farzediyorum.
Disseram-me que estavas noutro workshop.
Bir başka grupta daha çalışıyormuşsun!
Conhecemo-nos no workshop de teatro. Quando?
Tiyatro grubunda tanıştık.
Antes do workshop de teatro, fiz um workshop de dança.
Tiyatro grubundan önce dans grubuna katılmıştım.
Bem, habitat, teatro, workshop.
Hem yuva hem tiyatro.
Porque tens a temporada inteira de "The New Yankee Workshop"?
New Yankee atölyesi programına neden sezonluk üye oldun ki?
Encontrámos o seu workshop para fazer bombas na cave.
Bodrumunda küçük bir bomba imalathanesi bulduk.
Recentemente, fiz duas temporadas no Essex Playhouse Theater Arts Workshop.
Kısa bir süre önce Essex Tiyatro Sanatı'nda iki oyunda görev aldım.
Sim, workshop em Columbia, no Outono.
Evet, geçen sonbahar Columbia İşyeri'ndeyken dinledim..
Um workshop de três dias com o Swami Goldstein.
Guru Goldstein ile üç gün sürecek bir seminer.
Ela estava com o marido, que centra o casamento em um workshop de sexo tântrico.
Kocasıyla beraber, evliliğini düzeltmek için bir tantracı seks dükkanındaymış.
- Devias ir a um workshop meu.
- Seminerlerimden birine gelmelisin.
Ela disse que eu podia ficar aqui durante o workshop de redação.
Katıldığım yazma semineri bitene kadar bir süre burda kalabileceğimi söylemişti.
Boa sorte no workshop amanhã!
Yarın ki şu yazı seminerinde sana başarılar!
- Myron, o workshop não era hoje?
Myron, senin yazım seminerinin bugün olduğunu sanıyordum.
Clare me deixou ficar por causa do workshop, lembra?
Clare yazı seminerine kadar kalabileceğimi söylemişti, unuttun mu?
Não tem workshop nenhum, tem?
Yazı semineri falan yok değil mi?
Posso ter inventado o workshop.
Semineri ben uydurdum.
Uma ambiciosa primeira obra das duas mais brilhantes novas escritoras deste lado da Iowa Writers Workshop.
Iowa Yazarlar Birliği'nin iki parlak genç yazarından muhteşem bir ilk roman denemesi.
Querida, não precisas de nenhum workshop.
Bebeğim, kursa ihtiyacın yok.
Esse filme tem que ser um workshop vivo.
Bu şeyin gerçek bir atölye çalışması olmasını istiyorum.