Translate.vc / Portuguese → Turkish / Xi
Xi translate Turkish
224 parallel translation
No século XI, a Europa era um conjunto de estados feudais que se estendiam desde o Mediterrâneo até o Mar do Norte.
11. yüzyıIda, Akdeniz'den.. .. Kuzey Buz Denizine kadar Avrupa'nın her yerinde..... derebeyleri egemendi.
Do século XI.
12. yüzyıl...
A partir do século XI e durante toda a Idade Média... a cidade de Santiago de Compostela, em Espanha, foi teatro de uma importante peregrinação que ainda hoje se verifica.
11. yüzyılda ve ortaçağ boyunca İspanyol şehri Santiago de Compostela,.. ... veya St. James Compostela günümüzde de ziyaret edilen önemli bir hac bölgesi olmuştur.
Nem mesmo para Sua Santidade Pio XI.
Kutsal 11. Pius'ya bile bedava olmaz.
E então, a rapariguinha vai fazer xi-xi?
Şimdi, bizim küçük kızımız işeyecek mi?
Os equipes Phi Psi, Delta Xi e Acacia.
The Delta Chis ve the Acacia Takımları
Os bronzes de Chola, executados no século XI apresentam encarnações diferentes do deus Xiva, visto aqui no seu casamento.
Bu Chola bronz heykelleri 11.yy'da tanrı Shiva'nın farklı doğumlarını temsil ediyor.
Através da datação pelo carbono 14, de um dos restos de carvão vegetal queimado, sabemos que no século XI, precisamente neste sítio, havia pessoas a viver aqui.
Karbon-14 tarih eşleştirmesinden yaktıkları ateşin kömürünü incelediğimizde burdaki insanların 11.yüzyılda yaşadıklarını biliyoruz.
Xi nunca vira nada assim na vida.
Xi hayatında hiç böyle bir şey görmemişti.
Xi usou-a para curar tiras de couro, já que tinha a forma e o peso ideais.
Xi düğümleri çözmek için kullandı. Doğru şekil ve ağırlıktaydı.
Xi zangou-se com os deuses.
Xi tanrılara kızmıştı.
Xi lev ou a coisa para longe da cabana e enterrou-a.
Xi o şeyi sığınaktan uzağa götürüp gömdü.
Xi disse. : " Enterrei a coisa.
Xi dedi ki : O şeyi gömdüm.
Xi disse. : " O lugar da coisa não é na Terra.
Xi dedi ki : Bu şey dünyaya ait değil.
Xi disse. :
Xi dedi ki :
Xi disse. :
Xi ki :
Xi disse. :
Ve Xi dedi ki :
Um dia, um animal muito barulhento passou por Xi, enquanto dormia.
Bir gün, çok gürültülü bir hayvan hızla Xi'nin yattığı yerden geçti.
Xi viu uma pessoa estranha e saudou-a, mas o homem não o ouviu.
Xi garip gözüken bir insan gördü ve onu selamladı. Ama adam onu duymadı.
Disse-lhe. : " Que pau tão estranho.
Xi dedi ki : Bu komik bir sopa.
A apenas 1 km, Xi fazia o jantar quando foi interrompido.
Bir kilometre ötede, Xi yemek hazırlarken birden kabaca engellendi.
Nessa manhã, Xi viu a pessoa mais feia que já conhecera.
O sabah, Xi hayatındaki en çirkin insanı gördü.
Disse. : " Foram amáveis em mandarem isto, mas fez a minha família infeliz.
Xi kibarca dedi ki : Bize bu şeyi yollamanız çok nazikçeydi ama ailemi çok mutsuz etti. Lütfen geri alın.
Ouviu um barulho estranho e viu um animal espantoso aproximar-se.
İlginç bir ses geldi ve Xi çok değişik bir hayvan gördü.
Xi ficou muito desiludido.
Xi hayal kırıklığına uğramıştı.
Um rapaz começou a emitir ruídos para Xi.
Birden, genç bir çocuk Xi'ye garip sesler yaptı.
Xi disse, "Sentem-se, há comida para todos."
Xi dedi ki : Gelin, oturun. Hepimize yetecek kadar et var.
Xi disse.. " É muito mal educado.
Dedi ki : Hiç terbiyen yok.
Os animais fugiram e Xi foi atrás. Tinha muita fome.
Hayvanlar kaçtılar, o da peşlerinden koştu.
Levaram Xi para um lugar com várias pessoas.
Xi'yi bir sürü insanın olduğu bir yere getirdiler.
Xi respondeu. :
Xi dedi ki :
Sim, chama-se Xi.
Evet, adı Xi.
Vamos, Xi.
Haydi Xi.
Xi já pensava que nunca encontraria o fim da Terra, até que, um dia, de repente, ali estava.
Xi dünyanın sonunu hiç bulamayacağını sanıyordu. Ve bir gün, birden, karşısındaydı.
Vá, dão-lhe um xi-coração em casa.
Döndüğü zaman onu kucaklayabilirsiniz.
Estes são "gwo" e "sta", que significam força e "xi"
Wu karakteri güç, şiddet anlamına gelir.
Deves ser rápido e saber usar o "xi"!
Hızlı ve seri olacaksın. Chi'yi sıfırlayacaksın.
"Xi"... Poder!
Kontrol ve güç.
Deixa a mamã dar-te um xi-coração.
- Gel annen seni bir öpsün.
Às vezes Xi conta histórias do tempo em que olhou para o fim da terra e sobre as estranhas e curiosas pessoas que conheceu mas é dificil descrever aqueles que vivem fora do Kalahari.
Bazen Xixo Dünya'nın sonunu aradığı zamanı anlatır ve tanıştığı garip, iri insanları ama Kalahari'nin dışında yaşayanları açıklamak zordur.
Xi disse, " Vamos ver se já estás suficientemente crescido.
Xixo dedi ki : " Bakalım yeterince uzun musun?
Xi disse, " Este elefante está muito doente.
Xixo dedi ki : " Bu fil çok hasta.
As marcas no chão disseram a Xi que as pessoas pesadas tinham estado alí mas questionaram-se porque é que eles tinham levado as inúteis presas e deixado a carne.
İzler Xixo'ya, iri insanların oraya geldiklerini belirtti ama neden gereksiz fildişlerini alıp, eti bıraktıklarını merak etti.
Xi disse, "Nós vamos chamar a nossa família"
Xixo dedi ki : "Biz de ailemizi çağıralım."
Xi e Xabe encontraram o sítio onde os rastos de Xisa e Xiri desapareceram de repente.
Xixo ve Xabe, Xisa ve Xiri'nin izlerinin birden bittiği yeri buldu.
Xi disse, " Xisa subiu para cima da coisa.
Xixo dedi ki : " Xisa tırmanmış.
Waka, um velho amigo de Xi estava a olhar para as marcas que as pessoas pesadas tinham feito.
Xixo'nun eski dostu, iri insanların izlerine bakıyordu.
Xi saudou-o e disse que os seus filhos estavam na coisa que fez as marcas.
Xixo onu selamladı ve çocuklarının, izi yapan şeyde olduğunu söyledi.
Mas Xi disse, " Está um elefante lá atrás.
Ama Xixo dedi ki : " Orada ölü bir fil var.
Xi pensou ter visto as pegadas dos seus filhos mas era apenas uma babuino que tinha passado.
Xixo çocuklarının ayak izlerini gördüğünü sandı ama bu sadece geçen bir maymunundu.
- Xi.
- Tanrım.